Nazir Egdza: “Ailemin sıradan çiftçiler olduğunu öğrenen meslektaşlarım, Sizin entelektüel bir aileden geldiğinizi düşünüyorduk diye şaşırırlardı. Hayır, benim ailemin gramer bilgisi bile yoktu”, diye anımsıyor. Pedagojik bilimler Doktoru, Profesör, Uluslararası Pedagoji Bilimleri Akademisinin ünlü akademisyenlerinden birisi ve Rusya Federasyonu'nun Onursal Akademisyeni. Ayrıca ulusal okullarda çocuklar hala onun yazdığı ders kitapları ile Rusça dilbilgisini öğreniyorlar.

Georgiy Çekalov

Nazir Egdza 22 Nisan 1927 yılında dünyaya geldi. Bilime giden yol, köyü Staro-Kuvinsk'te yedi yıllık bir okulda, başlamıştı. Burada ilk defa hayatını adadığı, büyüleyen bilgi dünyasına daldı. Nazir Bekmurza-ipa yıllar sonra o günleri, “Okula gittiğimde sadece bir defterim ve bir kalemim vardı”, – diye hatırlıyor. Ve öğretmenlerini çok sıcak duygularla anıyor.

“Keşke böyle öğrencilerin sayısı daha fazla olsa”

– İlk öğretmenim Macid Cusup-ipa Kuıc idi – II. Dünya Savaşında cephede şehit düştü, bana verdiği tüm bilgiler için bir kere bile elini sıkmak nasip olmadı, diyor ve devam ediyor Nazir Egdza. — İkinci sınıfta öğretmenimiz, herkesin Valentina Aleksandr-pha diye seslendiği Valentina Hangeri-pha Huıt; üçüncü sınıfta – Apsua köyünden Vuaz Hamid Çugun –ipa; dördüncü sınıfta – Ahba Pşkan Bekmurza-ipa idi. 5-6 ve 7.sınıflarda bize öğretmenlik yapanlar arasında Apsualardan Aliy Kahun İbragim-ipa, Agrba Musa Aydemir-ipa vardı. Müdürümüz Sparta dan Stilyan Evstafe-ipa Petrov, Müdür Yardımcımız da Kuıc Muhtalib Yahya-ipa idiler.

Öğretmenleri de, bu zeki öğrencilerini unutmamış, ilerlemelerini izlemiş ve onun adına sevinmişlerdi.

Muhtalib Kuıc, “Nazir yaşına göre çok ciddi bir çocuktu ve sürekli yeni bir şeyler öğrenmeye hevesliydi”, diye hatırlıyor ve anlatmaya devam ediyor. “Yükseköğrenim kurumlarından mezun oldu, yükseldi ve yükseldi, herkes onu fark etti. Tabii ki onun için çok mutlu oldum. Keşke böyle öğrencilerin sayısı daha çok olsa!”.

Kaderinin Kitabı

Nazir Egdza, hayatında ilk ders kitabını eline aldığında beşinci sınıfta idi.

– Bu 5 ve 6. sınıflar için Rusça Dilbilgisi kitabının 1. cildi fonetik ve morfoloji idi, 1937 yılında basılmıştı, – Nazir Bekmurza-ipa’nın çocuk hafızası, kitabın kapağında yazılı olan her ayrıntıyı kaydetmişti. – Yazarlar: Barhudarov S.G ve Dosıçeva E.İ.

O gün on yaşındaki Nazir’e birisi, bir gün ünlü bir Sovyet öğretmeni olan Profesör Stepan Grigori-ipa Barhudarov ile şahsen tanışacağını söyleseydi... Tanışmakta bir şey mi – ortak kitaplar yazacağını, onunla birlikte aynı akademik konseyde olacağını ve hatta bu konseye başkanlık edeceğini söyleseydi, herhalde bu kişiye aklını yitirmiş bir meczup gözüyle bakardı.

– Staro-Kuvinsk'ten Nevinnomiyssk'e bir saat içinde yürüyeceğime inanmak daha kolay olurdu, – diyor Egdza.

