Dünya Abaza Kongresi

28 Mart 2024
23:43
Her şeyde bir ilk ve Abhaz edebiyatının önderi
Dmitriy Gulia
145. yaş günü çerçevesinde Abhazya'nın ulusal şairi ve yazarı Dmitriy Gulia hakkında hazırladığımız yazı
"Hayat yolculuğunu anılarında özetleyen Dmitriy Gulia, galiba, enerjimi, biraz bilim biraz edebiyat arasında savurdum". Aslında, vatanı Abhazya'nın gelişimine olan katkısı hayranlık uyandırıcıdır ve bu yetenekli insanın hayatı boyunca emek verdiği insanları büyülememesi imkansızdır.
Dmitriy Gulia, Georgiy Gulia
© Dmitriy Gulia'nın Müze Evi
Abhaz edebiyatının kurucusu, önderi, Abhaz şair, eğitimci, akademisyen, dilbilimci, Dmitriy Gulia 21 Şubat 1874 yılında, Gulripş bölgesinin Vuarça köyünde, basit bir çiftçi olan Vurıs Gulia'nın (Dmitriy Gulia'nın babası Yosif'in ev içindeki lakabı) ailesinde dünyaya geldi.
Dmitriy Gulia 25 yaşlarında
© apsnyteka.org
Memleketi Vuarça'dan sürülüş
Dmitriy'nin çocukluk döneminin anılarından biri de, binlerce Abhaz'ın kendilerini evlerini terk ederek, Osmanlı Devleti'ne göç etmek zorunda bulduğu durumla ilgilidir. Vurıs Gulia'nın ailesi de, Kafkasya'da yaşanan Türk-Rus çatışması sonucunda memleketinin Kodor kıyılarını terk etmek zorunda kalan ailelerden birisi idi. Gulia ailesi, komşu ülke Türkiye'de onları rüya gibi bir hayat beklediğine dair anlatılan yalanlara inanmamış, vatanları Abhazya'yı terk etmek istememişlerdi.

İşte Dmitriy Gulia'nın kendisi otobiyografisinde bu olayları şöyle aktarmaktaydı: "Asillerden birisi evimize bir gurup Türk askerini getirmişti. Askerlere, - bunlar göç etmek istemiyorlar, dedi. Askerler evimizi yakarak ailemi denizde Türk gemisinin bulunduğu kıyıya doğru sürdü. O zamanlar dört yaşlarındaydım. Bir elimde oyuncak gemi, diğer elimle büyükannem Fındık'ın elini tutuyordum".
Vurıs Gulia'nın sürgünden önce evinin tahmini olarak bulunduğu yer, Varça köyü
© apsnyteka.org
Yazar bu olaydan daha sonralarda «Ocağım» adlı şiirinde de bahsetmiştir.

Türkiye yolculuğunda Gulia ailesi birçok kere ölümle yüz yüze gelmiş, ama nihayetinde gemi onları Trabzon kıyılarına atmıştır. Çok zor durumdalardır: yiyecek, içecek ve çatısız kalmışlardır. Yardıma, zavallı Türk balıkçılar ve daha önceki seferlerle Türkiye'ye gelip bir nebze düzen alabilmiş Abhazlar koşmuştur. Bu göç hengâmesinde küçük Gaça'nın (Dmitriy evde bu lakapla çağırılırdı) yanında, şairin kendi tanımlaması ile "çok fazla temizlik yapan, nazik, sağduyulu kadın" - annesi Rabia Bargancia ve büyükannesi Fındık Tsabria vardır.

Otobiyografisinde büyükannesinden de bahseden Gulia, "Çok sağlıklı, çok iradeli bir kadındı. Sesi tiz ve otoriterdi. Ama ondan hiç korkmazdım. O nerede – ben orada. Yüz yaşından büyüktü", diye anlatıyordu.

Halk müziği aletlerinin ve geleneksel ev eşyalarının köşesi
© Dmitriy Gulia'nın Müze Evi
Geleceğin yazarının babası, Abhazya'ya geri dönmeleri gerektiğinden hiç şüphe duymadı ve bu nedenle küçük bir balıkçı teknesiyle eve doğru yola koyuldular. İlk başta Batum'a kadar varabildiler. Burada, Dmitry'nin zorlu göç yoluna dayanamayan küçük kız ve erkek kardeşleri hayatlarını kaybettiler. Fakat geriye yol yoktu. Rus ve Türk gemilerinin ateşi altında Gulia ailesinin bulunduğu kayık Abhazya kıyılarına ulaşmayı başardı.

