Karaçay-Çerkes Cumhuriyeti'nin onur nişanı sahibi tıp uzmanı, Doktor Roza Çikatueva, 1 Aralık günü yaş gününü kutluyor. DAK bilgilendirme platformu olarak sizin için, Çikatueva’nın hayatı ve profesyonel faaliyetleri hakkında bir yazı hazırladık.

Lyudmila Aysanova 

Karaçay Çerkes Cumhuriyeti'nin ve Rusya Federasyonunun onur nişanı sahibi tıp uzmanı, doktoru, Çerkessk Hijyen ve Epidemiyoloji Merkezi Başkanı. Evet, tahmin ettiğiniz üzere tüm bu unvanlar Roza Çikatueva’nın.  Roza Umar-pha’nın çalışma geçmişine bakıldığında sadece tek bir yer görünüyor. "Çerkessk şehri sıhhi epidemiyolojik istasyonuna, sıhhi bölümün başkanı olarak kabul edilmiştir".

Uzun yıllardır neredeyse ailesi olan bu tıbbi kurum, adını, statüsünü ve faaliyetini defalarca değiştirmesine rağmen Çikatueva 40 yıldır burada çalışmış ve hala çalışmaya devam ediyor.

Tanışma 

Roza Umar-pha’yı telefonla arayıp, profesyonel iş hayatı hakkında bir yazı yazmak istediğimi söylediğimde, telefonun diğer ucunda kısa bir duraklama yaşandı. Doktor Çikatueva, çekinerek kendisinden bahsedilmesinin onu utandırdığını söylüyordu. Fakat konuşmanın devamında, yazının DAK bilgilendirme platformu için hazırlandığını söylediğimde tepkisi kısa sürede değişti ve okuyucularla, hayatından kesitleri, tutumu, deneyimleri ve hayata bakış açısını paylaşmak için çok istekli bir tavır aldı. 

Konuşmamız, mütevazı bir şekilde, aşırıya kaçmadan döşenmiş geniş ofisinde başladı. Odada, sıklıkla yöneticilerin ofislerinde karşılaşmaya alıştığımız, duvarları dolduran, portreler, takdir ve ödüllerden eser yoktu.

“Her şey steril, bir doktordan beklendiği gibi…” – şeklinde aklımdan bir düşünce geçti. 

Konuşmamızı Abazaca gerçekleştirdik. Roza  Umar-pha’nın çok iyi derecede Abazaca konuşmasına rağmen Abazacaya has olmayan değişik bir aksana kaydığı fark ediliyor. Bu merakımın cevabını kendisinden hemen alıyorum, “Maalesef vatanıma 1978 de gelebildim…”

Sürgünde geçen çocukluk 

Ebeveynlerinin kaderinin hem trajik hem de güzel olduğunu söylemek mümkün. Babası – Umar İbragim-ipa Loov-Zelençuk (Abaza bölgesinin bugünkü ismi ile İnjiç-Çkun köyü) köyünden, annesi – Sakyanat Huta-pha Loova ise Kum-Loov (bugünkü ismi ile Krasny Vostok) köyünden. Böyle insanlardan – “Dünyanın tuzu” diye bahsederler, milletlerinin onur ve vicdanını taşırlar. Onların hayatı ile “gerçek bir insanın hikayesi” yazılabilir.  Stalin baskının korkunç darbesinin ailenin üstünden geçmesi ile aile kendini Özbekistan'ın bozkırlarında bulur.

1936'da, birçok kişi gibi, onlarda mallarından, mülklerinden alıkonarak, yük vagonları ile Sirdarya bölgesinin, Bayaut ilçesinde, Bayaut-3’e gönderilirler. Sürülenlerin çoğu açlıktan ve hastalıktan yollarda ölürken, geri kalanlar da hiç bilmedikleri topraklarda en azından hayatta kalmayı umut ettiler.

