29 Ocak 1918'de Abhaz tiyatro sanatının temelini oluşturan ilk Abhaz oyunu sahnelendi. Bugün Abhaz Drama Tiyatrosu’nun adının Samson Çanba olmasının en önemli nedenlerinden biri de ilk Abhaz dramasının yazarı olması dolayısı iledir.
Arifa Kapba
Samson Yakovlev-ipa Çanba 18 Haziran 1886 yılında, Abhazya'nın Kodor bölgesine bağlı (bugün Oçamçira bölgesi) Atara köyünde, fakir bir köylü ailesinde doğdu. Beş kız kardeşin tek erkek kardeşiydi. Baba, Kiagu (ev adı), tüm zorluklara rağmen, meraklı oğlunu okula göndermeyi başardı.
1893'te, yedi yaşındaki Samson Dranda kilise okuluna girdi, sonra Suhum dağlı okulunda öğrenimine devam etti. Ancak, öğrenimi devlet tarafından ödenen öğrenciler arasına giremedi. Babası tarafından öğretimi ödendi: Suhum pazarında tezgah açtı ve tüm gelirini Samson'un eğitimi ve ihtiyaçları için harcadı. Samson babasının beklentilerini boşa çıkarmadı ve olağanüstü bir başarı gösterdi. Dağlı okulundan başarıyla mezun olan Samson, 1907 yılında mezun olduğu Kutaisi tarım okuluna girdi.
Mezun olduktan sonra Samson Çanba bir yıl boyunca memleketi Atara köyünde yaşadı. Genç adam öğrenimine gerçekten devam etmek istiyordu, ancak böyle bir imkanı yoktu ve Kutol köy okulunda ders vermeye başladı. Öğretmenlik mesleği kendisinin hoşuna gidiyordu, ancak kısa süre sonra pedagojik sertifikası olmaması nedeniyle okulda ders vermesi yasaklandı. Sonra Samson azim gösterdi, Hon öğretmen okuluna kaydoldu ve 1914'te parlak bir dereceyle mezun oldu. Öğretmenlik yapması yasaklanan Kutol köy okuluna geri döndü ve yaklaşık bir yıl burada bekçilik yaptı. 1915'te, gelecekteki eşi, aynı zamanda bir öğretmen olan Elena Nikonor-pha Goyden ile tanıştığı Adjübjaköy okulunda çalışmaya başladı. Kısa süre sonra evlenip ve Suhum'da yaşamaya başladılar.
Okulda
Samson Çanba Suhum'da, kolejde, ilkokul öğretmeni olarak görev yapmaya başladı. İlk başta Abhaz dili ve coğrafya öğretmeniydi, daha sonra bu okulun yöneticisi oldu. Samson Çanba'nın, Dırmit Gulia, Andrey Çoçua, Foma Eşba ve diğerleri gibi Abhaz aydınlarından seçkin isimlerin desteği ile bu koleje gelişi tesadüf değildi. Abhazya'nın eğitim ve kültür yoluna girmesi gerektiğini düşünen bu insanlarla, kendisi ile aynı fikirleri paylaşan bu insanlarla tanışmak için bilinçli olarak çaba sarf etti.
Bir bakıma hepsi burada kendi misyonlarını görmüşlerdi. Kurulduğu günden beri burada görev yapan Dırmit Gulia, edebiyat kulübü “Çoban Yıldızı”nı burada hayata geçirmişti. Tiyatro sanatını sevenlerden oluşan ilk Abhaz tiyatro topluluğu da burada ortaya çıkmıştı.
Seminerdeki ilkokulda Samson Çanba, zamanının çoğunu Abhazya coğrafyasını öğreterek geçiriyordu. Kendi coğrafya ders kitabını bile yazdı. Abhazya tarihindeki bu ilk coğrafya ders kitabı 1923'te yayınlandı ve daha sonra geçtiğimiz yüzyılın 30'lı yıllarında birkaç kez daha basıldı.
Gazetede ve siyasette
1920 yılında Samson Çanba, Abhaz dilinde ilk yazılı yayın olan “Apsnı” gazetesinin yayın grubunun bir üyesiydi.
