Abhazya Halk Sanatçısı, “Abhaz dansının kraliçesi” olarak tanınan Maya Gerzmaa, 2019 yılında 70.yaş gününü kutluyor.

Arifa Kapba

Dağların eteğindeki Duripş köyünün inanılmaz güzelliği ve bir günü bile müziksiz hayal edemeyen bir aile – işte böyle bir ortamda, 22 Aralık 1949'da doğdu küçük kız, geleceğin halk sanatçısı ve Abhaz dansının Kraliçesi Maya Gerzmaa. Yedi çocuktan biriydi. Babaları Cguat Gerzmaa, Nartaa yaşlılar korosunda şarkı söylüyordu, anneleri Vera Ankuab ise nasıl güzel ve zarif bir şekilde dans edileceğini çok iyi biliyordu.

“Haydi, dans edelim”

Maya Cguat-pha, ailedeki çocukların bu dans atmosferinde büyüdüğünü hatırlıyor.

Gerzmaa, “Çocukluğumuzdan beri şarkı söylemeyi, dans etmeyi, eğlenmeyi gördük, her zaman şarkı söylemeyi ve dans etmeyi seven konuklarla dolu bir evimiz vardı, bu yüzden müzik sevgisi müzikal ailemden geliyor”. Erkek kardeşlerinden biri olan Levarsa Gerzmaa’nın (Abhazya ve Rusya Halk Sanatçısı Hibla Gerzmaa’nın babası) dans etmeye bayıldığını ve düğünlere giderken, “haydi dans edelim” diye kız kardeşini de çağırdığını hatırlıyor.

Köyündeki okuldan mezun olduktan sonra Maya, Abhazya Devlet Müzik ve Dans Topluluğu'na girmeyi düşünmeye başladı. Gerzmaa, “Toplulukta kız kardeşim ve damadımız şarkı söylüyordu, sıklıkla konserlerine giderdim. Dans eden kızları izlemeyi çok sevdim, çoğu Gürcü idi, ama aralarında bir Abhaz kadını, eşsiz bir dansçı Susanna Cenia vardı. Her zaman ona bakardım ve tüm bunları nasıl güzel yaptığını düşünürdüm, oraya ulaşmayı, bu toplulukta dans etmeyi hayal ederdim”.

Ve hayallerini gerçekleştirmede özel bir azim gösterdi. Küçük bir kız olarak Suhum'da kız kardeşi ile yaşamaya başladı, bir koreografi okuluna girdi ve daha sonra toplulukta bir jüri yakaladı. Bu bir tür özel gösteriydi: sanatçılar ve koreograflar kızı seyrederek onu ekibe almaya değip değmediğini söylemek zorundaydılar.

Sanatçı, “Bana baktılar: Yani, gelişme var, fiziği de güzel, ritmi hissediyor ve kulağı da var. Ekibe alıyoruz, dediler. O zaman nasıl hissettiğimi hayal bile edemezsiniz, bu hayatımın en mutlu günü oldu! O gün yürümüyor, adeta uçuyordum”, diye paylaşıyor.

Böylece, on altı yaşını henüz tamamlamamış olan Maya Gerzmaa, Abhazya Devlet Müzik ve Dans Topluluğu ekibine dahil olmayı başarmıştı. Ancak topluluğun tam anlamıyla bir üyesi olması için, solist statüsüne kavuşması için, hatta meslektaşları tarafından tanıması için bile henüz çok yolu vardı.

“Bunu buradan alın, bundan asla bir dansçı olmaz!”

“Abhaz dansının kraliçesi” unvanına giden yol hiçbir şekilde güllerle ya da kırmızı halıyla kaplı değildi. Birçok engel vardı.

Maya Gerzmaa’nın ekibe girdiği dönemde, Devlet Topluluğunda çoğunlukla Gürcüler vardı.

Genç ve güzel bir Abhaz kızının gelişi, sanatçının anılarına göre, o zamanlar onları hiç mutlu etmemişti. Gerzmaa, bunlardan herhangi birinden yardım veya destek almasının söz konusu bile olmadığını söylüyor. Hatta arkasından sürekli, “alın bunu buradan, bundan asla dansçı olmaz!”, diye konuştuklarını duyuyordu. Maya göstermese de çok endişeleniyor, eve gelince ağlıyordu. Ancak ekibi ve dansı bırakma fikrini bir kez dahi aklına getirmemişti. Hatta tam tersine, gürcü meslektaşları tarafından gördüğü bu dışlanma onu daha da “kamçılamıştı”. Ve bir gün net bir şekilde karar verdi: “Ben dansçı olmalıyım, olacağım, başarabilirim”, dedi.