Yabancı topraklarda aşırı ve zor işlerde çalışmanın yanı sıra özgürlüklerinin ellerinden alınması tam bir işkenceydi. Gençleri, onları umutsuzluğa kaptırmadan kurtarmaya çalışan yaşlıların çalışkan ve yıkılmayan ruhu ayakta tutuyordu. Kaldıkları bölgede,  Çerkesler, Karaçay ve daha birçok farklı milletten insanlar vardı. Tüm zorluklara rağmen, ayrılmadan bir arada kalarak birbirlerine yardım etmeye çalışıyorlardı. Abazalar, çocukların anadillerini unutmaması için özellikle hep Abazaca konuşuyorlardı. Anadillerinin yanı sıra birçoğu, Özbekçeyi de anlamaya, konuşmaya ve bu dilde öğrenim görmeye başladılar. Bir yandan da yaşam düzeni kurmaya çalışıyorlardı. Nede olsa fiziksel ve manevi olarak güçlüyse, her türlü zorluğa uyum sağlamak insanoğlunun doğasında vardı. Zamanla, göçmenlerin, çalışmaları, organizasyon ve cesur girişimleri, benzeri görülmemiş sonuçlarını göstermeye başladı.

Yaşam yavaş-yavaş otururken, küçük ve büyük sevinçleri beraberinde getiriyordu. Yeni aileler kurulmaya başlamıştı. Bunlardan biriside Roza’nın ailesi idi. Gençler birbirlerine ilk görüşte aşık olmuş ve Roza’nın anne tarafı olan Loovların bazı “soylu kaprisleri ve iknalarına” aldırmadan en yakın zamana düğün tarihi belirlemişlerdi. Güçlü, hedefine yoğunlaşan karakteri ile önde gelen üretim, işletme yöneticisi, tarımda eşi görülmemiş kayıtlar elde eden, yerli Özbeklerin saygı gösteren hitabı ile Umar-aga Urçkov, “kazanmış” ve aşık olduğu kızı almıştır. İlerleyen zamanlarda çiftin çocukları olur: dört erkek ve yazımızın kahramanı, biricik kızları -  Roza Umar-pha Çikatueva. 

Roza Umar-pha, “Sürgünde yaşamanın birçok zorluğuna rağmen, çocukluğum ve gençliğim mutlu ve unutulmazdı. Beni önemseyen ve seven, her türlü tehlike ve talihsizliklerden koruyan dört büyük erkek kardeşim vardı”, diye anlatıyor.

İlginç bir şekilde o dönemde, Bayaut-3 yerleşiminde, nitelikli, mesleğine adanmış Rus öğretmenlerin eğitim verdiği mükemmel bir okul bulunuyordu. Ebeveynleri, tüm çocuklarından öğrenimde yüksek dereceler talep etmiş, evlatlarının beşinin de eğitimli bireyler olmaları için ne gerekiyorsa yapmışlar. 

Sonuç olarak tüm çocukları okullarını bitirerek meslek sahibi olmuş. Muhammad ve Muhadin – Tarım Mühendisliği, Muharbi – İnşaat Mühendisliğini bitirirken ne yazık ki dördüncü erkek Muhab genç yaşta hayata gözlerini yummuş.  

Meslek Seçimi

«E peki yazının kahramanı?» – diye sorduğunuzu duyar gibiyim. Biricik kızının doktor olmasını hayal eden annesinin ısrarları üzerine Roza, Taşkent Tıp Okuluna giriyor. 

İyi derecede Rusça bilen, mütevazı, utangaç, ama çok tatlı ve canlı bir Abaza kızı olan Roza kısa sürede enstitü eğitimcilerinin ve gençlerinin dikkatini çekiyor. 

Roza Umar-pha, “Yurttaki odamı Lida Boxberger adlı Alman ir arkadaşımla paylaşıyordum. Neredeyse her gün beni ziyarete gelen, tüm organizasyon sorunlarımı çözen ağabeyim Muharbi, bu durumdan çok rahatsız olmuştu.  Benimse o dönemde, çok çalışıp iyi notlar alarak burs kazanmak ve akrabalarıma yük olmamak dışında başka bir düşüncem ve hedefim yoktu ve nihayetinde de başardım... ”, diye hatırlıyor. 

