Müzisyen, tüm halk tarafından sevilen şarkıların yazarı, Abhazya Kahramanı Valeriy Bagatelia yaşasa idi bu yıl 60 yaşında olacaktı.

Arifa Kapba

Tanınmış müzisyen Valeriy Bagatelia 28 Kasım 1959 yılında Yason Bagatelia ve Zoya Gadlia çiftinin ailesinde dört çocuktan birisi olarak dünyaya geldi. Aslen Pitsunda’nın yakınlarındaki Ldzaa köyünden olsalar da, Valeriy Suhum’da dünyaya gelmiş ve Suhum No_2 okulunu bitirdikten sonra Rusya’nın Sevastopol şehrinde bahriyeli olarak askerlik görevini yapmıştır.

Müzisyenlerin dönemi

Müziğe olan sevgisi henüz okul çağlarında başlamıştı. Valeriy’nin müzik eğitimi yoktu, tabir yerindeyse “kendini eğitebilenlerdendi”. Piyano, vurmalı çalgılar ve tabi ki, gitar çalabiliyordu. Şarkı söylüyor ve söz yazıyordu. Profesyonel müzisyenler, arkadaşları, bunun bir hobiden fazlası olduğu, müziğe büyük bir yeteneği olduğu konusunda hemfikirdi.

Efsane vokal ve enstrüman gurubu “Apsny-67” üyesi, Abhazya halk sanatçısı Nodar Sağaria, Valeriy’i iyi tanıyan ve geçtiğimiz yüzyılın 70’leri boyunca yakın arkadaşlık etmiş bir isim. O dönem prova mekanları bugün Askeri Şeref Müzesi'nin bulunduğu yerdeydi.

Tabii ki, Valeriy’nin müziğe olan tutkusunun “zamanın bir işareti” olduğuna inanıyor, Sağaria. Daha sonra, altmışlar ve yetmişlerde, çeşitli VET (vokal-enstrümantal topluluklar) ve diğer müzik grupları, yağmurdan sonraki mantarlar gibi çoğalmış ve müzik yeteneğine sahip olan herkes kendi ekibini toplamaya çalışmıştı. Bagatelia’da "Abraskil" adını verdiği böyle bir ekip kurmuştu.

Nodar Sağaria, “Valeriy sık-sık provalar için bize gelirdi, biz arkadaştık, şarkıları için düzenlemeler yapardım”, diye hatırlıyor.

Arkadaşı ve meslektaşına göre, Bagatelia kendi kendine öğrenmiş olmasına rağmen, harika bir müzik zevkine sahipti ve o zamanlar "sadece uyumlu geçişleri bile dünyalara bedel" olan çok kaliteli parçalar yaratmıştı.

Aranjmanı Nodar Sağaria tarafından yapılan Bagatelia şarkılarından birisi de «Хара харуаа реихабы» “Hara haruaa reyhabı” idi. Bu şarkı doğrudan 1992-1993 yılları Abhazya Ulusal Kurtuluş Savaşı ile çağrışır. Hatta çoğu insan, Abhaz birlikleri Baş Komutanı Vladislav Grigoriy-ipa Ardzınba'ya ithaf edildiğinden emindir. Savaşla olan bu çağrışım da tesadüf değildir, çünkü savaş çekimleri arasında, Valeriy Bagatelia’nın bu şarkıyı bir gurup Abhaz savaşçı ve kendisinin en yakın arkadaşı ve aynı zamanda müzisyen olan Rezo Çaçhalia ile birlikte söylediği bir görüntü mevcuttur. Ancak Nodar Sağaria’nın sözlerine göre, «Хара харуаа реихабы» (Hara haruaa reyhabı) gerçekte Valeriy Bagatelia tarafından savaştan çok önce, seksenli yıllarda yazılmıştı. Sonra deyim yerindeyse “cuk oturmuş” ve özel bir anlam kazanmıştı.

Valeriy Bagatelia'nın savaş öncesi yaşamı ve Ulusal Kurtuluş Savaşı başladıktan sonra olanlar, dünyanın iki karşıt kısmı, aynı nehrin iki ayrı yakası, beyaz ve siyah, aydınlık ve karanlık, iyilik ve kötülük gibi. “Daha önce” sahip olduğu her şey “sonra” olanlardan çok farklıydı.

"Savaştan önceki" hayatı

Yakışıklı ve yetenekli bir müzisyen olan Valeriy Bagatelia, ayrıca çokta atletik bir gençti. Çocukluk yaşlarında dalmaya başladı, 15 yaşındayken spor ustası ve çocuk antrenörü oldu. Daha sonra Eşera’daki Spor Merkezinde çalıştı. Spordaki yetenekleri sinemada bile defalarca kullanıldı: küçük roller oynadı, bazı filmlerde başrol oyuncusunun dublörlüğünü yaptı.

