Kafkas bilimci ve dilbilimci Nikolay Marr'ın çalışmaları da, Marr'ın kişiliği gibi bilimsel topluluk arasında farklı görüşlerle karşılansa da, Abhaz bilimi üzerine kalıcı izler bırakan parlak bir bilgin olduğu şüphe götürmez. 25 Aralık – Marr’ın doğum yıldönümü.

Arifa Kapba

Nikolay Marr, 25 Aralık 1864'te İskoçyalı Jacob Montague-Marr ve Gürcü Agafia Magularia ailesinde Kutais şehrinde doğdu. (Abhaz Biyografi Sözlüğü'nün en son sayısına göre doğum tarihidir. Ancak bazı kaynaklarda farklı versiyonlarda bulunmaktadır.)

Bu birlikteliği aile olarak adlandırmak biraz zordu. Jakob Gürcistan'da uzun süre yaşadı ve çay ağaçları yetiştirdi. Ondan 60 yaş küçük bir Gürcü kadınla evlendi. Evlendiği dönemde artık 80 yaşındaydı. Dahası, Jacob ve Agafia aynı dili bile konuşmuyordu: Jacob İngilizce ve Fransızca konuşuyor, Gürcüce bilmiyordu, Agafia ise Gürcü dili dışında hiçbir şey bilmiyordu. Geleceğin dilbilimcisi Nikolay Marr, dilbilim açısından bile böyle garip bir ailede doğdu. Oğluna çok düşkün olan anne, onun özel bir yeteneğe sahip olduğundan emin olarak onu büyük bir ilgiyle yetiştirdi. Marr Gürcüceyi ana dili olarak kabul etti, ancak Büyük Britanya vatandaşıydı.

Dillere olan ilgisi

Marr, küçük yaşlardan itibaren yabancı dil öğrenmede olağanüstü bir yetenek gösterdi. Rusça öğrendikten sonra, ikinci sınıfta artık bağımsız olarak ilk kitabını okumuştu. Genç adam, öğrenim gördüğü Kutaisi okuluna düzenli olarak gitmiyordu, genellikle dönemin çoğunu kaçırıyordu, ancak buna rağmen dillerde aldığı parlak notlarla sınıfları atlıyordu. Onları kendi başına öğrendi. Özellikle Yunanlılara ilgi duyuyordu. 1884 yılında Nikolay Marr liseden altın madalya ile (takdir belgesiyle) mezun oldu ve St.Petersburg Üniversitesi Doğu Dilleri Fakültesi'ne kaydoldu.

Bir öğrenci olarak Marr, Doğu Dilleri Fakültesinin dört bölümünde aynı anda öğrenim görmeyi başardı. Ve burada belirleyici rolü mümkün olduğunca çok yabancı dil öğrenmek arzusu oynandı. Fakültede öğretilen her şeyi öğrendi.

Üniversite yıllarında, Kafkas dillerinin, özellikle Gürcüce, Semitik dillere benzediği fikrini ortaya attı. Gelecekte, bu varsayımı hayatının ana bilimsel teorisine dönüştürdü.

Mezun olduktan sonra, geleceğin bilim adamı St.Petersburg Üniversitesi Gürcü ve Ermeni Edebiyatı Bölümünde öğretmenlik yaptı. Daha sonra bu üniversitede profesör oldu ve 1911'de üniversitenin Doğu fakültesinin dekanı oldu.

Marr, zamanının en saygın Doğu bilimcilerinden biriydi. Aynı coşkuyla, hem eski Gürcü hem de eski Ermeni tarihi materyalleri üzerinde çalıştı, yurtdışındaki iş gezileri, örneğin Mısır'daki Sina, Ermenistan'ın eski başkenti Ani, Kudüs'te bilimsel keşifler yaptı. Kafkasya bilimi üzerine çalışmaları çok değerli kabul edilir ve klasiktir, aynı şeyi dilbilim ve filoloji çalışmaları hakkında söyleyemeyiz.

Çılgın teori

Nikolay Marr, adını Nuh Japheth'in İncil'deki üçüncü oğlundan alan “yeni dil doktrini” nin ya da "Japhetic teorisi"nin yaratıcısı olarak bilinir. Marr’ın 1923'te ürettiği teorisine göre, dünyanın tüm dilleri “dört elementten” türetilmiştir. "Japhetic diller" fikri genetik olarak değil, bir tür sınıf topluluğu olarak görülür. Marr böylece, dil öğretisini Marksizm’in artan temposuyla ilişkilendirmek için çok çalıştı. Marr Gürcüce, Mingrelce, Svan ve Çan dillerini "Japhetic diller" olarak sıralıyor ve daha sonra diğer bazı ölü dilleri de Semitik dillerle akrabalıklarını kanıtlayarak bu sınıfa dahil ediyordu.

Diğer dilbilimciler ise, hipotezlerini bilimsel olmayan, "hasta bir hayal gücüne" dayandığını söyleyerek sert bir şekilde eleştirdiler. Nikolay Marr'ın bazı psikiyatrik anormalliklerinden ciddi şekilde şüphelenildi, ancak gerçekten hasta olup olmadığı konusunda bir teşhis konmadı.