Umar İbragim-ipa ve Sakyanat Huta-pha sürgünde bir düzen kurmayı başarabildikleri ve tüm çocukları Taşkent’te okudukları için, sürgün cezaları bitmesine rağmen anavatana dönmeyi düşünmemişlerdi. Ailenin anavatana geri dönüşü daha sonraki zamanlara tekamül etmekte. Şimdilik Umar Urçkov anavatana tek başına, 2.Dünya Savaşında dul kalan kız kardeşi Guaşa ve çocuklarını getirmeye gidiyordu.

Urçukovların güçlü ve birlik içinde olan ailesine, etraflarındaki herkes imreniyor, aile reisinin cesaretini ve gayretini, sarsılmaz karakterini, atalarının geleneklerine ve köklerine olan bağlılığını övüyorlardı. 

1978 yılında Roza  Umar-pha Taşkent Tıp Okulunu başarıyla bitirerek, Sirdarya sıhhi-epidemiyoloji istasyonunda bir yıl zorunlu görevini yapmak üzere çalışmaya başlıyor.

Bundan iki yıl önce Roza’nın ailesi anavatana dönme kararı alır ve Çerkessk şehrinin yakınındaki Psıj köyüne yerleşirler. 

Anavatana dönüş

Yine 1978 yılında, Roza Umar-pha iznini kullanarak memleketi Abazaşta’ya, akrabalarını ziyarete gider.

Roza, “Kendi topraklarımın doğal güzelliklerine, yapılarına ve yaşam tarzına görür görmez çarpılmıştım,  insanların iyi niyeti ve ilgisi beni o kadar şaşırtmıştık ki”, diye hatırlıyor vatanını ilk ziyaretini. 

Roza, yabancı bir ülkede yaşamın nasıl olduğunu merak eden ve geleceğe yönelik planlar yapan komşularına, çok sayıdaki akrabalarına ve diğer köylülere, oldukça hızlı bir şekilde alışmıştı. 
Umar İbragim-ipa ve Sakyanat Huta-pha’nın biricik kızlarının taliplerinin ise ardı arkası kesilmek bilmiyordu.

Roza Umar-pha gülümseyerek, “Sanki herkesin ilgi merkezindeymişim gibi bir durum vardı”, diyor. 

Bu arada izin süresi dolmak üzereydi ve Özbekistan’daki çok kıymet verdiği işine dönmesi gerekiyordu. O zaman abisi Muharbi kendisine, ailesine daha yakın olması için Çerkesk şehrinde mesleğine devam etmesini önerdi.

Aynı işte 40 yıl 

Böylelikle Roza Umar-pha tamamen kalıcı olarak döner ve 40 yıldır devam ettiği işyerinde çalışmaya başlar. 

Çalışma niteliklerini ve görev algısını hemen fark eden ve kendisine sıhhi bölüm başkanlığı ve başhekim yardımcılığı görevini birlikte yürütmesini teklif eden, sadık ve deneyimli akıl hocası, şehrin sağlık ve epidemiyolojik istasyonu Başhekimi Aleksandr Dmitri-ipa Korçemkin'i çok sıcak duygularla hatırlıyor. Roza, Korçemkin’in güvenine değer verdiği için başarısız olmamak için çabalıyor, tüm kurallara özenle uyarak verilen talimatları yerine getiriyordu. 

Daha sonra uzun yıllar boyunca yakın ve iyi arkadaş olarak kaldılar ve Roza Çikatueva'ya göre Koreçemkin hayatında ve mesleğinde onun yol göstericisi oldu. 

