Ürdünlü soydaşımız, DAK daimi üyesi Anuar Çkua 3 Ekimde yeni yaşını kutluyor. DAK heyetinin Ürdün ziyareti esnasında Bilgilendirme Portalı olarak bu genç ve hevesli soydaşımızla bir söyleşi yaptık.

İzolda Hagba

Vatana karşı duyulan sevgi zaman ve mesafe gibi zorlukları yenebilme gücüne sahip soydaşımız, halkının kültürüyle ve tarihiyle gurur duyuyor. Ulusunun çıkarlarını korumada en büyük gücü buradan alıyor.

Ürdünlü soydaşımız, DAK daimi üyesi Anuarа Çkua için, “Vatan aşkı” sözleri sadece güzel bir deyimden ibaret değil. Bu – harekete geçiren bir dürtü.

DAK heyetinin Ürdün Haşimi Krallığı'na yaptığı ziyarette, heyetin tüm toplantılarını organize eden kişi oldu, tüm hazırlık çalışmaları ve ziyaret planlarının gerçekleştirilmesi kendisinin omuzlarındaydı. Buna rağmen Anuar her minnet cümlesine, “kardeşler arasında teşekkür kelimesi olmamalı, kardeşler birbirlerini desteklemekle yükümlüdür”, diye cevap verdi.

Büyük Çkua ailesi

Anuar Çkua Amman’da doğup büyümüş.

Ailenin tarihi - Anuar’ın edine bildiği bilgilere göre- büyük dedesi Hacı İsa’nın 1841’de Karaçay-Çerkes’deki İnjiç-Çkun’da doğmasıyla başlamış. Oradan, büyük dedeleri ailesiyle birlikte Türkiye üzerinden Golan Tepeleri'ne (Golan Tepeleri, Suriye ‘nin Kuneitra eyaletinin bir parçasıydı) taşınmış. Dedesinin iki kızı ikide erkek evladı varmış – Macit (Anuar’ın dedesinin dedesi) ve Said. Kız kardeşlerinin isimleri maalesef bugünkü kuşağa aktarılamamış.

Erkek kardeşlerin aileleri hayli büyükmüş: Said’in– sekiz çocuğu, Macit’in– altı çocuğu varmış. Bugün Said’in torunlarının bir kısmı Abhazya’ya yerlemiş ve burada yaşıyorlar.

Macit’in en büyük oğlu Şarif, Anuar’ın dedesi – aile içinde Suriye’den Ürdün’e yerleşen tek kardeş.

Şarif Çkua Karaçaylı Fatima Atmırza ile evlenmiş. Çiftin dokuz çocuğu olmuş: beş erkek – Aşraf, Naif (Anuar’ın babası), Maruan, Haysa, Mazgar ve dört kızı – Lütfiye (şuan Maykop’ta yaşıyor), Hanna (Ürdün’de yaşıyor), Hiam (Ürdün’de yaşıyor) ve Samer (Amerika’da yaşıyor).

Naif ve Çeçen eşi Frial Zandaki’nin , Anuar dışında iki kız evladı daha bulunmakta – Arua ve Hanna.

Anuar’ın ebeveynleri Naif ve Frial emekli olalı epey olmuş. Gençliğinde Naif Çkua, Ürdün Hava Yolları'nda yönetici olarak görev yapmış. Moskova, Dubai, Roma, Libya, Singapur ve dünyanın birçok ülkesinde uzun yıllar çalışmış. Okulunu bitirdikten sonra Anuar 2002 yılında Fakültede "Otel İşletmesi" bölümüne girmiş. Prens Ali bin Al-Hüseyin’in sarayının yöneticisi olarak çalışmış ve şimdi Amman’daki İngiliz Büyükelçiliği mülkünün yöneticiliği için teklif aldığını belirtiyor.

Benliğin melodisi

Anuar Çkua, çocukluğundan beri köklerini bildiği için çok şanslıydı, ailesi ona halkı hakkında hatırladıkları her şeyi anlatmıştı. Aile vatanları hakkındaki tüm hatıralarını dikkatlice korumuş. Kendisi de çocukluğundan beri bu hikayelere ilgi duymuştu.

Anuar Çkua, “Bugün kültür ve geleneklerle ilgili bütün bildiklerimi çocuklarıma aktarıyorum. Geleneklerimizi ve kültürümüzü koruyamazsak, o zaman bir insan olarak kimliğimizi kaybedeceğiz. “Apsuara” kuralları ile büyütüldük, ayırt edilip eğitildik ve bunu kaybetmeye hakkımız yok”, diye düşünüyor.