Fakat her şey tamda böyle gelişmişti. Tabi ki bu kadar hızlı değil. Öncelikle 1939 yılında Nazir köyündeki yedi yıllık okulu bitirdi. Ortaokul Ersakon’da idi ve Staro-Kuvinsk'teki çocuklar eğitimlerini sekizinci sınıftan itibaren burada sürdürüyorlardı. Fakat yağmur çamur demeden her gün 10 kilometre yolu gidip gelmeyi sürdürmeyi herkes başaramıyor ve çoğu bırakıyordu. Nazir, Çerkes Öğretmen Okulu’na geçmiş ancak öğrenimini tamamlayamamıştı -savaş başlamış, bölge toprakları işgal edilmişti.

– Almanlar geldiğinde bize ders kitaplarını gizlememizi, aksi takdirde vurulabileceğimizi söylediler. Bizde kitaplarımızı toprağa gömmüştük, diye anlatıyor Nazir Bekmurza-ipa. İşgalin bitmesi ile Barhudarov’un kitabını gömdüğü yerden çıkarmış.

1943 yılı sonbaharında, Çerkessk’te Öğretmen Okulu açılmıştı. Nazir Egdza’yı buraya dokuz yıllık öğrenimi ile diplomasız kabul etmişlerdi.

1945 yılında enstitün bitmesi ile kendisini Staro-Kuvinsk'teki okula müdür olarak atarlar. Okul yöneticiliğinin yanı sıra Egdza Rusça Dilbilgisi derslerine de girer. Dersleri tabi ki, Barhudarov’un kitabı ile gerçekleştiriyordur. Ve içindeki eksikleri bulmaya başlar.

– Çocuklar için çok zor bir kitaptı, metinlerin onlar için anlaşılması zordu. Ve bende onları değiştirmeye başladım, kuralların anlatımını basitleştirdim, – diye belirtiyor Nazir Bekmurza-ipa. – Ders kitabının bir özetini çıkardım. Oblon (milli eğitim bölge idaresi) temsilcileri notlarımı gördüklerinde benden ders kitabı hazırlamamı istediler.

O zamanlar genç bir delikanlı olan akademisyen Rusça Dilbilgisi kitabı hazırlar: gramere giriş, 1 cilt, fonetik ve morfoloji – Barhudarov’da olduğu gibi. Yapılan tek ek – “Abaza Okulları İçin” olmuş. Kitap 1953 yılında yayınlandı ve Abaza okullarındaki çocuklar bu kitabı kullanarak Rusça öğrenmeye başladılar. O zamana kadar Nazir Egdza, Stavropol Pedagoji Enstitüsü'nden (1950'de) mezun olmuş ve SSCB Pedagoji Bilimleri Akademisi Ulusal Okulları Araştırma Enstitüsü'ne girmiştir (1951). 1954 yılında, “Abaza okullarında Rusça zamirlerin öğrenimi” konulu tezini savunarak bir doktor adayı oldu ve bu kurumda çalışmaya başladı.

Bir şekilde Staro-Kuvinsk’e komşu olan Vako Jile'deki Çerkes köyünden öğretmenler, Nazir Bekmurza-ipa'dan ders kitabını isteyerek Rus kelimelerinin anlamını açıklamak için Abazaca yerine Çerkesçe kelimeleri kullanarak öğrencileri ile çalışmaya başlar.

O an Nazir Egdza’nın aklına bir fikir gelir: eğer bu kitapla Staro-Kuvinsk’te Abazalara, Vako Jile'de Çerkeslere, Rusça öğretebiliyorsak neden Abhazya, Kabardey ve Adıge’de de kullanmayalım? Böylece Abhaz-Adige grubunun tüm ulusları için tek tip kitap oluşturma fikri doğar. Bu fikri geliştirmeye başlar.

