Kariyeri boyunca Lyudmila Logua’nın adının önüne sıklıkla “ilk” tanımı konulmuştur. Örneğin: Abhazya'nın ilk profesyonel opera sanatçısı, halkın tanımıyla "Abhazya'nın ilk bülbülü"... Abhaz operasında ilk başrol seslendiren ve Suhum'da müzikli gecelerini ilk düzenleyen kişi O oldu.

Arifa Kapba

Lyudmila Logua, 10 Aralık 1939'da Suhum'da doğmuş olsa da, asıl memleketi, Oçamçira ilçesine bağlı Pakuaş köyüdür. Babası köyün saygın insanlarından biri olup, fikirlerine değer verilirdi. Baba Logua, beş çocuğunun her birinin hayalini anlayacak, yeteneklerini görüp, her birine mükemmel bir eğitim verebilecek kadar bilge bir insandı. Ve bu nedenle, henüz çok küçük yaşlarında Lyudmila müziğe ilgi göstermeye başladığında, aile hiçbir aksi müdahalede bulunmadılar, tam tersine desteklediler ve yardım ettiler.

Tiflis’ten Kiev’e

Lyudmila, ilk olarak, Tiflis Konservatuarı'na girerek buradan mezun olur ve sonra Suhum Müzik Okulu'nda çalışmaya başlar. Müzikolog Aida Aşharua’nın da belirttiği gibi, Lyudmila, özellikle sanatsal biyografisinde önemli bir rol oynayacak olan besteci Dmitry Şvedov’un o dönemki dersleri ile oda müziği ile ilgilenmeye başlar.

Konservatuarın üçüncü yılında Lyudmila Andrey-pha Logua, Tiflis'ten Kiev Konservatuarına geçiş yapar. Orada, hayatının sonuna kadar ana öğretmeni olarak göreceğini söylediği, Ukrayna Halk sanatçısı Maria Eduard-pha Donets-Tesseyr'in öğrencisi olur. Lyudmila Logua, Maria Eduard-pha’nın resmini Suhum’da bulunan dairesinin en göze çarpan ve en değerli yerinde tutuyordu.

Kiev'den döndükten sonra, genç opera sanatçısı, ilk konserini Suhum'da verir.

Aida Aşharua bu performans hakkında şöyle söylüyor: “İlk Abhaz opera sanatçısı doğdu”. Güzel altın tınılı (iki buçuk oktav) lirik ve kolaratür sopranosu Logua’nın, tüm kayıtlardaki pürüzsüz sesi, en karmaşık kolaratür arialarını seslendirdiğinde bile tonlamalarının saflığı dinleyicileri yakalamıştır. Güzel sahne görünümüne sahip olan sanatçı, bu zarif sanatı adeta fethediyordur.

Eve dönüş

Moskova'daki Bolşoy Tiyatrosunda bir yıllık staj sonrası Logua, birkaç yıl, ünlü Sovyet orkestra şefi Boris Haykin’in yönetimindeki Samarkand Opera ve Bale Tiyatrosu'nun baş solisti olarak çalışmış, Samarkand şehrinde kalmıştır. Daha sonra Lyudmila Logua, Suhum'a geri döner ve 1971'de Abhazya Filarmoni Orkestrası'nın solisti olur.

Müzikolog Asida Tsarguş'a göre, Lyudmila Logua’nın müzik kariyerinin başlangıcı, geçtiğimiz yüzyılın yetmişli yıllarının sonu, seksenli yıllarının başlangıcında gerçekleşmiştir. O dönemlerde Filarmoni orkestrasının assolistidir, aktif olarak turnelere çıkıyor, ülke genelinde çok sayıda farklı konserler veriyordur.

Lyudmila Logua’nın repertuarındaki opera ariaları arasında çoğunlukla: Rossini'nin “Seville Berberi'nden” Rosina, Rigoletto Verdi'den “Gilda”, Puccini'nin “Madame Butterfly “ dan Butterfly, Rimsky-Korsakov'un “Çarın Gelini”nden Marfa bulunuyordu.

Seksenli yıllarda Logua, Tiflis Tiyatrosunun sahnesinde, , Giuseppe Verdi'nin La Traviata operasında Violetta'nın rolünü muhteşem bir şekilde sahneye koymayı başarmıştı.

