24 Ocak - ilk profesyonel Abhaz pilotu Meri Ayüdzba'nın doğum günü. Meri Büyük Vatanseverlik Savaşı (II. Dünya Savaşı) cephelerinde cesurca savaştı. Savaş sonrasında da vatanına büyük hizmetlerde bulundu.

Arifa Kapba

Aynı gün, 24 Ocak 1917 yılında doğan Ayüdzba kardeşler – Meri ve Hacera, her ikisi de Abhazya tarihine ilklerle geçmiştir: Hacera – ilk profesyonel Abhaz piyanistidir, Meri ise – ilk kadın Abhaz pilottur.

Bataysk'ta

Suhum 10.okulundan mezun olan Meri Ayüdzba, çocukluk yaşlarından itibaren hep gökyüzünde olmayı hayal etmişti. O dönem pilot Viktor Argun yaz okuluna uçuş dersleri için öğrenci almaktadır. Ama başvuru için geciken Meri bu kurslara katılamaz. Fakat Bataysk'ta (Rusya Federasyonu'nun Rostov bölgesindeki bir şehir) Baranov'un adını taşıyan Sivil Hava Filosunun Kızılbayrak Okulu'na girmeyi başarır. İlerleyen dönemde, eğitmeni Nina Golovinskaya, Meri'den en yetenekli ve çalışkan öğrencilerden biri olarak bahsetmiştir.

Uçuş derslerinden birinde gerçekleşen ilk tanışma anlarını iyi hatırlayan Golovinskaya: “Kendisinden, esprili tavrıyla bahsetmişti. Hemen anlamıştım, biz eğitmenlerin aramızda kullandığımız tabirle – iyi bir as olacak dedim”.

Bataysk Uçuş Okulu'ndan mezun olduktan sonra Meri Ayüdzba, eğitmen olarak Suhum uçuş kulübünde çalışmaya başladı. Artık pilot yetiştirme sırası ondaydı. Fakat öncesinde, tüm topluma, bir kadının, uçakları nasıl uçurabileceğini ispat etmesi gerekiyordu. Bunun için çok beklemesi gerekmedi. Büyük Vatanseverlik Savaşı gazisi Aleksandr Tariya, pilot hakkında yazdığı makalesinde ayrıntılara değiniyor.

Erkek değil – kadın pilot

18 Ağustos 1936'da, Hava Filosu Günü kutlamalarında Meri Ayüdzba, çok sayıda izleyicinin önünde gösteri uçağını uçurdu.

Tariya makalesinde, Ayüdzba’nın hatıralarına da yer veriyor: “Yaşlı Abhazlar bir kızın uçağı uçuracağına inanmamışlardı. Hatta bazıları uçağa gelerek, uçuşa yardım eden başka birinin olup olmadığını kontrol ettiler. Uçuşu tek başıma benim gerçekleştirdiğimden emin olduklarında ise bana sarılıp öpmeye, uçuşlarımda başarılar dilemeye başladılar ve <…> büyük bir kutlama masası hazırladılar”.

1939 yılına kadar Meri Hafız-pha Suhum uçuş kulübünde çalıştı ve sonra kulüp kapandı. Meri daha sonra, Leningrad'daki Askeri Tıp Akademisine girdi. Başlayan savaşın haberini de burada almıştı. Ayüdzba hemen askeriyeye başvurarak yerinin cephe olduğunu söyledi. Meri, Perm'de (Rusya'nın Avrupa kısmının doğusunda bir şehir) bir savaş uçağı pilotluğu okuluna gönderildi. “Öğrenciler (harp okulu genelinde olduğu gibi) biran önce cepheye gitmek istiyorlardı, ancak önce yeni uzmanlık alanında uzmanlaşmak zorundaydılar, diye yazıyor Aleksandr Tariya. – Meri, Engels şehrinde (Rusya Federasyonu'nun Saratov bölgesi), kadın pilotlardan bir hava biriminin oluşturulduğu askeri bir pilot okulu olduğunu öğrendi. Hava biriminin oluşturulmasıyla, o zamanların ünlü pilotu, Sovyetler Birliği Kahramanı Marina Raskova ilgilenmekteydi. Meri, Engels’e gitmesi gerektiğini bildirdi”.

Kadınlar birliğine giriş

Meri, Engels'te, şansına Bataysk okulundan arkadaşları ile karşılaşmıştı. Meri pilotlar birliğine girmeyi başarmıştı. Birliği, Aralık 1942'de, Sali bozkırlarında ve dağlarında, Rostov, Taganrog yakınlarındaki düşmanlarla savaşmaları için, Kafkasya'ya aktarıldı. Meri, 2. Belarus Cephesi 4. Hava Ordusu'nun 46.hafif bombardıman uçakları, Hava Birliği pilotu olarak atandı. Filo komutanları Polina Makagon ve Lidia Svistunova'dan deneyim kazandıktan sonra, kendisi de saldırı uçuşları gerçekleştirmeye başladı.