Rusça, Abaza ve Kabardey-Çerkes dillerinin karşılaştırmalı gramerini yazar, bu dillerin birbiriyle akraba olduğunu gösterir ve tek bir program, tek tip metodoloji, tek tip ders kitabı oluşturma olasılığı hakkında bir teori ortaya sürer. Ve bir ders kitabı oluşturmak içi onay alır. Dağıstanlı bilim adamı Magomed Baragunov ile ortaklaşa, 1965 yılında Moskova'da yayınlanan ilk Abhaz-Adıge grubundaki halklar için 1. sınıf okuma kitabını hazırlarlar. Ve 5 Haziran 1973'te Nazir Bekmurza-ipa, “Abhaz-Adige dil grubu halklarının okullarında, Rus dili öğreniminin ortak sorunları” konulu doktora tezini başarıyla tamamlar.

Halkları yakınlaştırma teorisi

Rus ulusal okulları için Rusça öğretme yöntemlerinin geliştirilmesi, Nazir Egdza tarafından seçilen ana araştırma alanı haline gelmiştir. Programı, Adigey ve Abaza okullarında başarıyla kullanılmaya başlandıktan sonra, bilim adamı, bunun diğer ülkelerde de kullanılabilme olasılığını incelemeye başlar. Kısa süre sonra Egdza'nın geliştirdiği program tüm Kuzey Kafkasya boyunca uygulamaya başlar. Daha sonra Volga bölgesi cumhuriyetleri tarafından kabul görür. Nazir Bekmurza-ipa'nın eserlerine gösterilen talep, onu Rusça öğretme sorunlarıyla ilgilenen en seçkin öğretmenlerden biri yapar.

Buna paralel olarak, bilim insanı anadili öğretme sorunlarıyla da meşguldür. Abaza ABC’sinin ve Abaza dili ile ilgili diğer kitapların yazarıdır. Böylece, Nazir Bekmurza-ipa iki dilliliğin gelişmesine ve dolayısıyla farklı milletlerden insanların birbirlerini daha iyi anlayabilmelerine katkıda bulunmuştur.

Rusça, SSCB'nin bütün halklarının temsilcilerinin uluslararası bir iletişim dili olarak bilmesi gereken bir dildir. Fakat aynı zamanda hiç kimse anadilinden vazgeçmek zorunda değildir. “Rus dili anadilin yerine değil, onunla birlikte olmalı” - Nazir Egdza'nın ilkesi budur.

Ve başkentte yaşayan Abaza ailelerin çocuklarının ebeveynlerinin dilini öğrenme fırsatı bulması için çok çaba sarf eder. Geçen yüzyılın 90'lı yıllarının başında, Moskova'da, farklı ulusların dilleri ve tarihlerini öğrenme fırsatı sunan bir ulusal kültür ve eğitim kompleksi açıldığında, burada açılan ilk guruplardan birisi de Abaza grubudur, dersleri de bir kaç yıl boyunca akademisyen Egdza'nın kendisi yürütmüştür.

İnsanlarla iletişim - keşiflerin kaynağıdır

Neden, Rusya'nın farklı bölgelerinde, Nazir Bekmurza-ipa'nın yöntemi yerel bilim adamlarının geliştirdiklerine kıyasen daha işlevsel olmuştur? Çünkü öğretmenler için daha uygun ve öğrenciler için daha anlaşılırdı. Nazir Egdza öğretmenlerle sürekli iletişim kuruyor ve neye ihtiyaçları olduğunu biliyordu. Küçük vatanına yaptığı ziyaretlerin her birinde – bu, yılda bir

veya iki kez olurdu, mutlaka Staro-Kuvinsk ortaokulunu ziyaret eder, bu durum neredeyse küçük bir pedagoglar konseyine vesile olurdu. Bu tür doğaçlama toplantılarda, uygulayıcı öğretmenler, metodolojisinde artık değişen, zamana uyum sağalamadığını düşündükleri noktaları kendisine iletir ve bununla ilgili olası düzeltmeleri tartışırlardı. Uygulayıcıların fikirleri (ve tabii ki, sadece Staro-Kuvinsk’liler değil) akademisyenin yeni araştırmalarının başlangıç noktası olurdu. Günlük iletişimde onun fikirlerini doyuran bir kaynaktı. İnsanlar arasında iken, konuşmalarını dinler, konuşulan dilde meydana gelen değişikliklere dikkat ederdi. Dünyadaki tüm diller değişebilir. Ve tüm ulusların her nesli farklı konuşur. Akademisyen hem Moskova'da hem de küçük memleketinde, dili güncellemek için hiç bir fırsatı kaçırmıyordur Elde ettiği örnekleri karşılaştırarak, sebepleri üzerine düşünerek, meydana gelen değişikliklerin doğasını ve yönünü ortaya koyar, köklerini ortaya çıkarır ve içlerindeki düzeni belirleyerek bilimsel sonuçlar çıkarırdı.