Anuar ve Çerkes Alla Abadzeh (Tlıç) çifti de iki güzel evlat yetiştiriyorlar: dokuz yaşındaki Larisa ve altı yaşındaki Amir.

DAK heyetinin Ürdün Haşimi Krallığı ziyareti sırasında, Anuar’ın evini ziyaret etme, karısı Alla, ailesi ve çocukları ile tanışma fırsatı bulduk. Bu evdeki her şey geleneklere ve adetlere önem verildiğini, yaşlılara, büyüklere saygı gösterme davranış normlarına uyulduğunu ve geleneksel misafirperverliğin yürütüldüğünü gösterdi bize.

Ve birden Amman'da çocukların zevkle dans ettiği bir Abhaz şarkısını duymak ne kadar hoş olmuştu! Alla, çocukların bu şarkıyı bir kutlamada kendilerinin keşfettiğini ve o zamandan beri severek her gün açtıklarını söylüyor. Bu insanı aniden, tüm ezgiler arasından Abhaz müziğini seçmelerinin büyük olasılıkla bir tesadüf olmadığı düşüncesine itiyor.

Abhazya’yı ilk ziyaret

Anuar ilk olarak 2009 yılında Kafkasya'yı ziyaret etmiş ve 2010 yılında da Abhazya'ya gelmiş.

Anuar Çkua, “İlk izlenim tarif edilemezdi. Çok etkilendim, neden bu kadar uzun bir süredir anavatanımızla bağlantımızı kaybettiğimizi düşündüm. O zamandan beri çok şey değişti. Artık her fırsatta, sıklıkla Abhazya, Çerkessk ve Maykop'a seyahat ediyorum. Ailem de orayı ziyaret etti ve birçok akrabamızın olduğu vatanımıza aşık oldu. Vatandaşlık ve pasaport aldım”, diyor.

Ürdün'deki Diaspora temsilcilerinin hangisi ile iletişim kurarsa kursun, tarihi vatanlarına taşınmayı planlayıp planlamadıkları sorusuna, koşulsuz olarak olumlu cevap almasından memnuniyet duyduğunu da sevinerek sözlerine ekliyor.

Bu heyecan verici konu daima karşınızdaki insanın yüzünde bir gülümseme ve umut dolu gözler uyandırır.

Anuar Çkua anavatana geri dönüş hayallerini bizimle paylaştı.

Anuar Çkua, “Sürekli vatana geri dönüşü düşünüyorum. Birkaç kez ciddi manada yeltendim, ancak sanırım doğru zaman henüz gelmedi. Ev, iş ve çocukların öğrenim sorunlarını çözmem lazım. Mesleğimle ilgili deneyimlerimi kullanabileceğim bir alan bulmam lazım”, diye paylaşıyor bizimle.

Kendisi çok iyi derecede Rusça konuşuyor ve bu onun Abhazya’da yaşamasını mutlaka kolaylaştıracaktır, ancak kendisinin de ifade ettiği gibi, “ailesi ve çocuklarını da düşünmesi”, gerekiyor.

Anuar sohbetlerimizden birinde, “Yeteri kadar uzak kaldık vatanımızdan, , artık köklerimize dönmenin zamanı geldi” diyor biraz hüzünlü, biraz da umutlu bir ifadeyle.

Anuar, kendisinin de Amman’da düzenlenmesine katkıda bulunduğu özel Abhazca kurslarında dil öğrenmek için derslere katılmış. Soydaşımız bu tarz kurslarda anadilin öğrenilebileceği, en azından temelinin atılabileceği kanısında.

Anuar Çkua, “Dile hakim olmak, ulusun geleneklerini ve kültürünü daha yakından öğrenebilmenizi sağlar. Tarih, kültür ve apsuara derslerinin büyük katkı sağlayabileceği düşüncesindeyim”, diyor.

Kongre ve ortak çalışmalar

Anuar ve eşi henüz çok genç insanlar, çocuklarını yetiştirmek ve eğitimlerini karşılayabilmek için çok çalışmak zorundalar. Gene de ailenin reisi vaktinin önemli bir kısmını toplum için çalışmalara adıyor. Öncelikle kendisi DAK daimi üyesi ve ayrıca Ürdün’ün tüm Abhaz-Abaza ulusunu birleştiren “Divan Abaza” örgütünün çalışmalarında da yer alıyor.