Büyük dans hayalini bir göreve dönüştürdü ve çok net bir eylem planı geliştirdi. Yapılacak ilk şeyin ustalaşmak olduğunu fark eden Gerzmaa, en iyi eğitimcilerle çalışmaya başladı. Kendisiyle, topluluğun koreografı Fazılbey Kurua çalışıyordu. Paralel olarak, Kültür ve Sanat Okulu’nun koreografi bölümünün öğretmenlerine gidiyordu. Ancak Maya Cguat-pha'ın kendi itirafına göre, ana dans öğretmeni onun için Gürcü koreograf Givi Vaşakidze oldu.

Gerzmaa, “Çok disiplinliydi. Benimle çalışmasını rica ettim, uzun süre reddetti, dedi ki: bana dayanamazsın, bu fikrinden vazgeçmen daha iyi. Ama onu beni öğrenci olarak almaya ikna ettim”.

Sessiz” dansçı ve “konuşan” vücudu

Vaşakidze'nin öğretim tarzının tuhaflığı, dansın belirli unsurlarını nasıl gerçekleştireceğini asla göstermediğiydi, ancak öğrencilerin müzik dinlemesini ve tüm hareketlerin bilincin derinliklerinden gelmesini isterdi.

Maya Gerzmaa, “Sık-sık tekrarlardı: “Tüm hareketleri içinde hissetmelisin. Ellerini ezbere hareket ettirmeyi öğrenmene ihtiyacım yok, ellerin “konuşmalı”. Herhangi bir ulusun dansını yaparken beni onlar hakkında kitap okumaya zorlardı. Nasıl insanlar olduklarını, ulusal özelliklerini bilmemi isterdi”, diye hatırlıyor öğretmenini.

Bu dersler sayesinde büyük ölçüde anlamıştı: Sahnedeki dansçı “sağırdır”, ancak iyi bir dansçı vücudunun tüm bölümlerini çalıştırmalı, vücudu “izleyiciyle konuşmalıdır”.

Gerzmaa, “Kelimeler olmadan, sadece hareket yardımıyla izleyiciye sahnede kahramanınızın karakterinizin aktarmanız gerekir. Bu çok önemli ve çok zordur. Tiyatroda konuşabilirsiniz, ama dansta kelimeler yoktur. Ve üzerinizde izleyicinin ilgili bakışını yakalarsanız, o zaman istediğiniz şeyi elde etmişsinizdir”.

İyi bir öğretmen acemi dansçının tek "kozu" değildi, ana müttefiki azimli karakteriydi. Gündüz ve gece, hem evde hem de salonda yeteneklerini geliştirdi, gücü tükenene kadar çalıştı, dansta hareket ve zarafet üzerine yoğunlaştı. Bütün bunlar elbette sonucunu verdi: Çok kısa sürede Maya grup arkadaşlarına dans edebildiğini gösterdi.

Daha sonra, Devlet Topluluğu'nda personel politikası değiştiğinde ve gittikçe daha fazla Abhaz kadını geldiğinde Maya, topluluğun ana solisti oldu. Öyle ki, topluluğun gerçekleştirdiği bir sonraki festivalde, Gerzmaa'nın solo performans sergilediği salonda birçok eski topluluk dansçısı vardı. Gösteriden sonra, bir zamanlar solist olanlardan biri, beklenmedik bir şekilde şöyle itiraf etti: “Biliyor musun, Maya, bana dağların ve denizin aniden yer değiştirdiğini söyleselerdi inanırdım, ama estetik ellerin olduğu söylense asla inanmazdım. Ama bugün bunu kendi gözlerimle gördüm, aferin!”.

Deneyimli bir omuz

Maya Gerzmaa 37 yıl Abhazya Devlet Müzik ve Dans Topluluğu'nda çalıştı. Dans arkadaşlarını büyük bir sevgiyle hatırlıyor. Onlardan bahsederken, tekrar kariyerinin başladığı yıllara dönüyor ve yeni bir dansçı olduğu dönemlerde kendisine nasıl solo görev verildiğini anımsıyor. Bu Maya Cguat-pha’nın görüşüne göre bir tür sınavdı ve bu görevi başaramadığı takdirde kendisinden topluluğu terk etmesi istenecekti. İşte o zaman yardımına, öğretmeninin kardeşi, toplulukta dans eden Ayvengo Vaşakidze yetişmişti.

Sanatçı, “Bana geldi ve şöyle söyledi: “Korkma, bana bak ve ben ne tarafa gidiyorsam oraya git, bildiğin hareketleri sergile. Biz seninle bu solo sahnesinin altından başarıyla kalkacağız”, dedi. Bana o zaman çok yardım etmişti”, diyor büyük bir minnetle.