Meslektaşlarının da dediği gibi, Egdza’nın bu tutumu, “mütevazı bir yüksek lisans öğrenciliğinden, Rus-olmayanlara Rusça öğretme alanında önde gelen bir akademisyene dönüşmesini sağladı”.

İzinden gideceklerin yetiştirilmesi

Nazir Bekmurza-ipa ile birlikte çalışan Ulusal Eğitim Sorunları Enstitüsü, Rusya Eğitim Akademisi, Rusya Eğitim Bakanlığı'ndan akademisyenler de, onun ulusal personelin eğitimine bulunduğunu büyük katkısını belirtmekteler. Aynı zamanda “her yüksek lisans öğrencisine bilgisini maksimum derecede verir ve deyim yerindeyse öğrenciyi tam kondisyonlu hale getirirdi” diye vurguluyorlar.

Öğrencilerinin birçoğu Dağıstan, Çuvaşistan, Kabardey-Balkarya, Adigey, Abhazya ve diğer bölgelerde akademik olarak ilerlediler, doktor oldular. Ancak memleketi Karaçay-Çerkesk'deki veliahtları ona en yakın olanlardandı.

– Yereli halkımda öğrencilerim arasında ismini verebileceğim çok kişi var. Guagua Luiza Nanu-pha - “Abaza dilinde ünlü özellikleri” tezini benim denetimimde yazmıştır. O ve Şaşa Hamıkua ile birlikte güzel bir Abaza ABC’si hazırladık... Karaçay-Çerkes Pedagoji Üniversitesinde Bagu Mariya var – onun tezinin yöneticisi de bendim, – Profesör, bilime gidiş yollarında eşlik ettiği kişilerin isimlerini tam listesi olmasa da saymaya devam ediyor.

«Böyle insanlar azınlıkta»

Mizaç olarak mütevazı bir insan olan Nazir Bekmurza-ipa, bilimdeki başarılarını da mütevazı bir şekilde değerlendiriyor.

– Kitaplarımdan biri için bile, istediğim, bildiğim her şeyi yazdığımı söyleyemem”, diyor. – Çok şeyi belirlenen sürelere sığdırarak, acele ile yapmak gerekiyordu. Fakat 1993 yılında Leningrad da “Rus okulunda dillerin etkileşimi ve iki dilliliğin gelişimi” adlı bir kitap çıkardım. Bu o kadarda büyük bir kitap değil, ama bu kitapta dillerin etkileşimini ve öğretim ilkelerini yansıtmayı daha iyi başardım diye düşünüyorum. Bu kitap bana içlerinde en başarılı olanı gibi görünüyor. Bunun yanı sıra, 1954'te, hala yüksek lisans öğrencisiyken, Hamid Jirov ve ben ilk Rusça-Abazaca Sözlüğü hazırlamıştık. Bu iş çokta kolay değildi, çünkü dilimiz henüz derinlemesine araştırılmamış, Abaza sözlüğü oluşturma konusunda hiçbir deneyim yaşanmamıştı. Çok fazla tartışmaya açık nokta vardı. Aşharvua kelimelerinin sözlüğe eklenmesi konusunda ısrar etmiştim ve bunun doğru olduğuna inanıyorum - bu Aşharvua lehçesinin (Abaza dilinin lehçelerinden birisi) korunmasına yardımcı olacaktı.