Bu gazetenin editörü Dırmit Gulia idi ve ilk sayıda basılan selamlama yazısı Samson Çanba’nın kalemindendi. Yazıda, gazetenin "insanları doğru yönde yönlendirmeyi, tüm eksiklikleri ve hataları tespit etmeyi, gözlerini gerçeğe açmayı ve bilgi ufuklarını genişletmeyi" amaçladığını yazıyordu.
Daha sonra Samson Yakovlev-ipa Çanba, Abhaz Sovyet gazetesi “Apsnı Kapş”ın editörü oldu.
Abhazya'da Sovyet iktidarının kurulmasından sonra, Samson Çanba için bürokratik ve siyasi kariyer fırsatları doğdu. 1921-1925 ve 1930-1932 yıllarında Abhazya SSCB'sinin Halk Eğitim Komiserliği'ne başkanlık yaptı. 1923-1930 yıllarında Samson Yakovlev-ipa, Abhaz ASSCB'sinin Merkezi Yürütme Komitesi'nin başkanıydı. Ve 1932'den 1937'ye, yani hayatının sonuna kadar Abhazya Yazarlar Birliği'ne başkanlık yaptı.
Edebiyatta
Yine de, ne bürokratik, ne siyasi, ne de komünist faaliyetler Çanba'nın hayatında esas değildi. Onun için asıl şey aydınlanma ve edebiyat yoluydu. Çanba edebi kariyerine bir yayıncı olarak başladı. İlk makaleleri, Rus dilinde yayın yapan “Transkafkasya Dili” ve “Suhum Sayfaları” adlı gazetelerde yayınlandı. İlk edebi eserleri ise “Apsnı” gazetesinin sayfalarında yer aldı. Bunların arasında “Dağların Kızı” (bir diğer ismi– “O çok güzeldi”) adlı şiiri ve “Muhacirler” adlı tarihi piyes bulunuyordu.
“Muhacirler” oyunu ilk olarak 1919'da “Apsnı” gazetesinin sayfalarında okuyucuyla buluşsa da, 1920'de ayrı olarak yayınlandı. Konusu, Abhazya tarihinin XIX. yüzyılından üzücü sayfalarına - insanların "Muhaceret" olarak adlandırılan (Bugün bu terim çok daha az kullanılmaktadır, çünkü etimolojisi, Müslümanların Müslüman olmayan bir ülkeden Müslüman bir ülkeye kitlesel olarak göç etmesini ima etmektedir, bu da Abhazya'daki 19. yüzyılın olaylarına karşılık gelmemektedir) kendi topraklarından trajik bir şekilde sürülmesine dayanıyor.
Bu dramatik eser, Abhaz edebiyatı tarihinde piyes türünde ilk ve Samson Çanba'nın kendisi de Abhaz dramaturjisinin kurucusu olarak kabul edilir. "Muhacirler" oyunu defalarca Abhaz Tiyatrosu sahnesinde sahnelendi. Abhaz tiyatrosu sahnesinde sergilenen oyunun galası 27 Haziran 1928'de gerçekleşti. Tiyatronun yönetmeni Krivtsov’du. Ancak vatanlarını sonsuza kadar terk etmek zorunda kalan insanların trajedisi hakkında oyun daha önce "Batal" ismi ile Suhum Rus tiyatrosunda sergilenmişti.
Abhaz tiyatrosundaki oyunun galasında yaşananlar, Vladimir Darsalia'nın "Abhaz Sovyet Draması" adlı kitabında anlatılıyor. Seyirciler arasında olan oyun yazarı Samson Çanba'nın tepkisini işte şöyle anlatıyor: “Yazar sessizce ve dikkatle, duygularına dışa vurmadan, sanatçıların oyununu izledi. Ve sahnede hızla ortaya çıkan olaylar, üzücü sahnelerin yerine iyimser, aydınlanmış olanlar yerini aldı. İşte oyun bitmişti. Bir dakikalık bir sessizlikten sonra salon alkışlarla çınlıyordu. Yazarı sahneye çağırıyorlardı… Mahcup olan S. Çanba elleriyle aktörleri işaret ediyordu”.
