Başkent belediye binası 1914 yılında inşa edilmişti - tam 105. yılına girdi. Suhum'un simgesi haline gelen bu binayı kim yaptı, nasıl değişti ve neler değişmedi? - DAK Bilgilendirme Portalının makalesinde bütün bu soruların cevabını bulabilirsiniz.
Astanda Ardzınba
Leon ve Ayaayra Caddeleri’nin köşesinde, Suhum'un tam merkezinde bulunan saat kulesi, Abhazya'nın başkentinin en tanınmış yerlerinden biridir. 2019 yılında 105. yılına girdi. Bir asırdan fazla bir tarihi olan bu bina, kent yaşamında çok önemli birçok olaya tanık olmuş ve çeşitli zamanların ruhunu içine sindirmiştir.
Suhum – XX. yüzyılın başları
Abhazya’nın başkentinin modern mimari görüntüsü XIX. ve XX. yüzyılların başında şekillenmeye başlamıştı. Bu nedenle, şehirdeki ünlü antik yapılardan herhangi biri hakkında konuşurken, zihinsel olarak yüz yıl önceye gidiyoruz ve geçen yüzyılın atmosferinde kendimizi buluyoruz.
XX. yüzyılın başlarında Suhum çokuluslu küçük bir şehirdi. Burada 20'den fazla milletten yaklaşık sekiz bin kişi yaşıyordu: Abhazlar, Ruslar, Yunanlılar, Ermeniler, Türkler, Mingreller ve diğerleri. Her etnik grubun kendi topluluğu vardı ve grup temsilcilerine yardım ediyorlardı. Kiliseler inşa ettiler, okullar açtılar ve temsilcilerinin Şehir Duma'sına girebilmelerine yardımcı oldular.
O zamanlar kentsel yaşamın yapısını, 1913’de yerel tarihçi ve aydın Konstantin Maçavariyani tarafından yayınlanan “Suhum Şehri Tanıtım Rehberi” kitabından ve yüzden fazla Suhum binasının - kentsel gelişim yapısının tarihini tanımlayan tarihçi Anzor Agumaa'nın eserlerinden öğreniyoruz.
Onlar sayesinde, Suhum'da, XX. yüzyılın başlarında, örneğin postanın çalıştığını biliyoruz. Şehirdeki posta kutularının sayısı 1912'de 14'e ulaştı, günde iki kez girdi yapıldı: sabah 11'de ve akşam 5'te.
Bazı postacılar ve teslimat görevlileri bisikletle postaları teslim ediyordu. Kasaba halkına yönelik mektuplar ve telgraflar postacılar tarafından eve teslim ediliyordu. Suhum'dan gönderilmek istenen yazışmalar kasaba halkı tarafından posta ve telgraf ofisinden yapılıyordu. İletişimle ilgili çok ilginç bir durum daha vardı: Abhazya ve Suhum'dan, Londra ile Kalküta'yı (İngiliz egemenliği döneminde, Kalküta, 1911'e kadar tüm İngiliz Hindistan'ının başkenti idi) birbirine bağlayan bir Hint-Avrupa telgrafı geçiyordu.
Telgraf hattının çekildiği Siemens Brothers ve (Londra) ve Siemens & Gaalske (Berlin) döküm demir direklerini bugün hala Abhazya'da görebilirsiniz.
Yüzyılın başlarında şehirde, 1866 yılında kurulmuş olan bir polis teşkilatı faaliyetteydi. Böylece, 1914 yılında Suhum polisi, altı büyük şehir polisi ve 26 küçük şehir polisi kurtarma biriminden oluşuyordu.
Şehrin otoriteleri, yukarıda bahsettiğimiz Şehir Duma’sında, Belediye Başkanı önderliğindeki belediye yönetiminde temsil ediliyorlardı. Suhum Şehir Duma'sının ilk seçimleri 1899 yılında yapılmıştı. Milletvekilleri dört yıllık görev süresi için seçiliyordu. İlk seçimlere oy kullanma hakkı bulunan (liste yalnızca, en az 500 ruble değerinde gayrimenkul sahibi olanlar ve ayrıca 1. ve 2. Tüccarlar birliği alınmıştı) 163 vatandaş yer katılmıştı.
Şehir Duma'sının ilk dönem kadrosu: 6 asil, 5 emekli subay, 5 memur, 2 doktor, 1 mimar, 5 burjuva ve 2 köylüden (burjuva ve köylüler kentin ticari nüfusunun temsilcileriydi) oluşuyordu.
Geçtiğimiz yüzyılın başlarında, Suhum'da iki tiyatro faaliyetteydi. Pek çok tuğla fabrikası vardı ve elbette tüketici hizmetleri de vardı: dükkanlar, kuaförler, kafeler, restoran ve fotoğrafçılar.
Kırım-Kafkas hattı Odessa - Batum boyunca deniz taşımacılığı bağlantıları da geliştirilmişti. Vapurlar her gün çalışıyordu.