Meri Ayüdzba, Büyük Vatanseverlik Savaşı sırasında "savaşçı" uçaklarını uçuran kadın pilotlardan biriydi. Almanlar onlara "gece cadıları" ismini takmıştı. Bu pilotlar grup halinde uçuyorlardı: bir kısmı düşmanın atışlarını kendilerine çekerken, diğerleri net ve ölümcül atışlar yapıyordu.

Meri Ayüdzba savaştan sonra, bu döneme ait efsanevi hayatına dair soruları cevaplarken, “Etrafta bombalar patlarken ve uçaksavar mermileri uçuşurken askeri görevleri tamamlamak çokta kolay değildi”, diye bahsetmişti.

Çatışmalar süresince Meri Ayüdzba tam 477 saldırı uçuşu gerçekleştirdi, gökyüzünde 1000 saatten fazla zaman geçirdi, düşmana 63 bin ton bomba yağdırdı. Kuzey Kafkasya'da, 4. Ukrayna ve 2. Beyaz Rusya cephelerinde mücadele etti. Kırım, Ukrayna ve Polonya'nın kurtuluşuna katıldı.

Meri gökyüzünde korkusuz bir kahramandı, en zorlu görevleri başarıyla yerine getiriyordu. 1943 yılı, Şubat ayında bir gece Polina Makagon ile birlikte düşman kuvvetlerini bombalamak için tam üç uçuş gerçekleştirdiler. Kısa süre sonra, Meri'ye askeri havacılık ile ilgili bildiği her şeyi öğreten Polina ve Lidia Svistunova kahramanca öldüler.

Alksandr Tariya, “Eylül 1943'te, Nina Altsıybeeva ve Meri Ayüdzba, Taman limanını bombalama emri aldılar. Kızlar, şehirde çok sayıda uçaksavar silahı ve projektörlerin olması dolayısı ile hedefe yaklaşmanın o kadar kolay olmadığını iyi biliyorlardı, ama aynı zamanda görevin yerine getirilmesi gerektiğini de çok iyi anlıyoorlardı. Uçağı şehre yaklaştıran ve limanı açıkça gören Meri, bombayı limanın üzerine bırakmak için acele etmiyordu, o an aniden Almanların Taman’dan Kırım’a geçmeye hazırlandıklarını fark etti. Hemen birlikte uçtuğu arkadaşını bilgilendirdi. Daha sonrasında bu istihbarat liderleri tarafından büyük takdir gördü.

Yaralanma ve eve dönüş

1944 yılında, savaş görevini başarıyla tamamlayan Maria Rukavitsıyna ve Meri Ayüdzba'nın uçakları düşman tarafından vuruldu. Kızlar tam bir mucize eseri kurtulmayı başardılar. Meri omurgasından şiddetli bir yara almıştı, ancak savaşın sonuna kadar cephede kalabilmek için yarasını herkesten sakladı.

Abhaz Devlet Müzesi Kıdemli Araştırmacısı Rita Tarba, “Askeri hastaneye ancak savaşın bitimi ile yattı. Yaralanmasının ardından uzun süre acılarını saklamıştı. Tedavisi birkaç yıl sürmüştü. Memleketi Suhum’a korse ile dönebilmişi. Üzerinde isminin baş harfleri - M.H.A olan beyaz ipek fular, deri kask ve havacı gözlükleri – tüm bu eşyaların yanı sıra cepheden yazılan birçok mektubu, Abhaz Devlet Müzesine, ilk Abhaz kadın pilotu Meri Hafız-pha Ayüdzba şahsen kendisi getirip bağışladı. Onu çok iyi hatırlıyorum, görkemli ve seçkin bir kadındı. Elbette, yürüyüşü esnasında aldığı ciddi yaralanmanın sonuçları hissediliyordu, ancak bu onun çok aktif biri olmasını engellememişti”, diye hatırlıyor.

II. Dünya Savaşı'nın sona ermesinden sonra Meri Hafız-pha aktif olarak toplum yararına yürütülen çalışmalara katılmıştır. Suhum onuncu okulunun aile birliğinin başkanlığını yapmış, İkinci Dünya Savaşı'nın unutulmaz tarihlerinin kutlanması ile ilgili tüm etkinliklere katılmıştır.

Meri Ayüdzba, 12 Nisan 1986 yılında, 69 yaşında vefat etti. İsmi sonsuza kadar Abhaz tarihinde yaşayacaktır.

Alman işgalcilere karşı mücadelede gösterdiği cesaretin yanı sıra, savaştan sonra genç neslin eğitimi konusunda yürüttüğü aktif çalışmalardan dolayı Meri Hafız-pha Ayüdzba, Vatanseverlik Savaşı Nişanları, I ve II. derecesine , "Kafkasya Savunması" ve "Almanya'ya Karşı Zafer" madalyalarına layık görüldü.

Kaynaklar:

* Aleksandr Tariya’nın kitabı "Gökyüzündeki Abhaz şahinler"