Vurıs Gulia'ya kendi köyünde yerleşme fırsatı verilmedi. O da Kodor'un diğer kıyısında bulunan Adzyübja köyüne yerleşti.

Yazar, anavatanı ve onu terk etmek zorunda bırakılanlara ithafen birçok şiir yazdı. Bunlardan en ünlüsü galiba — «Сыпсадгьыл» (Anavatanım) adlı şiiridir.

Şiirin bir kısmı:
Canım vatanım, ne oldu, neyin var?
Neden hüzünlü bakıyorsun?
Birisini mi kaybettin,
Çok sevdiklerinden?

Ya da geride bıraktıkları
Yuvaları için mi üzgünsün?
Denizin ötesinde izleri kaybolmuş…
O tarafa mı bakıyorsun…
Dırmit Gulia ve arkadaşları– Anua kardeşler
© Dmitriy Gulia'nın Müze Evi
Okul yılları ve Maçavariani ile tanışması
Gulia, birkaç yıl yerli bir rahipten okuryazarlık dersleri aldı, daha sonrasında da 1863 yılında Abhaz çocuklar için özel açılan Suhum Dağlı Okuluna kabul edildi. Tabi, bu kabul hemen olmamıştı. Çünkü o dönemde prenslerin ve yerli soyluların çocuklarının okula kabulüne öncelik veriliyordu ve Gulia basit bir köylünün oğluydu.

Fakat Dmitriy'nin babası kararlıydı: okula girebilmesi için üç yıl boyunca Dmitriy'i okula götürmüştü.

Yetenekli öğrenci Dmitriy Gulia'yı, öğretmen David Acamov ve daha sonra okul müdürü Konstantin Machavariani kısa sürede keşfetmişlerdi. Bu ikili küçük Gulia'nın sözleriyle, halk hikayelerini kağıda dökmek ve daha sonra "Kafkasya bölgesini ve ulusunu anlatan materyaller" adı altında yayınlamak için çok çaba sarf ettiler.
Konstantin Maçavariani'nin, genç Gulia'nın hayatında büyük rolü vardı. Ona, ünlü dilbilimci Petr Uslar tarafından yaratılan iki Abhaz alfabesini ve diğer - "Bartolomeevskiy" alfabesi diye adlandırılan alfabeleri gösteren ilk kişi O idi. Gulia'ya ata topraklarının tarihini, en azından eski zamanlardan kalma küçük materyallerle de olsa incelemenin zamanının geldiğini söyleyen de Maçavariani'dir. Belki de, Gulia ilk o zaman Abhazya tarihi ders kitabını yazma fikrine varmıştır. Bilindiği üzere Gulia daha sonrasında bu fikrini hayata geçirmiştir. Onun yazdığı Abhazya Tarihi kitabı1925 yılında basılmıştı.
1889'da, onbeş yaşındaki Dmitriy Gulia, Gori'deki Transkafkasya Pedagoji okuluna girdi. Gulia otobiyografisinde bu dönemle ilgili, "Burada dört ay okuduktan sonra, tifüse yakalandım ve belgede belirtildiği şekliyle, "yerel iklimin ders dinleyicisi Dmitriy Gulia'ya açıkça uygun olmadığı için",gerekçesi ile okuldan atıldım. Okul hayatım burada bitmişti. Bundan sonraki öğretmenlerim kitaplar ve hayat olmuştu", diye yazıyor.
İlk Abhaz alfabe kitabı
1890'da Gulia, Abhaz dilini bilmeyen, ancak Gulia'ya metodolojik danışmanlık konusunda yardımcı olan Maçavariani'nin girişimi üzerine, Abhaz alfabesinin derlenmesi üzerinde çalışmaya başladı. Ancak bunun için, Kiril'e dayanan Uslar ve Bartholomey alfabelerinin geliştirilmesi gerekiyordu. Bu çalışma bir yılda tamamlandı ve 1892'den beri Abhaz çocukları, anadillerinde yazma ve okuma imkanına, Adzyubja köyünden on yedi yaşındaki bir Abhaz genci tarafından oluşturulan alfabe ile sahip oldu. Abhaz kültürüne yaptığı bu katkıya paha biçilemez.
Petr Uslar'ın alfabesi
© Dmitriy Gulia'nın Müze Evi
Babası, annesi ve büyükannesinin o günlerde yayılan "İspanyol gribi" nden dolayı vefat etmesinden sonra, Dmitriy'nin sırtına çok fazla hayat telaşesi yüklendi. Çünkü artık ailenin en büyüğü o idi ve küçük kız ve erkek kardeşlerine bakmakla yükümlüydü.