Ave Maria ve "Alamıs"

Lyudmila Logua’nın kariyerinde özellikle önem taşıyan çalışmaları arasında, Pitsunda kilisesinin organ salonundaki performansları bulunmaktadır. Burada farklı zamanlarda, Sergey Dijur, Oleg Yançenko, Aleksandr Fiseyskiy gibi parlak orkestra müzisyenleriyle ile birlikte kilise müziği konserleri vermiştir.

Tsarguş, “Herkes onun, farkı yazarlar tarafından yazılan "Ave Maria "yı seslendirdiği dönüm noktası konserini çok iyi hatırlar”, diyor.

1984'te, “ilk Abhaz bülbülü” (Lyudmila Logua’dan genellikle böyle bahsedilirdi), sanatçı- besteci Dmitry Şvedov'un ilk Abhaz operası “Alamıs” sahnesinde ana kadın rolünü üstlenir.

Evet, bu aynı Şvedov'dur - Lyudmila Andree-pha'nın Tiflis’teki oda müziği öğretmeni.

Asida Tsarguş, “Bu operanın yönetimi, şef Lev Cergenia'ya aitti. Gösteri seyirciyle sadece bir kez buluştu, çünkü bir opera binamız yoktu, tüm gösteriler Abhaz Dram Tiyatrosunda sergileniyordu. Kapela bir koro olarak çıkıyordu, senfoni orkestrasının kadrosu da genişletilmişti. Lev Grigor-ipa solistleri toplayarak hepsine şarkıları öğretmişti. Bütün bu yapıyı kendisi yönetiyordu.

Abhaz kültürü için bir dönüm noktası haline gelen bu opera sayesinde, Boris Amicba, Tomas Kuakuaskir, Toto Acapua, Vili Çakmaç-ipa ve diğer bazı sanatçılar da dâhil olmak üzere birçok seçkin şarkıcı, yetenekleriyle parladı. Lyudmila Logua, bu oyunda Nazira adlı genç bir kız karakterini yarattı, müzikolog Aida Aşharua'ya göre bu karakter, “çok seven ve zaman -zaman yüzyıllarca onurla taşınan gelenekleri bile çiğnemeye hazır bir karakterdi”, diye anlatıyor.

Savaşla imtihan

Lyudmila Logua’nın hayatındaki en büyük imtihanı 1992-1993 Abhazya Ulusal Kurtuluş Savaşı oldu. Savaş sırasında yaşadığı şok ve endişe, sesi de dâhil olmak üzere sağlığı üzerinde büyük sıkıntılara yol açtı.

Asida Tsarguş, “Savaş döneminde memleketi Pakuaş köyündeydi. Bu süre boyunca çok fazla endişeleniyordu, bu sebeple birkaç kez ciddi derecede rahatsızlandı. Durumuna rağmen, eli kolu bağlı oturmuyor, bu arada askerlere yardım etmeye çalışıyordu. Yemek yapıyor, eşyalarını yıkıyor, bağ bahçeyle boğuşuyordu. Kendisini hiç esirgemiyordu… Bir opera sanatçısı, şık, bakımına düşkün ve güzel bir kadındır diye geliyordu hâlbuki insanın aklına. Bir yıl boyunca aralıksız bu tempoyu sürdürmüştü ve bu durumun sesine yansımaması mümkün değildi. Savaştan sonra buluşup birbirimizi yakından tanıdığımızda, uzun zamandır birçok tedavi gördüğünü, ama hiçbir şeyin yararının olmadığını, sesini kaybettiğini öğrendim, artık şarkı söyleyemiyordu”, diye anlatıyor.

Lyudmila Logua savaşın ardından çok az kez sahneye çıkmıştır. Bir keresinde, Filarmoni sahnesinde, piyanist Ninel Bjaniya ile sonrasında da, bir zamanlar “Alamıs” da başrolleri paylaştıkları arkadaşı, meslektaşı Boris Amicba’nın doğum gününde sahneye çıkmıştı.

Öğretmenlik hayatı

Sesini kaybeden Lyudmila Logua, müziğe karşı olan sevgisini korudu ve bu tutkuyu müzik öğrencilerine aktarmaya çalıştı. Bunlardan biri de opera sanatçısı Astamur Kuatsnia idi. Astamur ilk kez 2000 yılında, arkadaşı piyanist Eteri Adamia'nın tavsiyesi ile sanatçıyı evinde ziyaret eder. O dönemde, Lyudmila Logua, Suhum Devlet Müzik Koleji'nde öğretmenlik yapmayı bırakmış ve kendi evinde öğrencilere ders veriyordur.

