DAK Ebeveyn Kulübü ünlü aile psikologları, Richard ve Oksana Conner çifti ile bir araya geldi.

Said Bargancia

DAK Ebeveyn Kulübü, Abhazya'da tanınan psikologlar, Richard ve Oksana Conner çiftini, 25 Ocak'ta yapılan olağan toplantıya davet etti. Kulübün toplantısı aile ilişkilerine ve ailede çocuk sağlığına ayrıldı.

Toplantının başlangıcında, DAK Ebeveyn Kulübü Başkanı Kama Kuatsnia, “Çocukların gelişimin temeli aile” başlıklı konunun birçok soruyu gündeme getirdiğini, bu nedenle davetli misafirlerin katılımının çok önemli olduğunu belirtti.

Conner çifti yıllardır psikolojinin çeşitli konularında çalışöalar yürütüyorlar, ancak aile psikolojisi çalışmalarının kendileri için özel bir yeri bulunuyor. 2007 yılından bu yana ise birlikte çalışıyorlar.

Richard Conner, bireysel ve aile psikologu, koçluk ve aile danışmanlığı alanında tanınmış bir otoritedir. Oksana da bireysel ve aile danışmanlığı yapmaktadır. Ayrıca, çocuk yetiştirme konulu seminerler düzenliyor, yazarın özellikle “Her yaştan çocuk yetiştirme” eğitimi, vücuda ve dans motoruna yönelik eğitimler, oyunculuk becerileri yürütüyor. Oksana'nın “zor” çocuklarla çalışmak da dahil olmak üzere 19 yıllık öğretmenlik deneyimi bulunuyor.

Uzmanlar, hem zihinsel hem de fiziksel çocuk sağlığının doğrudan ebeveynlerin ilişkisine bağlı olduğuna inanıyor.

Richard, “[Herhangi bir durumda] ne yapacağımızı bilmesek bile, her zaman hemfikir olmalıyız. Aile ilişkilerinin önemini anlamanız ve ebeveynlerin işbirliği yapamadıklarında ortaya çıkan sonuçların farkında olmanız gerekir. Ebeveynler hemfikir olmalı, davranış kurallarını kabul edebilmeli ve olası tüm sonuçları değerlendirebilmelidir. Bunlar ortaklık gerektiren gerçek görüşmelerdir”, diye vurguluyor.

Babalar ve çocuklar konusuna devam eden Oksana, çocuklarını daha iyi anlamaya ve eğitimlerine daha bilinçli yaklaşmaya yardımcı olan bazı genel normlar listeledi.

Kulüp toplantısı video kaydının tamamını DAK’ın YouTube kanalında bulabilirsiniz>>

Örneğin, bir bütün olarak ailede, ilişkilere ve davranışlara ilişkin açık ve net kuralların herkese bildirilmesi gerektiğini belirtti. Oksana'ya göre, ebeveynler çocukları için her zaman bir “rol model” olarak hizmet ederler.

Gelenek gereği, toplantı interaktif bir biçimde gerçekleştirildi ve ebeveynler - kulübün üyeleri tarafından büyük ilgi gördü.

Annelerden birisi can alıcı soruyu sordu: "Çocuklar için hangisi daha iyi: uyum olmayan, sürekli tartışma ve kavga olan bir ailede yaşamak mı yoksa ebeveynlerinin boşanması mı?"

Richard Conner, “Her zaman ilişkiyi geliştirmeye çalışmalısınız. Ancak, tüm girişimlerin boşuna olduğu bir anlayış varsa - bu durumda, çocuğa sürekli olarak kötü bir örnek göstermek yerine, elbette, bu ilişkiyi sona erdirmek daha iyidir”, cevabını verdi.

Herkes için güncel olan başka bir yetiştirme meselesini daha tartıştılar: çok özgür yetiştirme ile çocuğun karakterini ezici derecede çok katı yetiştirme arasındaki çizgi nerede olmalı?

