100 yıl önce, 27 Şubat 1919'da, Abhaz dilinde yayınlanan ilk gazete «Аԥсны»nın  ilk sayısı yayınlandı. Bu tarih, bugün Abhazya medyasının mesleki bayramı olarak anılmaktadır. Efsanevi gazetenin yıldönümü için, DAK Bilgilendirme Platformu olarak, gazetenin tarihi ve günümüzdeki çalışmaları hakkında bir yazı hazırladık.

Said Barganciya

“Аԥсны” (Apsni) gazetesinin yıldönümü için hazırlanan özel baskısı, 100 yıl önce de olduğu gibi, Abhazya’da gelişen olaylardan bahsetmekte. Halen siyah beyaz olarak ülke vatandaşlarının kaygıları hakkını, kimin kiminle görüştüğünü ve neye karar verildiğini anlatmakta. Fakat bu özel sayıdaki en dikkat çeken materyal kesinlikle, gazetenin yüz yıl önceki ilk sayısı ile ilgili hazırlanan yazı olacak. Nede olsa “Аԥсны”  – bir çağ, Abhaz gazeteciliği ve edebiyatının temelindeki ilk taş.

Peki, her şey nasıl başlamıştı. 

1906 yılında halk öğretmeni Andrey Çoçua, kendi dilimizde – Abhazca düzenli bir yayın kurulması isteği ile yetkililere seslendi. Fakat Menşevik Gürcistan'ın Abhazya topraklarında egemenliğini sürdürdüğü sürece bu imkansız görünüyordu. “Abhazlara dair her şeyin”  baskı altında olduğu dönemdi. Çoçua, o dönemde Tiflis’i ikna edemedi. 

Bu istek ancak 13 yıl sonra, Abhazya Halk Konseyi (Abhaz halkının kongresi tarafından 8 Kasım 1917'de kurulan yerel yönetim) üyeleri; Samson Çanba (Abhaz eğitimci, nesir ve oyun yazarı, şair, yayıncı, devlet ve halk emekçisi, Abhazya dramaturgisinin kurucusu), Mihail Tsaguriya (profesör, önde gelen toplum ve devlet adamı), Dmitriy Alaniya (Abhazya devlet ve halk emekçisi, eğitimci, yayıncı) ve diğer Abhaz aydınlarının temsilcileri tarafından gerçekleştirilebildi.

Tarihi Bilimler Doktoru Aslan Ayüdzba, Gulia ve onun gibi düşünen arkadaşlarının daha sonra gazeteyi yayınlamak için Gürcistan makamlarından izin almayı başarmış olmasını bugün bir gizem olarak adlandırıyor. 

Aslan Ayüdzba, “Abhaz halkının güçsüzleştirildiği, Gürcistan Menşeviklerinin Abhazya'da yayılmaya çalıştığı bir dönemdi - ve bir şekilde ilk Abhaz gazetesinin kurulmasına ikna edilmeleri mümkün olmuştu. Elbette, verilen izin, Gürcü otoritelerini sarsacak siyasi bir yayın kurulması ile ilgili değildi. Sadece eğitim çalışmaları için izin verilmişti”, diyor. 

Öyle ya da böyle, 27 Şubat 1919'da, Abhazca ilk yayın olan “Аԥсны” (Abhazca'dan çevirisi - “Abhazya”) gazetesinin ilk sayısı yayınlandı.

Bu ilk sayı, Dmitry Gulia tarafından yazılmış titiz çizgiler içeriyordu. Abhazya halkının sesi olacak, kendi ana dilinde en önemli konuları anlatacak olan ilk Abhaz gazetesinin yayınlandığını yazdı. Bu gerçek bir zaferdi. Gazete hızlı bir şekilde, o zaman azınlıkta olan Abhaz aydınları tarafından ilgi gördü ve çou gazetenin yazarlarından biri oldu. 

Neden Zafer?