Yıllar sonra kendi oğlu Georgiy Gulia, yazdığı «Dmitriy Gulia: babamın hikayesi» adlı eserinde, o dönemlerde babasının gündüz öğretmenlik yaptığını, geceleri de öğrencilik yaptığını anlatıyordu.
Dmitriy Gulia'nın Kındığ köyünde öğretmenlik yaptığı okul. 1900 yılında onun tarafından dikilen ağaçlar
© apsnyteka.org
İlk Abhaz şiiri, Dmitriy Gulia , Suhum, 26 Ağustos 1912
© Dmitriy Gulia'nın Müze Evi
Georgiy Gulia'nın yirmili yaşlarındaki babasını tanımlayışı çok ilgi çekicidir: «Görünüşü her zaman kusursuzdu, en iyi kumaştan dikilmiş Çerkeska, yumuşak Asya botları, parlak mor ipek kaftan, altın kaplama hançer ve kılıç ve tabii ki Smith-Wesson tabancası».
Gulia'nın edebi etkinliği yirminci yüzyılın ilk on yılının ikinci yarısında başlamıştır. O dönemlerdeki ilk şiirleri, özellikle "Büyük Hocan" halk arasında büyük bir popülerlik kazanmıştır

1912'de ilk Abhaz kitabı olan "Şiirler ve alıntılar" Tiflis'te Dmitriy Gulia tarafından basıldı.
Ve 1918'de Gulia "Yabancı gökyüzü altında" adlı hikayesini yazdı. Kendi hatıralarına göre, gün boyunca çeşitli okullarda öğretmenlik yapmakla meşguldü ve çoğunlukla geceleri yazılarını yazabiliyordu, "Abhazya Tarihi" için materyalleri de bu arada toplamıştı.

Abhazya Tarihi üzerine yazdığı kitabın ilk cildinde, Abhazların Mısırlılardan geldiği teorisini destekleyen tezerini aktarmıştı. Daha sonra, kendisinin ileri sürdüğü teoriden şüphe duymuş ve açıkça itirafta bulunmuştu: "Şu an bu teorim üzerinde ısrar etmiyorum, ancak kitabın Abhazya'nın tarihi ve etnografyası hakkında birçok faydalı materyal içerdiğinden eminim" (23 yıl sonra yazmıştır).
Her şeyde öncü
"İlk" kelimesi Dmitriy Yosif-ipa Gulia'nın çalışmaları ile ilgili çok sık kullanılmaktadır. 1919'da, editörü olduğu ilk Abhaz gazetesi "Apsnı" yayınlandı. Suhum'daki öğretmen okulunun ilk drama ekibi "Şafak yıldızı" nın organizatörüydü. Abhaz köylerindeki ilk Abhaz tiyatro guruplarının sahneleri de onun inisiyatifi ile 1921yılında gerçekleşmiştir. Gulia, grubun repertuarı için acilen Rusça ve Gürcüceden birkaç vodvil ve "Yaşasın özgürlük!" adlı küçük oyunu tercüme etmişti. Gulia hatıralarında, "Abhaz köylerinde yapılan gurup turnesi harika bir şenlik oldu", diye bahsediyor.
Dmitriy Gulia
© anyha.org
"Apsnı" gazetesi, Nisan sayısı, 1919
© Dmitriy Gulia'nın Müze Evi
Abhazya'nın tarihi hakkında bir kitap yazan ilk bilim adamı olan Dmitriy Gulia, aslında, teorilerinin çoğunun belirsiz olmasına rağmen, ilk Abhaz tarihçisiydi.