Bir dönem için Marr'ın teorisi başarılıydı, çünkü Temmuz 1930'da Bolşevikler Komünist Partisi'nin on altıncı kongresinde Marr'ın tezi, Joseph Stalin tarafından yaptığı konuşmada kullanılarak Sovyet devleti tarafından da desteklenmişti.

Bir bilim adamının Abhaz araştırmaları

Abhazya'da Akademisyen Marr'ın adı büyük bir saygı ile hatırlanmaktadır. Abhaz Dil ve Edebiyat Akademisi'nin oluşturulması büyük ölçüde onun emeğidir. Nikolay Marr'ın Abhaz dilini ayrıntılı olarak incelediği bilinmektedir.

1912 yazında, Svaneti'de arkeolojik bir keşiften sonra Abhazya'yı ziyaret etti. Dırmit Gulia, Nikolay Canaşia, NikolayPateypa, Petr Çaray ve diğer yerel bilim adamları ile birlikte, Abhaz Habıc Aşüba ailesinin Kodor bölgesindeki Cigerda köyünde uzun süre geçirdi. Abhazca ile tanışması işte böyle olmuştu. Hatta kendi sözleriyle, “Abhazca konuşma dilini, Cigerda lehçesini anlamaya başlamıştı”.

Abhaz SSCB Lideri Nestor Lakoba'ya yazdığı bir mektupta Marr, ülkede bilimsel bir dil topluluğu oluşturmanın ne kadar gerekli olduğunu açıklamıştır.

Nikolay Marr, “Maddi kültür anıtlarının yanı sıra, toplumun ulusal bilimini, dil, epos, folklor, türküler, masallar, gelenekler, inançlar vb. ile ilgili araştırma bölümünü güçlendirmek gerekir. Genel olarak, ivedilikle AbNO'nun (1920'de bulunan Abhaz bilim toplumu) Abhaz bölümünün dilbilimsel, etnografik ve arkeolojik çalışmalar için laboratuar ekipmanları olan bir sınıf edinmesi iyi olacaktır”, diye yazmıştır Nestor Lakoba’ya.

11 Ekim 1925'te Dil ve Edebiyat Akademisi (birçok kez yeniden adlandırılan, şimdiki ismi ile Abhaz Devlet Beşeri Araştırmalar Enstitüsü) açıldı. Nikolay Marr bu akademinin onursal başkanı oldu. Asbaşkan Andrey Çoçua, çalışanları da Dırmit Gulia ve Konstantin Kovaç'dı.

1912'de Abhaz dilini incelemeye başlayan Marr, daha sonra eserlerini Abhaz çalışmalarına adadı: “Abhazoloji ve Abhazlar”, “İki elementli Abhaz kelimelerinden”, “Kafkasya çalışmaları ve Abhaz dili”, “Kabardey ve Abhazya dilinin köken ekleri”, “Küresel ölçekte dil öğretisi ve Abhaz dili”, “Suhum ve Tuapse”.

1926'da Marr Rusça-Abhazca Sözlüğü'nü yayınladı ve Latin alfabesine dayanan 77 harflik Abhaz analitik alfabesini geliştirdi. Bu alfabe, aralarında ünlü aydın Dırmit Gulia’nın da bulunduğu bazı Abhaz akademisyenleri, hakkında kullanışsız diye bahsedene kadar bir süre kullanıldı. Bu ve diğer bazı ayrılıklar Gulia ve Marr arasında gerginliğe neden oldu.

Gulia, Marr hakkında, “Hevesli, sıcak, derin ve çok yönlü bir insandı. Kafkasya'nın birçok cumhuriyetinde benimsediği alfabe benim tarafımdan katiyetle reddedildi. Bu, ilişkimizi önemli ölçüde soğuttu. Abhaz hükümeti Marr’ın alfabesini kullanıma sürdü. Ancak, hayat Marr'ın bu anlaşmazlıkta hatalı taraf olduğunu gösterdi - alfabesi sadece birkaç yıl kullanıldı ve kayboldu”, diye yazıyordu.

Suhum'da başkentin caddelerinden birine Nikolay Marr’ın ismi verilmiştir.. Burada, Onun Abhaz diline ne kadar saygı duyduğu, dünyanın en eski dilleriyle bir tuttuğu hala hatırlanıyor ve kendisi saygıyla anılıyor.

Devlet Bilimler Akademisi Üyesi, Maddi Kültür Tarihi Devlet Akademisi Direktörü, Petrograd'daki Japhetic Enstitüsü’nün kurucusu (1921'de), SSCB Bilimler Akademisi Başkan Yardımcısı — Bütün bunlar, 20 Aralık 1934'te ölümüne kadar hayatının çoğunu Petersburg'da yaşayan Nikolai Yakovlev-ipa Marr’ın unvanları. Naşı Aleksandr Nevskiy Lavra'ya defnedildi.

Kullanılan Kaynaklar:

• Abhaz Biyografik Sözlüğü

• A.K. Haşba “Akademisyen N. Y. Marr Abhazların dili ve tarihi üzerine” 1: Nikolay Marr'ın "Kafkas Kültür Dünyası" kitabının kapağı© oldbooks.ru