Kurumun etkinlik alanları çok geniş: meslek ve bulaşıcı hastalıklar, kitlesel bulaşıcı olmayan hastalıklar (zehirlenme), çevresel zararlı etkiler, nüfusun sağlık ve epidemiyolojik refahını sağlama alanında istatistiksel gözlemler, tüketici haklarının korunması alanının yanı sıra araştırmaların yapılması, bilgi bankası ve diğerlerinin oluşturulması.

2005 yılında Roza Umar-pha Çikatuev  Çerkessk Şehri Hijyen ve Epidemiyoloji Merkezi Başkanlığına atandı.

Başarılı iş hayatının yanı sıra Roza Umar-pha sosyal sorumluluklarla da yoğun bir şekilde ilgilenmekte. Çikatueva Çerkessk şehir belediyesine iki kez milletvekili seçilmiş.

Daimi komitenin Milletvekilleri Konseyi'nde sosyal konular sekreteri olarak görev yapan Çikatuev, sağlık ve epidemiyolojik sürveyansı iyileştirmek için bir dizi tedbire önderlik yapmış, yoksullara, sosyal güvencesi olmayanlara ve engellilere yardım etmiştir. Roza’nın yardımı ile 200'den fazla soru ve seçmen dilekçesi gözden geçirildi ve çözüldü.

Umar-pha, “Benim için her zaman doktor olmak öncelikti. İnsanlara ve meslektaşlarıma karşı olan sorumluluğumu çok iyi kavrayarak, görevimi gerektiği gibi yerine getirmeye çalıştım. İşimin bana mutluluk ve haz vermesi için elimden gelen her şeyi yaptım ve artık işim olmadan bir hayat hayal bile edemiyorum”, diye vurguluyor.

Astları ve meslektaşları, yöneticilerinden her zaman, samimi ve sıcak sözlerle bahsediyorlar. Roza Umar-pha neşeli ve iyi bir arkadaş olmasıyla birlikte aynı zamanda da çok saygı duyulan biri. 

Güvenilir liman

Güvenli, sağlam ve sıcak limanı – ailesi olmasaydı, sadece kurumsal unvanları ve başarıları ile Roza Umar-pha Çikatueva’nın hayatı bugün olduğu kadar dolu olamazdı. 

Yakınlarından bugün sadece, kendisi gibi kariyerinde büyük başarılar edinmiş olan abisi Muharbi yaşıyor. Muharbi, sadece Karaçay Çerkes Cumhuriyeti'nde değil, aynı zamanda ülke sınırlarının çok ötesinde de tanınıyor ve takdir ediliyor. Muharbi, farklı dönemlerde, inşaat şirketlerinin yöneticisi olarak, konut projeleri müdürü olarak ve Karaçay-Çerkes Cumhuriyeti Hükümeti başkan yardımcısı olarak görev almış. Bugün Moskova’da ikamet ediyor ve orada çalışıyor.  Roza Umar-pha ile çocukluklarında olduğu gibi hala çok yakınlar. 

Tabi hala çevresinde onlar olmadan bir hayat hayal edemediği insanlar var. Bunların başında, zamanında, genç ve güzel doktorun kalbini kazanmayı başarabilen hayatındaki en büyük desteği ve çok sevdiği eşi Ramazan Çikatuev gelmekte. 

Ramazan Çikatuev - çok yönlü ve çok çalışmayı seven bir insan. Uzun yıllar ülkenin en büyük şirketlerinden biri olan “Yubileyny” devlet çiftliğinin baş ziraatçısı olarak çalışmış. 
Yaşadıkları yer ve evin içindeki canlılık Çikatuevlerin hayatlarının ne kadar dolu-dolu olduğunun bir göstergesi.

Tek oğlu Renat'ın ailesi de yıl dönümünde Roza Umar-pha’yı ziyarete gelecek: oğlu, gelini – Narsana ve büyükbabasının onuruna Umar adını verdikleri torunu.

Onlarla birlikte yazımızın kahramanı Rosa Çikatueva’ya, çalışmalarında başarılar, mutluluklar ve her şeyin en iyisini diliyoruz!