“Аԥсны” gazetesinin ilk sayılarını incelediğinizde, gazete sayfalarında, her şeye rağmen Abhazya’nın egemenliği ve Gürcülere olan sitemin yer aldığı siyasi makalelerin varlığını mutlaka fark edersiniz. Bu durumdan yola çıkarak, o dönemde yöneticilerin bazı yazılara “göz yumduklarını” söylemek pekte yanlış olmaz sanırım. 

Aslan Ayüdzba, bu durumu birkaç faktör ile açıklıyor. Tarihçi öncelikli olarak, o dönemde kızgın Gürcü Menşevikleri tarafından birçok önemli Abhaz aydınının zaten tutuklanmış olduğunu, kalanlarla da arayı bozmanın işlerine gelmediğini, ayrıca da “herkesi tutuklamanın mümkün” olmadığını belirtiyor. Uzman sözlerine, bu Gürcü Menşeviklerin  “kendilerini demokratik bir havada gösterme” isteği ile yürüttüğü “Abhaz aydınlarına imtiyaz” denilen “yem” politikasıydı.

“Аԥсны” gazetesinin Abhazca yayınlanması çok önemli bir rol oynadı: yetkililer yayınlanan tüm materyalleri kontrol edemediler. 

Aslan Ayüdzba, Genel olarak, “Аԥсны”  gazetesinin kurulması çok büyük öneme sahiptir, bu olay (gazetenin kurulması) Abhaz halkı için önemli bir eğitim rolü üstlenmiştir. Abhazca yazıların gelişimine en büyük katkısı olan girişim olmuştur”, diyor.

Abhaz gazeteciliğinin ilk adımı

“Аԥсны” gazetesinin ilk sayısında editör olarak “editörler grubu” diye birkaç isim belirtilirdi, ancak çalışmanın çoğunu Abhazya edebiyatının babası Dimitriy Gulia tarafından yürütülürdü. Gulia, aralıksız olarak bilgi topluyor, yayınlarla ilgili kararlar alıyor ve yazarları buluyordu.

Dmitriy Gulia’nın adını taşıyan Abhaz İnsani Bilimler Enstitüsü Edebiyat Bölümü Baş Araştırmacısı Vasili Ayüdzba, “Dmitriy gulia, o dönemde aynı zamanda Suhum Öğretmen Okulunda da çalışıyordu. Gulia sıklıkla, okuldaki öğrencilerini de gazete için hazırladığı materyallere dahil ediyordu. Abhaz edebiyatının önde gelen klasiklerini yazan isimlerin çoğunluğu ilk yazılarını “Аԥсны” . Gazetesinin sayfalarında yayınlamışlardır”, diye belirtiyor.

Vasili Ayüdzba, daha sonra gazetecilik ve edebiyat üzerinde önemli izler bırakan yeni yazarların, Abhazya'nın önde gelen devlet ve kamu şahsiyetlerini kendilerini gazetenin sayfalarında tanıttığını vurguluyor.

Ayüdzba, “Nestor Lakoba’nın bile bir notu bulunmakta. daha doğrusu bu bir folklor kaydının metnidir. Lıhnı köyünde, yaşlı bir büyükten dinlediği halk türküsünü yazmıştı. Çok nadir bulunan bir içerikti ve metindeki tüm kelimeler hala çözülebilmiş (dilin zorluğu dolayısı ile kelimelerin anlamının bulunamaması) değildi. Ayrıca Vasiliy Lakoba’nın da (Abhaz devrimci, ulusal kurtuluş birimi  “Kiaraz”ın kurucusu) birkaç makalesi bulunmakta”, diye bildiriyor. 

Günümüzde olduğu gibi o zamanda aktüel olan konu: dilin korunması

İlk Abhaz gazetesinin konusu, en sık karşılaşılan konulardan biri olarak değerlendirilebilir. Eğitim, halkın aydınlanması, ulusal okulun gelişimi, anadilin korunması ve işleyişi konularına önemli bir yer verilmiştir.