Akademisyen Nikolay Marr onun hakkında şöyle yazmıştı: "...Ne Avrupa'da, nede Kafkasya'da bugüne kadar Gulia'nın yaptığı kapsamda hiç kimsenin, Abhazya'nın geçmiş yaşamı ve bugünkü yaşamı ile aynı anda ilgilenmediği tartışılmaz bir gerçektir... D.Y. Gulia tarafından hazırlanmış olan derlemelere benzer içten, derin ilgi ve alakalı bir derlemeyi hazırlama zahmetine kimse girmemiş ve girmeyecektir".
Dmitriy Gulia ve Nikolay Marr
© Dmitriy Gulia'nın Müze Evi
Nikolay Marr
© Rusya Ulusal Kütüphanesi
Akademisyen Nikolay Marr ile Dmitriy Gulia'yı, dostluklarının yanı sıra Abhaz halkının ve dilinin kökeninin tarihine olan ortak ilgileri bağlıyordu. Akademisyen Marr başlarda Gulia'nın Abhazların Mısır kökeni teorisini desteklese de, daha sonra bu teoriden uzaklaştı ve Abhaz ve İspanyol Baskları arasında bir ortaklık aramaya başladı. Ancak iki bilim insanı arasındaki asıl rastlaşma noktası Abhaz dili konusuydu. Bilindiği üzere, Nikolay Marr, Latinceye dayalı Abhaz alfabesinin yazarıydı. Alfabe birçok kişi tarafından kabul edilmişti; Bu arada, Abhazya'da tipografi geçtiğimiz yüzyılın yirmili yıllarında gelişmişti, ancak Gulia bu alfabeyi basmayı çok karmaşık olduğu gerekçesi ile kabul edemedi.

Gulia, Marr ile ilgili, "Hevesli, enerjik, derin ve çok yönlü eğitimi olan bir insandı. Onun önerdiği alfabe, Kafkasya'nın birçok ülkesinde kabul edilmiş olsa da, benim tarafımdan kesin olarak reddedildi. Bu ikimiz arasındaki ilişkinin aniden soğumasına sebep oldu. Abhaz hükümeti Marr'ın alfabesini kabul etti. Fakat hayat Marr'a haksız olduğunu göstermiş, onun tarafından yaratılan alfabe birkaç yıl kullanıldıktan sonra ortadan kalkmıştı".
Dmitriy Gulia, tarihsel araştırmalarını, Abhazya Tarihi kitabının ilk cildinin yayınlanmasıyla bırakmamıştı. İkinci cildi yayınlamamasına rağmen, kaleminden başka ilginç tarihsel materyaller çıkmıştır.

Bunlardan birisi de — yazarın, antik Diaskuria kentinin bugünkü Suhum bölgesinde değil, Skurça Gölü kıyısında olduğunu ileri sürdüğü «Suhum Diaskuriya değildir» adlı makalesidir. Daha sonra, arkeolojik kazılar sonucunda, Gulia'nın yanıldığı anlaşıldı. Bununla birlikte, makalesi bilim dünyası için çok değerliydi, çünkü bilim adamlarının efsanevi Diaskuria kentinin nerede olduğunu arama konusunda daha fazla çaba göstermelerini sağladı.

Ayrıca, Dmitriy Gulia, Dağlı Okulu'nun tarihini yazdı. Okul hakkındaki makaleler 1920'lerde Apsnıy gazetesinin çeşitli sayılarının sayfalarını doldurdu.
Abhazya'da öncü bir yazar olan Dmitriy Gulia, Abhaz aydınlarından gençleri, edebiyat, kültür ve eğitim ufkunda buluşturmak için daima azami çaba sarf etti.

