Sovyetler Birliği Halk Sanatçısı Şüarah Paçlia yaşasa idi 20 Mayısta 105 yaşında olacaktı .

Said Barganciya

Abhaz halkının tarihi - her şeyden önce, çoğu artık hayatta olmayan en iyi temsilcilerinin hayatlarının tarihidir, ve onların mirası bugün hala bizim milli servetimizdir. 2000 yılının Kasım ayında aramızdan ayrıldığında, seçkin Abhaz aktör Şüarah Paçlia 86 yaşındaydı. Şüarah Paçlia’nın vefatı ile Abhaz oyunculuğunun en renkli dönemlerinden biri kapanmış oldu. Bugün, iyi tanınan ve otorite sahibi köklü sanatçılar bir şekilde, Paçlia'nın da içlerinde bulunduğu Devlet Drama Tiyatrosu'nun ilk oyuncularından sıklıkla övgüyle bahsetmekteler. Paçlia yaşasa idi bugün 105 yaşında olacaktı.

Yükselen yıldızın yörüngesi

20 Mayıs 1914'te Gudauta Bölgesi, Aatsı köyünde doğdu. Bütün çocukluğu burada, köyde geçti. Çocukluğu, okulda tiyatro gösterileri, arkadaşlarla akşamları futbol maçları, erkek çocuklarına has kaygısız çocuk oyunlarıyla doluydu. O dönemlerde, bu küçük Aatsı'lı çocuğun, Sovyetler Birliği'nin halk sanatçısı haline geleceği ve dünyanın yarısını fethedeceği hayal bile edilemezdi.

Şüarah’ın oyunculuk yolu, Suhum'daki bir tiyatro stüdyosunda başladı. Burada, kendisinin öğretmenlerinden biri de Abhazya ulusal kültürünün ünlü ismi Kondrat Dzidzaria idi. Daha sonra Paçlia, Tiflis Şota Rustaveli Tiyatrosu'ndaki tiyatro stüdyosunda ustalık eğitimi aldı. Genel olarak, bir oyuncu olmak onun kaderinde vardı. İlerleyen dönemde oyunculuk kariyerinin her rolü, Şüarah’ın inanılmaz yeteneğinin ispatı olacaktı. Kariyerinde bu parlak rollerin sayısı - hem tiyatroda, hem de filmlerde – inanamayacağınız kadar çoktu.

“Ondan çekiniyordum ve hatta korkuyordum”

O dönemler genç oyuncular olan, bugün birçoğu ödüllü ve halk sanatçısı olan aktörlerin hepsinin yolu geç ya da erken mutlaka Şüarah ile kesişmiştir. Bugün onu sıcak, güzel duygular ve büyük bir saygı ile anıyorlar.

Gençlik Tiyatrosu Sanat Yönetmeni, Abhazya Halk Sanatçısı Sofa Agumaa, önce Paçlia’nın eserleriyle ve yıllar sonrada Şüarah’ın kendisi ile tanışmış.

Sofa, Paçlia’nın oyunculuğu ile henüz çok küçükken tanışmıştı. Şüarah’ında içlerinde bulunduğu tiyatro topluluğu, Abhazya köylerini turne ile geziyordu ve Sofa Agumaa o dönemde Gudauta bölgesindeki Duripş köyünde yaşıyordu.

Agumaa, tiyatrodan aktörlerin köylerine geldiğini duyduklarında arkadaşları ile birlikte “hiç düşünmeden tiyatroya koştuk”, diye hatırlıyor.

“Tabii ki, onu tanıyordum - kim o zaman Şüarah'ı bilmiyordu ki! Onun oyunu beni büyüledi”, diye gülümsüyor aktris.

Agumaa yıllar sonra tiyatro fakültesine girer ve Şüarah ile burada ikinci kez karşılaşır. Ancak yakın tanışmaları yıllar sonra, Sofa’nın üniversiteden mezun olup, Şüarah’ın da çalıştığı devlet tiyatrosunda iş bulması ile gerçekleşir.