Askerliğin ardından Valeriy, Abhaz Devlet Üniversitesi'nin beden eğitimi fakültesine girdi, öğrenimin yanı sıra, elbette öğrencilerin sosyal hayatına da katıldı, konserler ve geceler düzenledi. Ve bir gün, bir sonraki öğrenci kutlamalarının hazırlıklarında, gelecekteki eşi – pedagoji bölümü ikinci sınıf öğrencisi İnna Tujüba ile tanıştı. İnna sadece çekici bir kız değildi, aynı zamanda Kandid Tarba tarafından üniversitede oluşturulan toplulukta dans ediyordu.

İnna Tujüba, “Orada provalarda tanıştık, her öğrenci kendi fakültesini temsil ediyordu. Valeriy topluluğu ile birlikteydi, birlikte bir şarkı söyledik ve daha sonra bir şekilde evlenip 1982'de bir aile kurduk”, diye anlatıyor.

Müzikle bağlananlar

Deyim yerindeyse müzik ile bağlanan bu çiftin iki güzel evladı oldu: Rada ve Renata Bagatelia. Müzik kızların hayatına, sabahları güneşin pencereden içeri girmesi kadar olağan bir şekilde girdi.

Bir televizyon röportajında, o zamanları hatırlayan, İnna Tujüba, eşiyle birlikte sürekli piyanonun başına oturup bir şeyler çaldıklarını, bir şeyler bestelediklerini ve bu anlardan birinde kendilerini enstrümanın başında gören büyük kızları Rada’nın şöyle söylediğini belirtiyor: “Şuan ne kadar da mutlu görünüyorsunuz!”.

İnna Tujüba, kocasıyla birlikte birkaç şarkı yapmıştı: onu yaptığı müziğe şiir yazabileceğine ikna etmişti.

İnna, “Babadu” ve “hara haruaa reyhabı” şarkıları ikimizin ortak eseridir. O müziklerini bende sözlerini yazmıştım. Benim yapabileceğimi düşünmüş ve benden istemişti. Bir şair değilim ve Rus okulundan mezun olmuş birisiyim ama o sözleri benim yazmamı istedi ve biz bu iki şarkıyı birlikte yaptık”, diye anlatıyor.

Kızları okulun yanı sıra müzik eğitimi aldılar, ebeveynleriyle mutlak sevgi ve uyum içinde yaşadılar, çünkü bu ailede yaratıcılık ve müzik her zaman öncelikti. Evde barış hüküm sürüyordu. Herkes gibi, gündelik sıkıntılar ve başka sorunlar olsa bile, Valeriy her şeyi sakince ve telaşsız bir şekilde çözüyordu.

Ama sonra -savaş

Açık bir gökyüzünde patlayan gök gürültüsü gibi 14 Ağustos 1993 günü savaş başladı.

O zamanlar, büyük kızı Rada, Abhazya'nın doğusundaki Kındığ köyünde, büyükanne ve büyükbabasındaydı. Ailenin geri kalanı ise Suhum'daydı. Valeriy, savaşın ilk saatlerinde “bir şeyler öğrenmek” için çıktığını söylerken, “korumaya” katılmış ve Suhum çıkışında diğerlerinin yanında yerini almıştı. İlk başta ailesini kardeşine emanet etti, sonra da karısını ve kızını Pitsunda'ya götürdü. Daha sonra Valeriy, eşi İnna ve kızı Renata’yı uzun süre göremedi, ancak deniz yoluyla tekneyle Maykop'a gitmeden önce onlarla vedalaşabildi. O anı İnna işte böyle hatırlıyor: “Ancak yarım saatliğine ayrılmayı başarabilmiş, saçı sakalı birbirine karışmış ve bir tür askeri üniforma içinde bizi görmeye gelmişti”.

Valera ve Çaçhal

Valeriy Bagatelia savaş boyunca, «Çaçhal” diye seslendiği en yakın arkadaşı olan müzisyen Rezo Çaçhaliya ile omuz omuza idi. İki arkadaş ve olarla birlikte savaşanlar guruplarına resmi olmayan, Valeriy’nin şarkısının ismini – Babadu ismini verdiler ve onu kendilerine komutan seçtiler.

Nodar Sağaria, Abhaz televizyonu muhabirleri Slavik Sakania ve Ahra Akaba ile birlikte, savaş sırasında Yukarı Eşera’da bulunduklarını ve Valeriy Bagatelia ile Rezo Çaçhalia'yı cephede görüşlerini hatırlatıyor.

Gagra'nın kurtarılmasından sonra, Nodar Sağaria Psou Nehri boyunca sınırda müzisyenlerle- arkadaşlarıyla buluşur.

Sağaria, “O, ben, Rustam Kancaria ve Rezo Çaçhaliya, Psou nehrinde karşılaştık ve orada “Kaya Şarkısı”nı seslendirdik. Operatör Astik Sadzba hepsini bir video kameraya çekiyordu, bu kaset devlet televizyonunun arşivlerinde hala korunmakta”, diye anlatıyor.