İlk edebiyatçılardan Samson Çanba, yetenekli şair İvua Koğonia ve daha sonra çıkarla hakkında hayranlıkla bahsediyordu: "Sovyet döneminde, edebiyatın gelişimi çok kasırgalı geçmişti ve şimdi Abhazya Yazarlar Birliği, Bagrat Şinkuba, Aleksey Laşüria, İvan Tarba, Kirşal Çaçhalia, Aleksey ve Çiçiko Jonua, Kumf Lomia ve diğerleri gibi şairler dahil olmak üzere kırk üyeye sahip. İyi bir "Hasat" oldu! Çok mutluyum, edebiyat alanında artık yalnız değilim" (1958 yılı).
Aleksey Conu, Aleksey Laşüria, Dmitriy Gulia , Mota Akobiya, Georgiy Gublia, Bagrat Şinkuba, Kumf Lomia, İvan Papaskir, Çiçiko Conua, Nelli Tarba, 1955 yılı
© apsnyteka.org
1929'da Abhazya Dil ve Edebiyat Akademisi'nin Başkanı olarak Gulia, "Kodorlu Abhazarın Şarkıları" adlı eserinde besteci Konstantin Kovaça ve kendisine yardımcı olan Kondrat Dzidzaria'nın çalışmalarına destek verdi. Bu olay bir bütün olarak Abhazya'nın müzik kültürünün gelişiminin başlangıcı oldu.
Gulia, Abhazya'nın ilk coğrafi haritasının oluşturulmasına da yardımcı oldu. Dağlı Okulu'nda, ilk Abhazya kartografı Mihail Levan-ipa Şervaşidze-Çaçba ile beraber okumuştu. 1912 yılında da ikisi de Tiflis'te denk gelmişlerdi: Gulia orada edebi çeviriler ve kitabının yayına hazırlıkları ile ilgileniyordu,Şervaşidze-Çaçba ise tam da ilk haritanın çizimleriyle uğraşıyordu. Mihail Levan-ipa, Gulia'yı sıklıkla ziyaret ediyor, yer isimleri ve Abhazya coğrafyası ile ilgili fikir danışıyordu.
Mihail Levan-ipa Şervaşidze-Çaçba
© apsnyteka.org
Edebi yol
Dmitriy Gulia'nın, edebiyat alimlerinin türünü roman olarak tanımladıkları ana nesir eseri — "Kamaçıç" idir. Gulia'nın bu eseri yazması birkaç yıl sürse de sonunda 1940 yılında tamamlamıştır. Uzmanlara göre, halk estetiğinden kuvvetli bir şekilde etkilenen bu romanda, yazar büyük ölçüde etnografik materyal kullanmıştır.

"Kamaçıç" – bir dereceye kadar, sosyolojik olarak tamamen kabul gören, gelenekler, Apsuara dediğimiz ulusal ahlak, tarihi temalar ile yazılmış literatüre karşı çıkmaktaydı.

Filoloji Bilimleri Doktoru Vyaçeslav Biguaa, bu romanı hakkında: "Çalışmada etnografizmin güçlendirilmesi, yazarın, insanların etnografik bir portresini yaratma, etnofilojinin ve tarihinin özelliklerini, dünya görüşünü ortaya koyma arzusundan kaynaklanmaktadır", diye yazıyor.
"Kamaçıç", yazar: Dmitriy Gulia
© apsnyteka.org
Şairin şiirsel eserleri arasında, en çok otobiyografik şiiri - "ocağım" diğerlerinden ayırt edilmektedir. Şiir hakkında yazarın şair oğlu Georgiy Gulia, "Bu şiirde çok fazla hüzün, insanın dramı, hatta genel olarak Abhaz ulusunun trajedisi bulunmakta. İnsanın kendi dramını, ulusunun kaderinden ayırması mümkün mü" diye bahsediyor.

Gulia çevirilerle de uğraşıyordu: İncil'i, Şota Rustaveli de dahil olmak üzere birçok Gürcü şairi, Puşkin ve Lermontov'un eserlerini Abhaz diline tercüme etti.
Edebiyatçı hatıralarında, "Yüzyılımızın ilk on yılını, çoğunlukla kilise kitapları olmak üzere çevirilere adadım. Çeviri komisyonunun bir üyesi olarak, İncil'in Abhazcaya çevrilmesine çok emek harcadım. Mümkün olduğu kadar kesin olmaya çalışarak, çalışmalarımıza: Yunanca, Eski Slav, Rusça ve Gürcüce metinler kattık. Şahsen, metnin dili ve doğruluğu açısından çevirinin başarılı olduğunu düşünüyorum. Fakat bu büyük emek, Müslümanlık gibi Hıristiyanlığa da kayıtsız olan Abhaz halkı tarafından gerektiği değeri görmedi", diye anlatıyor.
Gulia'nın ailesi
Dmitriy Yosif-ipanın her konuda sadık asistanı, karısı Elena Andrey-pha Bjilava oldu. Gulia'nın kendisi de, "Edebiyat ve sanat söz konusu olduğunda kendisini feda etmeye hazır bir kadın olan Elena Andrey-pha olmasaydı, yazdıklarımın yüzde birini bile yazamazdım", diye vurguluyor.