Sofa Agumaa, “Şüarah Paçlia ile birlikte pek çok gösteride oynadım. İnanılmaz bir partnerdi. Benden büyüktü, ondan çekiniyordum, hatta ne saklayayım biraz da korkuyordum. Çok disiplinliydi. Ama sahnede nasıl destek olacağını çok iyi bilirdi. Onunla birlikte oynamak bir zevkti. Hepsinden çok, "Kral Lear" adlı oyununu hatırlıyorum [William Shakespeare eseri], bu oyunda onun kızını oynamıştım”, diye hatırlıyor.

Paçlia, Abhaz seyircinin sevgilisiydi ve her zaman en büyük alkışları topluyordu. Seyirciler tarafından en sevilen rolü, gene Shakespeare eserlerinden biri olan “Othello” oyunundaki İago karakteriydi.

Sofa Agumaa, “Şüarah her rolü izleyicinin içine işleyecek kadar benimseyerek oynardı. Seyirci onu anlar, ona güvenirdi”, diye bitiriyor sözlerini.

«SSCB’nin diğer ülkelerinden de tiyatrolarını izlemeye gelirlerdi»

Tiflis'teki tiyatro enstitüsünü bitirdikten sonra, tanınmış bir başka Abhaz oyuncusu Şalva Gıtsba da, Devlet Abhaz Drama Tiyatrosu'nda çalışmaya başlar.

Gıtsba, “Bizi çok sıcak karşılamıştı. Şüarah Abzag-ipa o dönemlerde çoktan tiyatronun önderlerinden birisiydi. O günden sonra kendisi ile sürekli iletişim halindeydim. Kendisi tiyatromuzun önder ustalarından birisi idi. büyük bir aktördü. SSCB Halk Sanatçısı unvanını almış tek Abhaz aktördür oydu”, diye belirtiyor.

Gıtsba ve Paçlia, Sofa Agumaa’nın bahsettiği «Kral Lear» oyununda beraber sahne almışlardı. Gıtsba, bu oyunun tiyatronun en iyi sahnelerinden biri olduğunu itiraf ediyor.

Şalva Gıtsba, “Şüarah bu oyunda özel bir yere sahipti. Gerçektende dahiyane bir oyun sergiliyordu. Bu oyunu izlemek için SSCB’nin diğer ülkelerinden geliyorlardı, Sovyet döneminin önde gelen eleştirmenleri onun hakkında yazıyor, Şüarah Paçlia’nın oyunculuğundan övgüyle bahsediyorlardı”, diye anlatıyor.

Paçlia kariyeri boyunca150’den fazla farklı role hayat verdi. Tiyatroda sahne almanın yanı sıra, 1939’dan sonra sahneye oyun koymaya, tiyatro için birkaç oyun yazmaya başladı: «Büyük düğün», «Gunda».

1940 yılında Abhaz ASSC Halk Sanatçısı unvanını kazandı. 15 yıl sonra, 1955 yılında ise, Gürcistan Halk Sanatçısı unvanını aldı. 1966 yılında Paçlia, Samson Çanba Abhaz Dram Tiyatrosuna geri döndü ve 1976 yılında bu tiyatronun müdürü olarak bu görevi 1988 yılına kadar yürüttü.

Hem dedesi, hem babası hem de idolüydü

Şüarah Paçlia’nın hayatında, tek torunu olan Maritsa Kuçaa’nın özel bir yeri vardı. Şüarah’ta torunu için “bir baba” gibiydi. Maritsa bugün Suhum ‘da yaşıyor ve çalışıyor. Çok sevdiği dedesini kaybettiğinde Maritsa henüz 16 yaşında imiş.

“Neredeyse 20 yıl geçti ama onu kaybetmenin acısı içimde hala dinmiyor. Benim için bir baba gibiydi”, diye anlatıyor genç kadın ve gözünden tutamadığı yaşlar akıyor. Maritsa dedesinin çok sert birisi olmasına rağmen kendisini çok sevdiğini belirtiyor.

Torununun anlatmasına göre, Şüarah Paçlia herkese ve her şeye karşı büyük bir ciddiyetle, sorumlulukla yaklaşırdı.