Bugün hala gündemde olan Abhaz dilinin korunması ve geliştirilmesi konusu, 100 yıl önce de güncel bir konuydu. Bu durumu bize ispatlayan en önemli belgeler arasında «Аԥсны» gazetesi editörünün çok sayıdaki makalesi gelmekte. Dmitriy Gulia gazetede, bu konu üzerine 15 den fazla makale yazmıştır.

Gulia, “Biz Abhazlar, dilimizi göz ardı ediyoruz, geliştirmek istemiyoruz. Birçoğu, anadilimizi korumak ve geliştirmek yerine, şunu söylüyor: ona neden ihtiyacımız var, ne işimize yarıyor...bu koşullarda dilimizin gelişmesi mümkün mü? Dilin kaybolabileceği bir gerçek değil mi?”, diye yazıyor.

1919 yılında, gazetenin No:33 ve No:34 sayılarında yazdığı  “Bizim zamanımız…” adlı makalesinde Gulia, öğreniminin zorluğundan dolayı Abhaz dilinin gelişimine duyulan ihtiyacı vurgulamakta. Gulia’ya göre, Eski çağlarda Abhazların sayısı çok fazlaydı, kendi kralları vardı; ancak, kendi yazılarını geliştirmedikleri için dili geriledi. Böylelikle, Abhaz diğer dillerde kendilerini geliştirdi ve yabancı halklar arasında dağıldı.

Bu konuda en ilginç bir fikri, Filoloji Doktoru, M.Gorkiy’nin ismini taşıyan Rusya Dünya Edebiyatı Enstitüsünün, Rusya Federasyonu ve BDT Halkları Edebiyatı Bölümünün öncü araştırmacısı Vyaçeslev Biguaa, (1919–1921) yılında yayınladığı “«Аԥсны» gazetesi sayfalarında yazarlık” adlı çalışmasında ifade edilmektedir. Biguaa, Dmitriy Gulia'nın, soydaşlarını “sarsmak” için durumu kasıtlı olarak daha da alevlendirdiğini ve kendi ana dillerini ihmal etme tehlikesini göstermeye çalıştığına inanıyor. 

Vyaçeslav Biguaa, İnsan sayısındaki düşüşün suçlusunun dil olması, pekte olası değildir; en azından XIX. yüzyılı hatırlayalım, ülkeyi boşaltan Kafkasya savaşını. Benim bakış açıma göre, Gulia, halkı kendi anadillerinde öğrenime teşvik etmek, Abhazların çoğunun zihninde yer alan dillerine karşı küçümseyici tavrı ortadan kaldırmak için durumu kasıtlı olarak alevlendiriyordu”, diyor. 

Maalesef Abhaz dilinin korunması sorunu bugün hala güncelliğini korumakta: Abhaz dili «yok oluyor». Bu probleme bugün hala büyük önem gösterilmekte, bu konu hakkında günümüz “Аԥсны” gazetesi hala yazılar yayınlamakta. 

Polemik ve sorunlara çare bulma alanı

“Аԥсны” gazetesi makalelerinde, siyaset, özelliklede Abhazya’nın bağımsızlığı konuları önemli bir yere sahipti. “Аԥсны” gazetesinde makalelerini yayınlayan Abhaz aydınlarının temsilcileri, Abhazya’yı tartışmasız olarak bağımsız görmekteydiler. Fakat hepsinin bun ayaklaşım şekli farklıydı. Bağımsızlık konusu etrafında, gerçek muharebeler yaşanıyordu. 

Samson Çanba’da Abhazya’nın siyasi konumu hakkındaki kendi görüşlerini “Аԥсны” gazetesinde yazmıştı. Çanba’nın muhakemesi, 1919 yılı Nisan ayında yayınlanan sayılardan birinde yer almıştı.  Samson Çanba, “Gürcüler şimdide devletliği ele geçirdiler. Bir veya ikisi hariç, ulusal-demokratik parti de dahil olmak üzere, tüm taraflar birleşmiş ve bu konuyla uğraşmaktalar. Toprak ve nüfus olmadan hiçbir devlet kurulamaz. Gürcüler bu sebeple sınırlarını genişletmeye başladılar. Bu durumda, bizim küçük Abhazya'mız lezzetli bir lokma haline geldi. Peki, komşularımız onu biden nasıl alabilir? Bugün, kurnazlık konusunda ustalaşmamışsanız kimseyi güç kullanarak bastırmazsınız”, diye yazıyordu.