Kuatsnia, “Onu dinlemek için babamla birlikte evine gitmiştim. Bu işe bu kadar ciddi yaklaşması beni çok şaşırtmıştı. Uzun bir süre bana müziğin – ne kadar zor, sorumluluk gerektiren bir şey olduğunu anlattı ve eğer uzun ve ciddi bir çalışmaya hazırsam kendisine gelmeye başlamamı söyledi. Hatta birazcık korktuğumu da itiraf etmeliyim. Çünkü o dönemlerde müzikle ciddi olarak uğraşmak isteyip istemediğim konusunda çokta emin değildim. Korkularıma rağmen sonunda onunla çalışmaya karar verdim”, diye hatırlıyor.

Lyudmila Logua, yetenekli gençleri sanata kazandırmak için inanılmaz emekler verdi. Genç şarkıcı adaylarını evinde çalıştırarak onlara büyük bir tecrübe, bilgi ve beceri aktardı. Kendisini tamamen buna adadı.

Astamur Kuatsnia hatırladıklarına, “Lyudmila Andree-pha müziğe fanatik bir şekilde bağlıydı, hayatını tamamen buna adamıştı. Hatta bazen bizimle şakalaşır, gençken peşinden koşan çok hayranı olduğunu ama kendisi mesleğini eş olarak seçtiğini söylerdi”, diye ekliyor.

Dobra dobra, ama aynı zamanda çok hassas ve ince, son derece de talep kar olan Lyudmila Logua öğrencilerine bir anne şefkatiyle yaklaşırdı. Öğrencileri Astamur Kuatsnia ve Batal Sakania tam olarak böyle niteliyor kendisini.

Öğrencilerine karşı olan disiplin ve talep karlık kendisi içinde katı bir kuraldı.

Astamur, “Bir defasında bir şanssızlık yaşamış ve merdivenlerden kötü bir şekilde düşerek ayağını kırmıştı. Yürüyemiyor, zorlulukla oturabiliyordu. Çektiği acı yüzünden okunabiliyordu, ama Lyudmila Andree-pha dersi iptal etmeyi aklına bile getirmemişti. Ona, synthesizer

(sentezleyici) ile çalışmaya gidiyordum. Önceki derslerden farksız bir şekilde sürüyordu çalışmamız, hiçbir şey olmamışçasına. Bu konudaki ısrarını daha sonralarda anlayabildim – bu şekilde ağrılarını unutuyordu. Sonuna kadar kendi deyimi ile uğraşması gereken işle – müzikle uğraştı”.

Lyudmila Logua müzik salonu

Savaş sonrası zor zamanlarda Lyudmila Logua kültürel hayatı, konserleri, müzik etkinliklerini çok özlüyordu. Daha sonra Abhazya için bir yenilik olan evde müzik geceleri fikrini buldu. Şarkıcının tüm komşuları, ayda bir defa, üçüncü katta - Abhazya halk sanatçısının dairesinde müzik gecesi düzenlendiğini artık çok iyi biliyorlardı.

Lyudmila Andree-pha evde ufak bir masa kurardı, gelen akraba ve misafirlerde eli boş gelmezdi. Müzisyenler, yaratıcı sanatçılar, politikacılar, Lyudmila Andree-pha'nın arkadaşları ve sanatı içtenlikle seven herkes ona misafir olurdu. Lyudmila Logua’nın evde müzik geceleri etkinliklerinde genellikle öğrencileri şarkı söylerdi.

Kuatsnia bu geceleri şu sözlerle anlatıyor, “Bu bizim için bir çeşit sınav gibi bir şeydi. Bu gecelerde Batal Sakania’da bende şarkılar söylerdik. Sıklıkla şarkılar söyleyen Alisa Gıtsba, Alla Otırba, Ninel Bjania gibi usta sanatçıların yanı sıra o dönemlerde yeni başlayan genç müzisyenlerde gecede yer alırdı. Bunların arasında kemancı Mihail Alhazov, piyanist Tamara Şanava, ses sanatçısı Tamara Voronova, gitarist Maksim Buslovskiy, Nora ve İrena Okucava kardeşler vardı.