Maritsa, “Beklemeye hiçbir şekilde tahammülü yoktu. İşe büyükannemle birlikte giderlerdi. Arabayı çalıştırmış ve büyükannem hala inmemişse, birkaç dakika bekler ve onu bırakarak giderdi. İşte böyle bir insandı”, diyor gülümseyerek.

Dedesinin çok dürüst bir insan olduğunu ve neredeyse dünyanın yarısını gezdiği tiyatrosunu ve arkadaşlarını çok sevdiğini anlatıyor torunu. Hayatından bazı kesitler de onun gerçekten de sadece olağanüstü bir aktör değil, aynı zamanda olağanüstü bir insan olduğunu da gösteriyor.

Maritsa , “Annem, Sovyetler Birliği Halk Sanatçısı unvanı verildiğinde, Boris Adleyba'nın (Sovyet ve Abhaz devlet adamı ve parti lideri, 1978-1989 yılları Gürcistan Komünist Partisi’nin Abhaz bölgesel komitesinin ilk sekreteri) onu davet ettiğini ve emeklerinden dolayı kendisine Suhum’da bir daire verildiğini anlatmıştı. Ama dedem bu armağanı, kendisinin bir evi ve arabası olduğunu, fakat birçok aktörünün evi olmadığını söyleyerek reddetmiş”, diye anlatıyor Maritsa.

Maritsa, tanınmış aktörün torunu olmanın gurur verici bir şey olduğunu sözlerine ekliyor.

Kuçaa, “Onun oyunlarına giderdim. Ona hayrandım. Gerçekten benim idolümdü. Fakat bu ünlü aktörün torunu olmanın harika olmasının tek nedeni değildi. Evimizde her zaman çok misafirimiz olurdu. Birçok aktörün bir masa etrafında toplandığını düşünün. Bu geceleri hala çok iyi hatırlıyorum”, diye paylaşıyor.

Tiyatro kulübü ve ev skeçleri

1992-1993 yılları Abhazya Ulusal Kurtuluş Savaşı’nın bitmesinden sonra Şüarah Paçlia Tkuarçal şehrinde bir tiyatro kulübü açtı.

Maritsa , “Tabii ki, bunlar profesyonel olmayan aktörlerdi, ama hepsi içtenlikle oynuyordu. Savaş sonrası Tkuarçal için bu büyük bir olaydı. İnsanlar oyunlara gidiyorlardı. “Eski” Tkuarçal’lılar hala hatırlarlar bu dönemi. Bu tiyatro bugün hala faal durumda”, diyor.

Torunu dedesinin izinden gitmemiş, ama çocukluk döneminde “oyunculuk yetenekleri gösterdiğini” kabul ediyor. En azında dedesi böyle söylüyormuş.

“Bu savaştan (Abhazya Ulusal Kurtuluş Savaşı) hemen sonraki dönemdi. Herkes toplandığında, dedemin arkadaşları geldiğinde, küçük skeçler sergilerdim. Her zaman dedemi güldürmeye çalışırdım”, diyor ve yine de, iyi huyuna rağmen, Şüarah'ın disiplinli birisi olduğunu, örneğin annesine karşı hayli “sert” olduğunu hatırlıyor.

Maritsa, “Annem babasının çoğunlukla olmadığını anlatırdı. Genellikle turnelerde olurmuş. Fakat gene de her zaman çok disiplinliymiş, hayatını yakından takip eder onu kontrol edermiş. Bana karşı bu durum birazcık daha yumuşaktı”, diyor gülümseyerek.

Sert, yetenekli, sorumluluk sahibş, saygın, sempatik, çalışkan – bunlar sadece bu olağanüstü, derin ve parlak insan Şüarah Paçlia'yı anlatan sıfatların küçük bir kısmı.

Şüarah Paçlia – yeteneğin ve tevazünün bir örneğidir. Kendisinden sonra gelecek nesillere Abhaz tiyatrosu ve sinemanın kendine özgü dünyasını bırakmıştır.