Gulia ailesinde üç çocuk yetişiyordu – oğulları Vladimir ve Georgiy , kızı Tatyana. Georgiy Gulia, "Çocukluk hikayelerim" de aile içerisindeki ilişkileri çok edebi bir dille anlatıyor. Ailecek Suhum'da, şuan Gulia'nın Müze-Evi olan yerde yaşıyorduk. Evi, babam - Dmitriy Gulia'nın kendisi, ananem Fotine Nikolay-pha'nın hediye ettiği araziye yapmıştı.
Gulia'yı şehirdeki herkes çok seviyor ve sayıyordu, ondan «ulusun öğretmeni» diye bahsediyorlardı. Bütün milletlerden komşuları, (Suhum çok etnik ulusun yaşadığı bir şehirdi) Dmitriy Gulia ile komşu olmayı bir şeref sayıyor ve kendisine büyük saygı ile yaklaşıyorlardı.
Dmitriy Gulia memleketlileriyle
© ritmeurasia.org
Georgiy Gulia, babasının neredeyse her zaman öğretmenlik ve aydınlatma işleriyle meşgul olduğunu, çoğunlukla öğrenci defterlerini kontrol ettiğini ya da diğer önemli meselelere odaklandığını yazıyor.

Eşi Elena Andrey-pha — nazik mizacı olan bir kadındı. Hayatı mükemmel şekilde nasıl idare edebileceğini biliyordu, evle ilgili tüm işleri hallediyor ve Dmitriy Yosif-ipa'nın ailesi için endişelenmemesini sağlamak için elinden geleni yapıyordu.
Dmitriy Gulia ailesi ile
© abkhazworld.com
Çocuklar birbirleriyle çok iyi anlaşıyorlardı. Georgiy Gulia, bir hikayesinde, babalarının kendileri ile ilgilenmeye çok az vakti olsa da, Dmitriy Yosif-ipa'nın onlara "Ruslan ve Lyudmila"nın yanı sıra sevdiği şairlerin şiirlerini okuduğunu anlatıyor.
Aile için Valodi Gulia'nın ölümü en büyük darbe olmuştu. Dmitriy Gulia, "Büyük Vatanseverlik Savaşı, ülkemiz için büyük bir sınav oldu - yeteneklerinin arkadaşlarında büyük umutlar uyandırdığı mühendisi, oğlumu, Vladimir'i kaybettim. Elimde bir tüfekle savaşamadım, ancak edebi yazılarımla küçük katkımı yaptım", diye bahsediyordu bu dönemden.
Georgiy Gulia , Tatyana Gulia , Dmitriy Gulia , Volodya Gulia ve Elena Gulia , 1931
© apsnyteka.org
Georgiy Gulia, Dmitriy Gulia ve Elena Gulia
© Dmitriy Gulia'nın Müze Evi
1946'da Abhazya ziyareti sırasında, ünlü İngiliz yazar John Boynton Priestly, Gulia ailesi ile biraraya gelmiştir. Bu görüşmede: Dmitriy Gulia, karısı Elena, çocukları Tatyana ve Georgiy, gelini Valentina ve torunu Dima yer almışlardır.
Abhaz edebiyatının önderi Dmitriy Gulia, 1960 yılında 86 yaşındayken öldü. Kendisi hakkında, sadece mütevazı bir otobiyografi yazan Gulia, merak ettikleri her sorunun cevabını bulmaları için torunlarına şiirlerini ve nesirlerini miras bıraktı.
Abhazya'nın edebiyatı, kültürü ve eğitimi için çok şey yapan Gulia, hayatı boyunca yaptığı çalışmalarını şöyle değerlendirdi: "Lafı dolandırmadan söyleyebilirim ki, yaptığım her şeyi içtenlikle yaptığım için çalışmalarımdan memnunum. Ancak her zaman, neyin daha önemli olduğunu ve neyin bekleyemeyeceğini tam olarak anlasaydım daha fazlasını yapabilirdim. Bir edebiyata bir bilime enerjimi aktarmaya çalıştım. Sadece edebiyat alanına kendimi odaklamış olsam daha mı iyi olurdu? Belki de. İnsan bir şeye ilk başladığında, kaçınılmaz olarak daha fazla enerji harcar ve yaptığı iş kaçınılmaz olarak çok yönlü hale gelir. Bu bir yönüyle iyi, bir yönüyle kötü bir durum".
Dmitriy Gulia'nın Müze Evi duvarındaki anıt levha
© Naala Ayüdzba

Metin yazarı: Arifa Kapba, Bild Editör Naala Ayüdzba, baş editör Amina Lazba

Dmitriy Gulia ile ilgili yazının hazırlanmasında kullanılan materyaller: D.Y.Gulia'nın otobiyografisi; G.D. Gulia "Dmitriy Gulia: Babamın hikayesi"; V.Biguaa "Tarihi Abhaz Romanı. Tipoloji. Şiir Sanatı".