Lyudmila Andree-pha ise bu gecelerde hiç şarkı söylemez seyirci olmayı tercih ederdi. Şarkılarımızı dinler üzerine yorumlar yaparlardı. Bizim için bu büyük bir okuldu ve profesyonel müzisyenlerle gerçekleştirebildiğimiz sohbetlerle bize önemli deneyimler katıyordu. Bu geceleri çoğunlukla müzikbilimci Asida Tsarguş yönetirdi. Lyudmila Andree-pha’nın kelimenin tam anlamıyla onu işine – müziğe nasıl geri döndürdüğünü çok iyi hatırlıyorum. Olayın aslı, Asida’nın evlendikten sonra uzunca bir süre işini bırakmasıydı. Logua, Asida’nın bu geceleri yönetmesi, müzikten bahsetmesi konusunda çok ısrarcıydı. Böylelikle onu işine tekrar döndürmeyi başardı. Tekrar müziğe kazandırdığı tek kişi de tabi ki o değildi”.

Lyudmila Logua’ nın evinde gerçekleştirilen müzik geceleri kendisine has özel bir atmosfere sahipti. Doksanların ikinci yarısında, şehirde sıklıkla elektriğin olmadığı, soğuk ve gıda sıkıntılarının yaşandığı dönemlerde, sanatçının evinde gerçekleştirilen bu etkinlikle ev birden bire sanki bir vahaya dönüşüyordu. Birkaç saatliğine bu apartman dairesinde toplanan insanlar, duvarlarda eski afişlerin olduğu, piyanolu küçük salonda, kitaplıkların arasında kurulan, sıkışarak oturdukları masada, tüm olumsuzlukları, zorlukları, daha geçenlerde biten savaşı unutuyorlardı.

Asida Tsarguş, Lyudmila Andree-pha müzik gecelerinin hazırlıklarına çok profesyonel yaklaşırdı, her gecenin kendi konusu ve kendi kahramanı olurdu. Bu kahramanlar genellikle bestecilerdi ve her konuya özel repertuar hazırlanırdı. Hatta bir keresinde bu organizasyonlar kapsamında, Alisa Gıtsba’nın küçük bir sanat gecesi gerçekleşmişti. Eserlerinden kısa bölümler söylemiş ve çok ilginç müzikal hikâyeler anlatmıştı, diye hatırlıyor.

Lyudmila Logua, dünya için bir yenilik olmayan evde müzik salonu geleneğini organize ediyordu, ancak savaş sonrası Suhum için bu muhteşem bir yenilikti.

Tsarguş, “Bu müzik salonundan daha fazlasıydı. Öncelikle iletişimdi. Lyudmila Andree-pha her zaman, şehrimizin savaştan sonra, bir şekilde yetim, bakımsız, düzensiz kaldığını, insanlar arasındaki iletişimden yoksun olduğunu söylerdi. Logua’nın müzik salonuna farklı mesleklerden insanlar gelirdi. Bir bakmışsınız sporcular gelmişler şiirler okuyorlar ya da müzikle ilgilenen sağlıkçılar geceye katılmışlar. Çok iyi hatırlıyorum, bir keresinde bana tıpçılarla bir gece gerçekleştirmeyi planladığını, benden müziğin iyileştirme gücü gibi müzik ve tıp arasındaki ortak noktalar üzerine hazırlanmamı istemişti.”, diye anlatıyor.

Lyudmila Logua, çok büyük bir organizasyon yükünü sırtlanarak, tam bir özveri ile uzun yıllar müzik ve iletişim gecelerini sürdürdü.

Abhazya Halk Sanatçısı, “ilk Abhaz bülbülü”, maalesef 16 Aralık 2013'te aramızdan ayrıldı. Bir zamanlar başkentin müzikal elitleri için bir buluşma yeri olan Suhum’daki dairesi artık boş, ama şarkıcının mirası ve arşivi orada saklanıyor. 2019 yılı - Lyudmila Logua’nın tüm hayranları için büyük bir tarih – şarkıcının 80. yaş günü kutlanacak. Bu nedenle, bu yıldönümü anısına düzenlenen anma etkinlikleri çerçevesinde arşivin herkesin erişimine hazır olmasını temenni ediyoruz.