Akciğer hastaları için sağlık turizmi ve tütün tarlaları
Suhum, Rusya İmparatorluğu'nun her yerinden gelen doktorlar için bir çekim merkeziydi. Yerel iklim, kentin akciğer hastalarını tedavi etmek için en iyi bölgelerden biri olarak kabul edilmesini mümkün kılıyordu.
Bundan dolayı o zamanın en modern hastaneleri ve sanatoryumları burada ortaya çıkmıştır. Fakat balneoloji (maden sularının özelliklerini, onların tedavi ve onarım amaçlı kullanım yöntemlerini inceleyen bilim dalı), XIX. yüzyılın sonlarında ve XX. yüzyılın başlarında küçük Abhazya kentinin Karadeniz Rivierası'na dönüşmesinin, Rusya aydınları temsilcilerinin dinlenmek için tercih etmesinin, çok sayıda girişimcinin yaşamak ve çalışmak, yazlık evler inşa etmek için tercih etmesinin tek sebebi değildi.
Konstantin Maçavariyani yazdığı Suhum rehberinde şöyle belirtiyor: “Ziyaretçiler sıklıkla şu soruyu soruyor:” Her yerde övülen Suhum ne vaat ediyor? Başka şehirlere kıyasla neyiyle övünebilir? ” Bakanlıkta ve hatta Belediye Meclisinde, Karadeniz Demiryolu meselesi tartışılırken de şu sesler duyulmuştu: “Karadeniz kıyıları meyve ve çiçek verir. Sadece meyve ve çiçek ihraç etmek için demiryolunun inşaatına onlarca milyon harcamak doğru mu? ”
Maçavariyani bu sorulara da cevap veriyor: Mesele Abhazya'da üretilen ve buradan çok büyük miktarlarda ihraç edilen yüksek kaliteli tütün. “Fabrikalar, komisyoncuları ve acenteleri büyük miktarda para kazanıyor ve kendilerine saraylar ve evler inşa ediyorlar”, diye okuyoruz “rehberde”. Abhazya'da üretilen tütün miktarı abartısız yüksek miktarlardaydı. Yazar İsaac Babel makalelerinden birinde, 1914'te Abhazya'daki tütün hasadının bir milyon puda (16,3 kilograma denk gelen Rus ölçü birimi) ulaştığını belirtmekte.
Babel, “Eski tütün tekel tedarikçileri - Makedonya, Türkiye, Mısır - yeni rakibin karşılaştırılamaz kalitesini yadsıyamadılar. Ünlü Kahire, İskenderiye, Londra fabrikalarının Abhaz tütünü ile ürettiği en iyi karışımlar ürünlerine özel bir değer kazandırıyordu. Yıldırım hızıyla ürünümüz, dünyanın en iyilerinden biri olarak ün kazanmış, yabancı sermaye sahile hızla yayılmış ve devasa depoların inşasını ve endüstriyel tarlaların dağılımını üstlenmişti”, diye yazıyor.
Gökdelenler ve modern tarz
Bir zamanlar Suhum ekonomisinin bel kemiği olan tütün endüstrisinin rolünü anlamak, kentin nasıl şekillendiğini ve geliştirildiğini anlamak için önemlidir.
Aslında, tüm bu durumları biliyorsanız, tütün kralı Stefan Stefanidi'nin 1914'te o dönemin Kolyubyakinskaya ve Georgievskaya caddelerinin (Bugün Leon ve Ayaayra caddesi) kesişiminde görünen devasa yapıyı inşa etmesi size hiçte şaşırtıcı gelmez.
Stefanidi, XIX. ve XX. yüzyıllarda, Küçük Asya'dan Abhazya'ya gelen Pontik Yunanlılardandı. Yunanlılar, Suhum'un gelişimine büyük katkı sağladılar. Bunun bir örneği de, tütün satışı ile bir servet kazanmış olan, kentin temel mimari cazibeleri listesine dahil edilen binalardan birini dikmiş olan Stefan Stefanidi'dir.
Stefanidi kendisi ailesiyle birlikte, uzun süre Suhum'daki en yüksek bina olduğu düşünülen beş katlı bir evde yaşadı. Bu konak 1912 yılında Vorontsovo-Daşkovskaya ve Georgievskaya (bugünün Abazinskaya ve Ayaayra caddeleri) caddelerinin kesiştiği noktada inşa edilmiştir. Evinin zemin katında dükkanlar ve özel bir eczane vardı; yukarıda ise mülk sahipleri ve kiracıları bulunuyordu.
Daha sonra, 1921'de Stefanidi'nin evi şehir mülkü olur ve zengin Yunan adamı ve ailesi kısa sürede Abhazya'dan ayrılır.