Bu arada, Nazir Egdza – yaklaşık 300 akademik ve popüler bilim eserinin yazarı, bunların arasında 26 monografi, 73 ders kitabı, 22 program ve eğitim-metot kompleksi bulunmaktadır. Kendisi tarafından veya liderliğinde derlenen, diğer önde gelen metodologlarla işbirliği içinde hazırlanan, Rusça ve anadil üzerine birçok ders kitabı, 7 ila 13 kere yeniden basılmış ve halen bugün ana ders kitapları olarak kullanılmaktadırlar. Çalışma arkadaşlarından biri olan Mihail Li, Nazir Bekmurza-ipa hakkında şöyle söylüyor:

– Bana öyle geliyor ki, şimdilerde böyle insanların sayısı çok az. İçinde iyiliği taşıyan bir insan. Onunla iletişim kurmak büyük keyif veriyor.

Akademisyen Egdza ile yakın arkadaş olan Timiryazev Akademisi profesörü Yuri Agrba, böyle bir insana sahip oldukları için Abaza halkının şanslı olduğunu düşünüyor.

Aile mesleği

Nazir Bekmurza-ipa’nın son çalışmalarından biri olan – 1997 yılında Çerkessk’te basılan “Abhaz-Adige halklarının tarihi ve kültürel dilsel ortaklığı” kitabını kızı Zarema Egdza ile birlikte yazmıştı. Zarema bir dilbilimci, filolojik bilimler doktor adayı, Moskova Devlet Üniversitesi mezunu ve şuan akademisyen olarak görev aldığı Rus Dil Enstitüsü Akademisi yüksek lisans mezunu. Belli ki, babanın bilime olan sevgisi çocuklara geçmişti.

En küçük kızı Madina da bir dilbilimci. Madina, Pedagoji üniversitesinde İngilizce fakültesine girdiğinde, İngilizceye paralel olarak Fransızca ve Arapça öğrenen uluslararası iletişim konusunda bir uzman. Kızların meslek seçiminde anneleri Zemfira’nın da bir akademisyen olmasının muhtemelen büyük bir etkisi olmuştur. Zemfira’ya göre, Rusya Federasyonu Ulusal Eğitim Sorunları Enstitüsü'nde birlikte çalışan eşleri bir araya getiren de bilimin ta kendisiydi.

Hem Zarema hem de Madina, annelerinin dili olan Başkırca konuşuyor, okuyor ve yazıyorlar. Abazacayı kavramak daha zor gelse de temel bilgilere hâkimler. Her ikisi de, damarlarında akan iki halkın geleneklerine sıkıca bağlılar.

Nazir, ilk evliliğinden olan kızı Lyuda ile de sıkı iletişimi kaybetmemiş. Lyuda’nın bir Doktor olduğunu ve Harkov'da yaşadığını, sıklıkla babasını ve kız kardeşlerini görmeye geldiğini ve hiç bir zaman kendisini burada yabancı hissetmediğini öğreniyoruz.

Eve dönüş

Nazir Bekmurza-ipa Egdza, hayatının üçte ikisini Moskova'da yaşadı ve 25 Mart 2002'de bura vefat etti. Ve ondan sonra sonsuza dek Staro-Kuvinsk'e döndü. Evlatları, babalarının son arzusunu yerine getirmek, kendisini çok sevdiği köyünün kalbinde defnetmek için buraya getirdiler.

Staro-Kuvinsk hiçbir zaman böyle kalabalık bir cenaze görmemiştir. Karaçay-Çerkes’in her yerinden, Moskova'dan ve diğer bölgelerden yüzlerce insan, her biri kendi ailesinden birini kaybetmiş gibi algıladıkları bu büyük insana, bilim adamına veda etmeye gelmişti.

9 Eylül 2005 tarihinde, Karaçay-Çerkes Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Mustafa Batdıyev’in talimatı ile “Profesör Egdza Nazir Bekmurza-ipa'nın hatırasının yaşatılması için” bir kararname çıkarıldı. Bilim insanının adı Staro-Kuvinsk ortaokuluna verildi. Ayrıca, Karaçay-Çerkes Devlet Üniversitesi ve Karaçay-Çerkes Teknoloji Akademisi (şimdiki adı ile Kuzey Kafkasya Devlet Beşeri Bilimler ve Teknoloji Üniversitesi) öğrencilerine, Nazir Egdza'nın adına burslar verilmekte.