Bu performansın izleyicide büyük bir başarı yakalaması şaşırtıcı olmasa gerek. Samson Çanba, ülke tarihindeki trajik dönemlerde insanların yaşadığı hikayelerle ilgili çok şey biliyor ve bunu oyuna yansıtıyordu. Drama, belgelere ve araştırmalara dayanmıyordu, zira o dönemlerde bunlar çok fazla mevcut değildi – daha çok büyükbabalardan oğullara, oğullardan torunlara geçen ailelerin hikayelerine dayanıyordu.
Abhaz edebiyatının önemli araştırmacılarından filoloji bilimleri doktoru Şota Salakaya, muhaceretle ilgili en yaygın folklor hikayelerinden biri olan – bir annenin öldüğünü bildiği bebeğine, denize atmalarından korktuğu için nasıl sürekli ninni söylediği kesitine Çanba'nın oyunda ayrı bir bölüm olarak ele aldığını belirtiyor. Tarihte de belirtildiği gibi, insanlar o dönemlerde gemilerle vatanlarından sürülüyor, ölenler acımasızca denize fırlatılıyordu. Bu anne bebeğinin naşını toprağa verebilmek için kıyıya kadar götürmeyi başardı. Salakaya, bu olayın gerçekten yaşandığını, bu olaya şahit olan ve o annenin acısını hatırlayan insanların olduğunu belirtiyor.
Edebiyat bilimci Vyaçeslav Biguaa, “Çok ilginçtir ki, “Muhacirler” dramında tarihi bir şahsiyet bulunmamaktadır. Galiba(Çanba) için önemli olan genelleştirilmiş tiplemeler yaratmaktı ki, bunda her zaman başarılı değildi. Halkın tarihinin birçok sorusunun doğru ifade edildiği "Muhacir" oyunundaki sanatsal uygulamalar, sürgünlerin yaşayan torunlarının kaderi hakkında düşünmeye itiyor”, diye yazıyor.
Samson Çanba ayrıca Abhaz edebiyatının ilk nesir eserlerinden biri olan “Seydık” hikayesinin de yazarı. Hikayenin ana karakteri – “Kulak” (kulak - müreffeh köylülere verilen birisimdi) idi. Seydık, öydeki eski konumunu koruma çabası ile kolektifleştirmeye (1928'den 1937'ye kadar SSCB'de yürütülen bireysel köylü çiftliklerini kolektif çiftliklere dönüştürme politikası) karşı durmaktadır.
Sanatsal yaratımda Samson Çanba
Stalinist baskıların yaşandığı yıllarda Samson Çanba, terör makinesinin değirmen çarkına düştü, 1937'de tutuklandı ve kurşuna dizildi. 30'lu yıllarda tutuklananların çoğuna yapıldığı gibi, ellili yılların ortalarında tutuklanan Çanba’ya iadeyi itibar yapıldı, yani öldürülme sebebi olarak gösterilen tüm suçlamaların iftira ve yanlış olduğu itiraf edildi.
Samson Çanba ismini bugün Abhaz Devlet Dram Tiyatrosu'nun yanı sıra Cumhuriyet'in çeşitli şehirlerindeki sokaklar da taşıyor. Dostlarından, yoldaşlarından biri olan tanınmış toplum emekçisi Andrey Çoçua, Çanba’dan şöyle bahsediyordu: “Cömertlik, dürüstlük, yorulmadan çalışma yeteneği, tevazu gibi değerli insani niteliklere sahipti. Ayrıca, şüphesiz, halkına tüm kalbi ile hizmet eden büyük bir vatanseverdi. Bu nitelikleri ona insanlar arasında büyük yetki ve saygı kazandırmıştı”.
Kullanılan kaynaklar:
· Darsalia V.V. Anşba A.A. “Samson Çanba”
· Salakaya Ş.H. “Edebi Ufuklar”
· Abhaz Biyografi Sözlüğü
· Biguaa “Tarihi Abhaz Romanı”
girişa yada kayıt yapmalısınız.