Çanba yazısının sonuna, “Gürcistan cumhuriyetinin kurulmasını memnuniyetle karşılıyoruz, Gürcülerin kendi kaderini tayinine saygıyla yaklaşıyor ve onları tebrik ediyoruz; fakat kendimizi de onlardan daha az seviyor ve sayıyor değiliz. Güzel sözlerinin arasında saklı olan hedeflerini – Abhazya’yı ele geçirme arzularını fark etmiyor değiliz. Bu sebeple onları protesto ediyoruz”, diye ekliyordu.

Her zaman en önemli “alan” olarak kalan “Аԥсны” gazetesinde Samson Çanba ile birlikte, o zamanki aydınlarının pek çok temsilcisi, onu hakkındaki tutumlarını dile getirdi, çözümler önerdi, ateşli tartışmalara girdi.

Abhazları vatanlarına geri döndürme konusu 

XIX yüzyılın zorunlu tehcirinin "rehinelerini" vatanlarına geri dönüşü konusu – «Аԥсны» gazetesinin en önemli konularından biriydi. Vyaçeslav Biguaa’ya göre, sivil toplum önderleri ve yazarlar, Abhazların çoğunun 19. yüzyılın 60’lı - 70’li yıllarında Türkiye’ye sürülmesinin, Abhazya ve Abhaz halkının hızlı bir  biçimde zayıflamasına neden olduğunu çok iyi anlıyorlardı Biguaa, “Sürülenlerin bir kısmını en azından geri döndürerek durumu birazda olsa değiştirmeye çalışıyorlardı”, diye belirtiyor..

Yazarı belirtilmeyen  28 Ağustos 1920 tarihli bir makalede; «vatanlarında yaşayan biz Abhazlar için, en acı problemlerden biri de, ulusumuzun büyük bir kısmının bizden uzakta – Türkiye’de olması. Bu sorun karşısında güçsüz olduğumuzu bildiğimiz için sürekli susmayı tercih ettik”., diye yazıyordu.

Biguaa bu alıntıyı analiz ederek, “ ‘yerli halk olmayanların’ tahliyesine katkıda bulunan Rus İmparatorluğu'ndaki despot güçle, sürgündeki soydaşlarımızın Abhazya’ya geri dönmesini sağlamak gerçektende pek mümkün değildi. XIX.yüzyılın sonlarından itibaren, sadece ufak bir kesimin (Dmitriy Gulia’nın ailesi de bunlardan birisi idi) yasal yollardan anavatanlarına geri dönüşü mümkün olmuştu”, diye belirtiyor. 

“Muhacir sorunları komitesi”, ile ilgili “Аԥсны» gazetesinde 1920 yılında yayınlanan küçük makalede, Dmitriy Gulia, soydaşlarımızın Türkiye’den anavatanına dönüşünde daha etkili rol oynayacağına inandığı “Göçmen komitesi”nin kurulmasını teklif ediyordu. Gulia, geri dönecek kardeşlerimiz için araziler ayırmanın, gerekli parayı toplayacak insanları seçmenin ve 10’ar-20’şer aileler şeklinde aşamalı olarak Abhazları vatanımıza geri getirmenin gerekli olduğuna inanıyordu. Bu fikirlerini, “Bir kere daha Muhaceret sorunu üzerine” adlı makalesinde de tekrar dile getirmişti.

Korunmuş hazine

Herhangi birinin hassas konulara susmak gibi bir niyeti olmadığından dolayı, Abhaz aydınlarının temsilcileri ve Abhazya halkının emekçileri «Аԥсны» için yazmaya devam ettiler. Bunlar arasında küçük notlar olduğu kadar kapsamlı yazılarda bulunmaktaydı.

