Birçok modern tarihçi, Abhaz devrimcileri için temel ateşleyici gücün sosyalist devrimin zaferi değil, Abhazya’nın devletliiği fikri olduğuna inanıyor. Bu açıklama Efrem Eşba'ya atfedilebilir. Tanınmış insan ve bir devrimci – DAK Bilgilendirme Portalının hazırladığı yazıyı beğeninize sunuyoruz.

Arifa Kapba

Efrem Eşba 7 Mart 1893 yılında Bedia köyünün Eşkıt kasabasında, asilzade Aleksey Zurab-ipa Eşba’nın ailesinde dünyaya geldi. Efrem beş kardeşin en küçüğü idi. Babalarını çok erken kaybettikleri için çocukları tek başına büyütmek Marta Zurab-pha’ya Apakidze kaldı. Büyük çocuklar, 1887 yılında Bedia köyünde bulunan ve halk tarafından “Abhaz okulunun büyükbabası” olarak adlandırılan Tomas Kristoforoviç Eşba tarafından kurulan köy okulunda bulunan tek sınıfta okudu.

Öğrenim hevesi

Yaşının küçük olmasından dolayı Efrem’i okula kaydetmemişlerdi, ama kardeşleriyle birlikte sınıfa katılıyordu ve ilk öğretmeni Nestor Toloraya, Efrem'in sadece diğer öğrencilerin dikkatini dağıtmakla kalmadığını, aynı zamanda büyük yetenek gösterdiğini fark edince çocuğun derslere katılmasına engel olmadı. Efrem Eşba, annesi, onu ve büyük çocuklarını bir vagona bindirerek, Gorsky (şimdiki ismi Nestor Lakoba Suhum No_10 Lisesi) okuluna yerleştirmek için Suhum'a götürmeye karar verdiğinde henüz dokuz yaşındaydı. O zamanlar birinci sınıf sayılan bu okula girmeyi sadece iyi bir hazırlık bilgileri sergileyen Efrem başarabildi.

Parlak bir öğrenciydi, 1906 yılında okuldan mezun oldu ve Kutaisi Klasik Okuluna girdi.

Eşba’nın hayatını yazan profesör Georgiy Dzidzaria, “Efrem'in genel gelişimi akranları arasında ayırt edilebilecek durumdaydı. Yetenekli ve kabiliyetli bir öğrenciydi. Ondan her zaman yardım istemek mümkündü, kimseyi geri çevirmezdi. Efrem, her dersi, ödevi çok basit ve anlaşılır bir dille anlatmayı başarırdı. Efrem Kutaisi okulunda aynı zamanda müzikle de uğraşıyordu. Okul bando takımında klarnet çalıyordu”, diye anlatıyor.

1909'da Kutaisi'deki kronik sıtmadan yıpranan Efrem, bitkin bir şekilde, Tiflis'e gitti ve oradaki İlk Erkekler Meslek Okuluna girdi. Evden herhangi bir destek alamayan Efrem, hem kendisini geçindirmek hem de öğrenimini yürütmek zorunda kaldı. Eşba özel ders vererek çocukları sınavlara hazırlıyordu.

Tiflis'te Efrem Eşba devrimci görüşler yarattı, o ve arkadaşları edebi çerçevede devrimci bir grup oluşturdu. Gruba katılımı farkedildiğinde, bir skandal yaşandı, burslarından mahrum bırakıldı, ancak okulda gösterdiği mükemmel başarılar onu ayakta tuttu. 1913 yılında Eşba, bu eğitim kurumundan altın madalya (takdir belgesi) ile mezun oldu ve Moskova Üniversitesi Hukuk Fakültesine girdi.

Moskova Üniversitesi ve devrimci çevreler

Otobiyografisinde Efrem Eşba, 1914'te Bolşevik Partisine katıldığını belirtmekte. Moskova Üniversitesi'nde (şu andaki adıyla M.V Lomonosov Moskova Devlet Üniversitesi “MGU”) öğrenciyken, aktif olarak yeraltı üniversitesi devrimcisiydi ya da daha doğrusu “Marksist” öğrenci gruplarına katılmıştı hatta kendisine Güve diye birde lakap takmışlardı.