Oksana Conner, “Çocuk bir davranış çerçevesi olduğunu bilmeli, ancak özgürlük de bu çerçevenin içinde olmalı”, diye düşünüyor.

DAK Suhum Tartışma Kulübü’nde her zaman, katılımcıların, davet edilen konuklar ile arasındaki canlı iletişim sırasında, katılımcıların örneğin İnternet'te cevabını muhtemelen bulamayacakları belirli sorular ortaya çıkıyor. Ve bugünde böyle bir konu ortaya çıktı. Abhaz aile gelenekleriyle ilgiliydi.

Abhaz geleneğine göre, aile kuran en küçük oğul, ebeveynleriyle birlikte yaşamaya devam ediyor ve dolayısı ile çoğu zaman büyükannelerin ve büyükbabaların çocuk yetiştirmede çok aktif oldukları bir durum ortaya çıkıyor. Bu bağlamda, çocuklar üzerinde ebeveynlerin her zaman tasvip etmedikleri etkilere nasıl direnebileceği ve bunu yaparken yaşlılarla ilişkilerin nasıl bozulmayacağı sorusu soruldu.

Soruya Oksana cevap verdi:

“Bu durumlarda kadının üzerinde çift taraflı baskı oluşuyor. Yeni evliler ebeveynleriyle birlikte yaşarsa, işler karmaşıklaşabilir. Ancak bu ayrı yaşayan çiftlerde de olur. Bu muhtemelen çok fazla yaratıcılık ve strateji geliştirilmesi gereken bir durum. Örneğin, çocuğun eğitimini bir süreliğine kayınvalideye bırakmak gibi. Ondan tavsiye isteyebilir veya kayınvalide ile kişisel ilişkinizi sıcak tutmaya çalışabilirsiniz”, diye cevapladı.

Richard Conner, örneğin, tipik bir Amerikan ailesinde durumun tam tersi olduğunu belirtti.

Conner, “Orada, çocuklar ebeveynlerinden ayrı, yaşlılar huzurevlerinde yaşıyor. Orada aile zaten çok “yüzeysel” bir kavram. Burada - Abhazya'da her şey tamamen farklı, farklı bağlar var, birbirlerine karşı farklı bir tutum var”, diye belirtiyor.

Uzmanlar, mutluluğun ana “sırlarından” birinin sevdiklerinizle başarılı bir ilişki olduğunu ve Abhaz kültürel değer sisteminin bunun için tüm koşulları yarattığını belirttiler.

Richard, “Abhazya'da büyüyen bir kişi her yönden kabul görüyor. Diğerleri gibi olmasa bile olduğu gibi kabul ediliyorr. Burada birey olma hakkı var. Aile onu olduğu gibi seviyor”, diye ekledi.

Bir ailenin ilişkiyi sürdürmek için bir psikolog, hatta bir psikoterapistin müdahalesine ihtiyaç duyduğu, ancak eşlerden birinin - sıklıkla kocanın, bunu katiyetle reddettiği durumlar, toplantının önemli konularından biriydi. Bu durumda, eşlerden sadece biri tek başına durumu düzeltebilir mi?

Richard Conner, “Teorik olarak mümkün, ancak çok zor bir durum. Eşlerden biri katiyetle karşı olsa bile, ben taraflardan birisi ile çalışmaya başlarım. Bu durum belki karşı tarafı katılmaya teşvik edebilir, diye belirtiyor kendi bakış açısını.

Toplantı iki saatten fazla sürdü ve bu süre zarfında birçok genel ve özel soru soruldu. Oksana ve Richard, kulüp üyeleriyle, hem kendi ebeveynleriyle hem de oğulları Artöm ile ilişkilerinde kişisel deneyimlerini paylaştılar.

Dünya Abaza Kongresi Tartışma Kulübünde özel bir proje olan Ebeveyn Kulübü, çalışmalarına geçen yıl 30 Kasım'da başladı. Ebeveyn Kulübüne, arzu eden her ebeveyn üye olabilir. Organizatörlere göre, bunun temel koşulu “ilgi ve motivasyon”.