Bina günümüze kadar korunmuş durumda: bugün birçok dairenin bulunduğu yaşanan bir bina olmaya devam ediyor. Ayrıca Abhazya'nın tarihi ve mimari mirasının anıtları listesinde yer alıyor. Dört katlı yeni konak (büyükşehir yönetiminin mevcut binası) Veniamin Ostrovidov tarafından tasarlanmıştı. Bina Suhum'a has modern bir tarzda inşa edilmişti. Yirminci yüzyılın başında, o zamanın bir tür “gökdeleni” olarak algılanıyordu.
Bazı kaynaklar, mal sahibinin isminin baş harflerinin binanın önündeki kaldırıma kazınması talimatını verdiğini göstermektedir. Günümüzde bu baş harfleri göremiyoruz, belki sonraki kaldırım yenilenmesi sırasında kaybolmuşlardır.
Stefanidi, inşaattan kısa bir süre sonra, Kolyubyakinskaya ve Georgievskaya köşesindeki malikaneyi başka bir tütün girişimcisine tütün şirketi “Mir”in sahibi Gokyelov'a sattı ve o tarihten itibaren beri şirketin ofisi bu güzel binada bulunuyordu.
105 yıl önce, bu binada ayrıca birçok özel kurum vardı: Bauman'ın eczanesi, moda ve tuhafiye mağazası "Lyonsky Chic", kitapçı ve kırtasiye Gogicanova. Şaşırtıcı bir şekilde, bir asır sonra burada gene bir eczane, bir giyim mağazası, bir kitapçı ve bir de kırtasiye bulunmaktadır.
Binanın tasarımı, geçen yüzyılın başlangıcını ve ortasını gösteren kartpostallarla günümüze gelmesinin yanı sıra Suhum sakinleri tarafından da iyi hatırlanmaktadır. Fakat iç kısmının nasıl göründüğü hakkında neredeyse hiçbir bilgi günümüze ulaşamamıştır.
Muzaffer adı Georgevskiy
Sovyet iktidarının 1921'de ortaya çıkmasından sonra, Abhazya'nın başkentinin merkezinde yer alan dört katlı bina belediye mülkü ilan edildi, Emekçi Sarayı buradaydı. Ardından, Belediye Emekçi Meclisine devredildi. Binanın dış cephesinde Yosif Stalin'in tam boy bir resminin bulunduğu büyük bir poster asıldı. Komünist sloganlar duvarlara kazınmıştı.
Değişiklikler eski sokaklara yeni isimleri de beraberinde getirmişti - zamanın ruhunu yansıtan. Böylece, binanın bulunduğu Georgievskaya Caddesi’nin ismi de defalarca değiştirildi.
1880'lerin başlarında, imparator III. Aleksandr’ın kardeşi Georgiy Aleksandr –ipa’nın onuruna kendisinin ismi verilmişti. 1918'de, Abhazya'ya Gürcü Menşeviklerin gelmesiyle, Transkafkasya Federal Demokratik Cumhuriyeti Hükümeti Başkanı adına - Çhenkeli Caddesi olarak değiştirildi. Sovyet iktidarının ortaya çıkışıyla, eski Georgievskaya, Üçüncü Enternasyonal adını taşıyan bir cadde haline gelir.
Daha sonra, 1937'de kentin orta kısmındaki bu en uzun caddeye, Yosif Stalin'in adı verilir. Ve 1960'ların başlarında Stalin kültü yıkıldıktan sonra, cadde yeni bir isim alır - Prospekt Mira. Bugün cadde Abhazcadan “Zafer” olarak çevrilen Ayaayra Bulvarı olarak anılmaktadır.
Kraliyet ailesinde çocuklara azizlerin adının verildiğini hatırlarsak, Georgiy Kutsal Muzaffer (Büyük Şehit Galip Georgiy) adıdır, o zaman Georgievskaya'nın farklı söylense de yine "muzaffer" adını taşıdığı sonucu ortaya çıkmaktadır.
Abhazya'nın kartviziti
1950'de SSCB'nin en temiz şehri olmayı başaran Suhum’a, bir şehir saati-çanı hediye edildi.
Hediye, Moskova Kent Konseyi— 1917'den 1993'e kadar Moskova'daki en yüksek kamu otoritesi, şu anki Moskova Şehir Duma'sının öncüsü tarafından Abhazya'ya gönderilmişti. Saat, Suhum Şehir Meclisi binasının üzerine yerleştirildi. Saat kulesi, başkentin görülmeye değer yerlerinden ve en tanınan sembollerinden biri haline geldi.
Bugün, XXI. yüzyılda, bir zamanlar Belediye Meclisinin bulunduğu tarihi binada, Suhum Belediye binası, Şehir Meclisi ve Kültür ve Yardım Vakfı “Aşana” bulunmaktadır.
1914 yılında inşa edilen belediye binası Abhazya'nın tarihi ve kültürel mirasları listesinde yer almaktadır. Abhazya'nın başkentinin kartviziti olarak kendini kanıtlamış olan bu bina devlet tarafından korunmaktadır.
girişa yada kayıt yapmalısınız.