1916 Mart'ında, Eşba, bazı arkadaşlarıyla birlikte, "aktif devrimci faaliyetlerde bulunmak" nedeniyle tutuklandı, ancak Eylül ayında Moskova Askeri Bölge Mahkemesi suçlamaları kanıt bulunamadığı için düşürdü ve öğrencileri serbest bıraktı. Arkadaşları Eşba’ya uzak bir yere gitmesini tavsiye ederler. O da bu tavsiyeye uyar – bir mühendislik ve inşaat ekibinde ustabaşı olarak iş bulduğu Trabzon’a gider.

Eşba gittiği her yerde, Bolşevik Parti propagandası ve devrimci düşüncelerle uğraştı ve bu yüzden her yerde rahatsız edildi ve zulüm gördü. Trabzon’dan farklı bir soyadı ile yaşadığı Batum’a geçti ve burada Moskova’dan kendisine gelen mektupla öğrencilikten atıldığını öğrendi.

Devrim ve bağımsızlık

1917 devriminin arifesinde Eşba, vatanına - Abhazya'sına geri döndü ve orada devrimci faaliyetlerde bulunmaya başladı. Mayıs 1917'de Eşba, Bolşeviklerin Rus Sosyal Demokrat İşçi Partisi'nin Sukhum bölge komitesi başkanlığına seçildi, daha sonra - İşçiler ve Milletvekilleri Konseyi Başkanlığına.

Abhazya'da Menşeviklerle Bolşevikler arasında 1917'den 1921'e kadar devam eden güç mücadelesinde her zaman Efrem Eşba, Bolşeviklerin başında, Nestor Lakoba'nın yanındaydı. Profesör Georgiy Dzidzaria'ya göre, Eşba’nın özel organizasyon yeteneği bu dönemde kendini gösterdi.

Mart 1921’de Abhazya’nın ana devrimcileri Efrem Eşba, Nestor Lakoba ve Nikolay Akirtaa, Moskova’da Lenin’e, Sukhum’da emekçilerin Kızıl Bayrak’ının göndere çekildiğini söylediler. Pek çok modern tarihçi, bu insanların asıl tetikleyici gücünün devrimin zaferinden değil, Abhaz devletliğinin düşüncesinden geldiğine emin.

Efrem Eşba, Gürcistan ve Abhazya'nın ЦК РКП (б) ( Rusya Komünist Partisi Merkez Komitesi) Kafkasya Bürosu kıdemli yetkilileri toplantısına katıldı. 28 Mart 1921'de Sergo Ordconikidze başkanlığında Konferansın katılımla Abhazya’nın bağımsız bir Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti olarak ilan edilmesi kararı alındı. Eşba, Lakoba ve Akirtaa, Kremlin’i bu karardan derhal bilgilendirdiler, Bağımsız bir Abhazya Sosyalist Cumhuriyetinin ilanı - “Büyük Ekim Devrimi'nin küçük ulusların baskıcılarına - tüm ülkelerin emperyalistlerine ve onların dürtülerine” yeni bir tokat olarak ilan etti.

Aile

1922'de Efrem Eşba, Gürcistan Sosyalist Cumhuriyeti Adalet Bakanı olarak atandı. Bu arada Eşba, İlk Tiflis Güzeli – Kafkasya’ya gönderilmiş Generalin kızı Maria Vladimir-pha Tsigrovskaya ile evlenmişti.

Maria, Eşba ile tanışmasını şöyle anlatıyordu, “Efrem ile daha sonra Öncüler Sarayı olarak adlandırılan binadaki Halk Komiserleri Komitesinde tanıştım. O dönemde Efrem’in gözü rahatsızdı ve siyah bir bant takıyordu. Çok utangaç ve nazikti. Bu militan devrimcinin kızardığını ve utandığını görmek bana çok garip geliyordu. İlk karşılaşmamız tanışmanın da ötesinde bir hal almıştı. Onun eğitimi ve sahip olduğu bir tür şövalye inceliği çok hoşuma gitmişti. Efrem beni Abhazya’ya misafir olmaya davet etti. Ağustos 1921'de Efrem, Petr Agniaşvili ve ben Suhum'a gittik. Bu yolculuk bizi daha da birleştirdi. Ayrılmadığımızı fark ettik ve evlendik. Efrem özenli bir eş ve iyi bir babaydı”.