Artık bizim dönemimi, 2006 yılına gelindiğinde, Suhum da, «Аԥсны» gazetesinin korunan bilen numaralarının Abhazca derlemesi basıldı.  

Vyaçeslav Biguaa çalışmalarından birinde, bu tekrar basılan derleme ile gazetenin tüm sayılarının tamamen kaybolmasının önüne geçildiğini yazıyor. Çünkü, var olan tek kopyalar harap durumdaydı, kişisel arşivdeydi ve gazetenin sayıları modern okurlara, uzmanlara neredeyse ulaşamıyordu.

Var olan 85 sayıdan 4 tanesi kitapta bulunmuyor. Bu sayılar, Abhazya, Tiflis, Moskova, St. Petersburg gibi birçok yerde aranmasına rağmen maalesef bulunamamıştı. Biguaa, bu sayıların, Abhaz Devlet Arşivi ve Dmitry Gulia’nın adını taşıyan Abhazya Dil, Edebiyat ve Tarih Enstitüsü arşivinde olabileceğini düşünüyor. Fakat 22 Ekim 1992 yılında (1992-1993 Abhazya Ulusal Kurtuluş Savaşı döneminde) iki kurumda kasıtlı bir şekilde ateşe verilmişti. 

 “Аԥсны” -  yeniden doğuşu 

Gazetenin basılmış son sayısının tarihi 21 Şubat 1921 yılı olarak biliniyor. 1921 yılı 4  Mart’ta gazetenin çalışmalarını da etkileyen Sovyet Hükümeti kuruldu. Gazetenin ismi “Аԥсны ҟаԥшь” (Kızıl Abhazya) Всolarak değiştirildi. Adının değiştirilmesinin ardından gazetenin ideolojisinin değiştirilmesi geldi. Uzman Vasiliy Ayüdzba, “parti ideolojisin” büründüğün belirtiyor.

Abhaz İnsani Bilimler Enstitüsü Edebiyat Bölümü Baş Araştırmacısı, “Аԥсны ҟаԥшь” gazetesinin düzenli aralıklarla basılmadığı bilgisini veriyor. Abhazya arşivlerinde neredeyse 50'li yıllara kadar hiçbir sayısı bulunmamakta.

“Аԥсны” gazetesi 1991 yılında tekrar  “dirildi” ve aralıksız olarak okuyucuları ile buluşmakta. Gazetenin bugün baş editörlüğünü Enver Ajiba yürütmekte. 

“Аԥсны” gazetesi baş editörü, “Gazetenin, bundan 100 yıl önce, Abhazya Halk Şairi Dmitriy Gulia ve halk aydınları tarafından temelleri atılan geleneklerini sürdürmeye çalışıyoruz. Tıpkı 100 yıl önce olduğu gibi dört sayfa olarak yayınlanmakta. Abhazya’da olanlar üzerine yazıyoruz. Tarihi materyaller yayınlıyor, güncel konuları aydınlatıyoruz. Ekonomi ve siyaset üzerine yazıyor, şahıslardan bahsediyoruz”, diye anlatıyor.  

“Artık günümüzde web sayfası olmasan basın organlarının varlığını sürmesi mümkün olmuyor. En kısa sürede bizim de bu eksiğimizi tamamlayacağımızı düşünüyorum”, diye de sözlerine ekliyor.
Gazete bugün, periyodik olarak haftada iki kere, 1000 adet olarak çıkarılmakta. Abhazya ulusunun önde gelen temsilcilerini yayınlayan, uğruna büyük savaşlar verilen efsanevi  “Аԥсны” gazetesi yaşamaya devam ediyor. Gazete geçmiş nesillerin tarihini ayrıntılı olarak barındırıyor ve mevcut zorlukların üstesinden gelerek okuyucusuna hizmet etmeye devam ediyor.