Nodar Sağaria, Valera ve Çaçhalia'yı en son 1993'teki Mart taarruzundan bir hafta önce Gudauta'da görmüş. Sağaria birbirlerini bir daha görmeyeceklerini hissetmiş gibi, bir dakika ayırmaları ve arşiv için bazı şarkılar kaydetmeleri için kendilerini ikna etmiş. Neyse ki, televizyon kaynaklarının tümü oldukları yerde yoğunlaşmış.

Sağaria, “Onlara o zaman şöyle demiştim: savaş- savaştır, ama bu da önemli bir iş, yukarı çıkalım ve şarkılarımızı kaydedelim. İşlerin sizi beklediğini anlıyorum, önemli olduğunu da, ama kalın, bir ya da iki saat oturur çalışırız. Ancak her şeye rağmen onları ikna etmeyi başaramadım”, diye hatırlıyor.

Rada’nın intikamı

Valera’yı artık kimse durduramazdı. Çünkü Kındığ köyünde, Gürcü saldırganların, karısının silahsız ebeveynlerini ve kızı Rada'yı acımasızca öldürdüğünü artık biliyordu. Kötü haberi öğrendiği andan itibaren acılı babanın kalbinde nasıl fırtınalar koptuğunu kim bilebilir ki? Bunu ancak Valera Bagatelia'nın, kızına yazdığı şarkının sözlerinde, meleği olarak adlandırdığı kızının ölümünün suçlularından intikamını alacağına ant içtiği “Rada” şarkısından anlamaya çalışabiliriz.

Olaydan sonra Valeriy Bagatelia, kardeşi Con Dzidzaria ile birlikte eşi İnna ve küçük kızı Renata'ın bulunduğu Maykop'a gider.

İnna, “Onun dışında kimse gelip bana olanları anlatmaya cesaret edemedi. Kalbindeki tüm acıları gizleyerek kendisini tuttu ve bana sadece babamın öldüğünü söyledi, sonra aniden gözyaşlarına boğuldu... Bizi, ailesiyle birlikte orada yaşayan kız kardeşimin yanına, Soçi'ye götürdü. Bana kızımı getirene kadar, Rada’yı görene kadar Abhazya’ya gitmeyeceğimi söyledim ona. O an içinde neler yaşandığını düşünebiliyor musunuz? Oçamçira'ya bir saldırı düzenleneceğini ve ardından Rada'yı çıkaracağını açıklamaya çalıştı. Genel olarak, mümkün olan her şekilde bu konuyu değiştirmeye çalıştı ve inandırıcı hale getirecek bir şeyler buldu”, diye hatırlıyor.

«Her anne oğlunu salmazsa»

Daha sonra İnna ve Renata yine de Abhazya'ya döndüler. İnna, Rada'ya ne olduğunu öğrendi, ancak Valera'nın kendisinden değil, bazen cepheden geldiğinde odaya kapanarak ufak-ufak beslendiği bir şarkının sözlerinden öğrendi. Bir gün şarkının sözlerine kulak kabartıp dikkatlice dinlediğinde neler olup bittiğini anladı.

İnna bu olaydan sonra kocasını tekrar cepheye gitmemesi, başka bir yerde de faydalı olabileceği konusunda ikna etmeye çalıştığını da itiraf ediyor. Ancak Valeriy’nin onun bu çabalarına cevabı: “Eğer her anne evladını salmazsa, her kadın eşini, her kız kardeş erkek kardeşini salmazsa Abhazya yok olur”, şeklinde olmuş.

Mart taarruzu Valera Bagatelia'nın ve arkadaşı Rezo Çaçhalia'nın son görevi olur. Her ikisi de savaşın bitiminden sonra Suhum'daki mevcut Cumhuriyet Hastanesi bölgesinde mezarları bulununcaya kadar kayıp listesinde yer aldılar. Valeriy Bagatelia’nın silahında “Rad…” yazısı bulunuyordu, kızının isminin son harfi “a”yı eklemeye yetişememişti, tıpkı yazamadığı yüzlerce şarkı ve şavaşla parçalanan hayatında yetişemediği birçok şey gibi.

Babasının ölümünden sonra Valeriy Bagatelia'nın şarkıları yetenekli kızı Renata Bagatelia tarafından seslendirilerek, ailenin yakın dostu, müzisyen Arthur Lakrba tarafından kaydedildi ve bir albümde toplandı. Valeriy'nin besteleri, kendisinin kurduğu “Abraskil” müzik topluluğu tarafından da seslendirildi. Bagatelia tarafından bestelenen Abhaz popunun en hareketli ve en duygusal şarkıları pek çok kişi tarafından söylenmiştir ve söylenmeye devam ediyor. Bunlardan en lirik ve sevilenleri arasında “Bzia izbo sılbazom” ve “Yeni yılınız kutlu olsun” ve tabi ki en kişisel, trajik ve duygu yüklü olan “