1924'te Eşba, Moskova'daki Kızıl Profesörlük Enstitüsünden mezun oldu. Daha sonra ailesiyle birlikte Londra'ya gönderildi ve ticaret temsilciliği öğretim görevlisi başkanı oldu. “İkimiz de İngilizce konuşuyorduk ve bu da İngiliz başkentine tanışmamızı kolaylaştırdı. Kızlarımız Marina ve Liza büyüdüğünde Efrem onları hevesle çalıştırdı, onlara kitap okudu, kendisinin düşündüğü komik hikayeler anlattı. Çocuklar babalarıyla gezmeyi çok severlerdi”.

Günümüzdeki deyimiyle Efrem Eşba baş döndürücü bir bürokratik kariyer yapmayı başardı. Londra'dan sonra, Amerika'da yaşadı ve Amtorg Müfettişliği'nin başkanı olarak çalıştı (ABD'de Sovyet-Amerikan ticaretinin ilk yıllarında Sovyet-Amerikan ticaretinin gelişimini teşvik etmek için kurulmuş bir anonim şirket). 1935 yılına kadar Halk Dış Ticaret Komiserliği'nde ve SSCB Ağır Sanayi Halk Komiserliği yüksek rütbelerde bulundu.

Kurşuna dizilişi

Baskı yıllarında, diğer önde gelen devlet adamları gibi Efrem Eşba da, Stalin ve Beria'nın hedefi oldu. Ona karşı hızla bir dava hazırladılar: iddiaya göre, Sovyet karşıtı Troçkistlere (Lev Troçki'nin ifade ettiği görüşlere dayanarak, Marksizmin gelişim teorisine bağlı olanlar) aktif olarak katılmış ve İngiliz istihbaratının talimatı üzerine casusluk ve isyancı çalışmalar yürütmüştü.

1936'da Eşba tutuklandı ve Moskova'daki Butıyrka hapishanesine konuldu, daha sonra Vladivostok'a, ardından da Magadan'a gönderildi. Yakın tarihte elde edilen bilgilere göre, 1939'da Eşba Grozni'ye gönderildii, orada ölüm cezasına çarptırıldığı düşünülmekte. Fakat net olarak mezarının nerede olduğunu kimse bilmemekte. Efrem Eşba'nın kızlarından biri olan ünlü Abhaz heykeltıraş Marina Eşba, bu durumu - babasının naşının, anavatanı Abhazya'da gömülü olmamasını, hayatının en büyük trajedisi olarak kabul ediyor.

Marina Efrem-pha'nın ölümünden sonra, müzisyeni ve öğretmen olan torunu Viktor Abrahamyan-Eşba, Efrem Eşba’nın gerçek mezarını aramaya devam etti. Abhaz devrimcinin mezarı, yakın bir zaman önce Moskova’da bulundu.

Efrem Eşba’nın torunu Viktor Abrahamyan-Eşba, “Ailemin 1990'ların başında KGB arşivlerinde görmeyi başardığı belgelere göre, Efrem Eşba Moskova'da kurşuna dizildi ve Butovo eğitim alanında veya Moskova yakınlarındaki Kommunarka köyündeki eğitim alanında baskı altındaki insanların toplu mezarlığına gömülmüştü. Dedemin adını görmek umuduyla son yeri ziyaret ettim. Umudum boşa çıkmadı. Duvardaki 6.000'den fazla isim ve soyadı arasında Efrem Eşba'nın adı ve soyadı da vardı. Ayrıca ölüm tarihi de yazılmıştı: 16 Nisan 1939 yılı”, diye anlatıyor.

Ekim 2018'de, Kommunarka köyünde, Halk Komiserleri Konseyi Özel Binasında Efrem Eşba için bir anıt levhası yapıldı.

Kullanılan kaynaklar:

  • Abhaz Biyografya Sözlüğü.
  • Georgiy Dzidzaria’nın «Efrem Eşba» makalesi.