Anuar, “Ben, Ürdün’de yaşayan büyük Abhaz-Abaza ailemiz için yararlı bir şeyler yapmanın, kültürümüzü anlatmanın, anavatan ile bağlantıyı kuran bir halka olmanın öncelikli hedefim olduğunu düşünüyorum. Uzun yıllardır vatanından uzaklarda yaşayan diasporamızın anavatanına geri dönüşü için sürekli yollar arayışındayım”, diye anlatıyor.

Ona göre, anavatana geri dönüşün acele edilmeden, mümkün olduğunca dikkatli bir şekilde ele alınması gerekiyor. Diaspora üyelerinin anavatanlarına geri dönmeleri için, sistematik olarak zemin hazırlamanın - dil, konut, iş sorunlarını çözmenin yollarının bulunması gerektiğine inanıyor. Bugün Ürdün'deki Kongre aktivisti bu konuları hedef alan programlar yazıyor ve gençleri olabildiğince konuya çekmeye çalışıyor, çünkü onları kurumun fikir ve görevlerinin devamı olarak görüyor.

Anuar’ın ailedeki ilk Kongre üyesi olmaması da çok ilgi çekici. Dedesi Şarif Çkua da 1994 yılında Abhazya’ya geldiğinş ve DAK’ın (o dönemde Uluslar arası Abhaz Abaza Ulusu Birliği – MAAN) ikinci toplantısına katıldığını öğreniyoruz.

Geleneklerin korunması ve sürdürülmesi

Anuar Çkua, diasporadaki gençlerin DAK'ın önemini anlamalarını sağlamak için, onlara Kongrenin tarihi, amaçları ve hedefleri, anavatandaki problemler hakkında daha fazla şey anlatmak gerekir, böylece halkı için ne yapılması gerektiğini bilirler, diye düşünüyor.

Anuar Çkua, “Ürdün'deki gençler Kongrenin çalışmalarına çok ilgi duyuyorlar, ancak DAK Yüksek Konsey’inin bir üyesi olarak benim görevim onlara ilham ve doğru yönergeleri vermek. Vatanımızın desteğe ihtiyacı var, çünkü zor bir tarihimiz oldu, yıllar önce vatanımızdan koparıldık ve bugün ondan uzakta yaşıyoruz. Gençleri toplayıp Kongre ve “Alaşara” vakfının programlarının geliştirilmesi için mümkün olan her şeyi yapacağım. Bizim olanın korunması için her şeyi yapacağız”, diyor umutlu bir şekilde.

Devletin Abhazya Geri Dönüş Bakanlığı aracılığıyla diasporanın dünyanın her yerinden tarihi vatanlarına geri dönme sorununu çözme çabalarından büyük bir şükranla bahsediyor. Soydaşımız bu çalışmaları çok önemli görüyor. Anuar’a göre, insanların geri dönme kararlarını etkilemek, ya da en azından kendi ülkelerine geri dönmeyi düşünmeye başlamalarını sağlamak için diaspora temsilcileriyle açıklayıcı konuşmalar yapmak çok önemli.

Toplum hizmeti ciddi zaman gerektiriyor, ancak Anuar bunun önemini bilerek, genç kuşaklar için bunu yapmaya devam etmeye hazır.

Anuar Çkua, “Ailede “apsuara” normlarına göre büyüdük, evimizde bu geleneklere uygun yaşadık ve çocuklarımda devam etmesi için elimden gelenin en iyisini yapıyorum. Bu benim asıl amacım”, diye sözlerini toparlıyor.

Hem kendisine hem de ailesine baktığımızda kendimize şu soruyu sormadan edemiyoruz - bu kadar zaman geçmesine ve araya bu kadar mesafe girmesine rağmen nasıl oluyorlar da anavatana karşı bu kadar yoğun sevgilerini koruyabiliyorlar?

Ürdün'de doğup büyüyen Anuar Çkua, elbette, ikamet ettiği ülkenin kültürüne saygı duyuyor, ancak bu, onun da vurguladığı gibi - ulusunun varlığını korumasını sağlayacak olan “Apsuara” normlarına ve köklerine olan sevgisini korumasını engellememiş.

Anuar'ı doğum gününde içtenlikle tebrik ediyor, Ürdün Abhaz-Abaza diasporasının ve yerli halkının yararına yürüttüğü çalışmalarında başarılar diliyoruz. Yeni planlarını ve fikirlerini büyük zaferlerle hayata geçirmesini umut ediyoruz!