Maya o zaman deneyimli bir omuzun ne anlama geldiğini anlamıştı. İlerleyen zamanlarda Maya birçok parlak dansçı ile sahne aldı. Bunlar arasında; Vladimir Kuarçia, Kandid ve Arvelod Tarba, Ruslan Çamagua, Rauf Dasania, Vianor Tarba, Akaki Malia, Vladimir Gublia ve diğerleri bulunuyordu.

Ve bir gün kendisi de başka bir dansçıya akıl hocalığı yapar.

Bu olay şöyle olmuştu. Valeriy Tania topluluğa gelmiş, hemen "akrobat" olarak adlandırılan kategoriye alınmıştı, solo dans ediyordu, ancak partneriyle nasıl dans edeceğini bilmiyordu. Gerzmaa, “Çok parlak bir dansçıydı, ancak solo dans ettiğinde. Bana asla bir eşle çalışmadığını söyledi. Ve onunla bir yıl boyunca çalıştım. Dansları ve partnerliğimizi çalışıyorduk. Sonuç olarak birlikte “Nartaa” ve Oset dansını yapmaya başladık. Birçok kez başkalarına: “bana partnerli dans etmeyi Maya öğretti”, diye anlattığını duymuştum”.

Maya Gerzmaa’nın sahnede sergilediği danslar arasından en çok, 100 erkek kardeşin annesi Sataney-Guaşa rolünü gerçekleştirdiği “Nartaa” dansını ayrı tutuyor. Sanatçı, “Sataney-Guaşa efsaneye göre dağları ve denizleri aydınlatan bir kadındı ve ben bu prensesi canlandırıyordum. Bu benim için çok kutsal bir şeydi ve her hatırladığımda hala tüylerim ürperir”, diyor.

Turne hikayeleri

Topluluk ile birlikte Maya Gerzmaa çeşitli ülkelerde turneye çıktı: Fransa, Çekoslovakya, Almanya, Arjantin ve Afrika.

Özellikle Polonya seyahatini hatırlıyor. Orada, “Hoşgeldin, Abhazya’nın Gürcü Müzik ve Dans Topluluğu!” yazılı bir pankartla karşılanmışlardı. Gerzmaa, “Heyetimizin başı, Kültür Bakanı Aleksey Huta-ipa Argun bunu gördüğünde, çok öfkelendi, bir basın toplantısı düzenledi ve kendilerine gelen topluluğun “Gürcü” değil Abhaz topluluğu olduğundan, devletimiz, kültürümüz ve edebiyatımızdan bahsetti”, diye anlatıyor.

Polonya’ın Sopot şehrine yapılan bu turnenin Maya Gerzmaa’nın hatıralarında bu kadar kalmasının bir başka nedeni de, dansçılar arasında bunan eşi Ruslan Çamagua’nın kamalarla yaptığı dans esnasında kamalardan birinin yanlışlıkla bacağına saplanması, ancak dansçının kamayı çıkararak kanayan yarasına rağmen gösterisine devam etmesi olmuştu. Bu olay, yerel izleyicileri büyülemişti ve ikinci gün Polonya gazeteleri “Sopot Sahnesinde Abhaz Şeytanları” başlığını attılar.

Sahnedeki dansçı çok şeye katlanmak zorundadır ve çoğu zaman kimse görmez veya fark etmez. Buna dair sanatçı başka bir turnede yaşanan olayı hatırlıyor: ekibin bir başka dansçısı Rauf Dasania, o dönem parmak ucunda Oset dansını icra ediyordu ve kimse apselerden dolayı çektiği cehennem ızdırabını bilmiyordu. Gerzmaa, “Turneye sayılı dansçı çıkabiliyordu. Bu sebeple kimsenin yedeği yoktu. Her ne olursa olsun, neremiz ağrırsa ağrısın sahne almak zorundaydık. Kültürümüzü ve öncelikli olarak ulusumuzu temsil ettiğimiz için büyük bir sorumluluk duyuyorduk. Bu sebeple ortada bırakamazdık”, diye paylaşıyor.

“Dansa uçuyorsun”

Maya Gerzmaa, kendisini hem işinde hem de özel hayatında mutluluğu yakalamış şanslı bir kadın olarak görüyor. Kalbini yakan tek şey, kocası ve en yakın arkadaşı Ruslan Çamagua'nın çok erken vefat etmesi. Ama Maya bugün çocukları olduğu için mutlu: kızları Maka ve oğulları Merab. Ayrıca dört torunun da büyükannesi.

Gerzmaa'ya göre, hala öğretmen olarak çok şey yapabilir, topluluklar için yeni solistler yetiştirebilirdi. Ancak bu çalışmalarla yakından ilgilenemedi ve bu alandaki potansiyelinin yeterince kullanılamadığını düşünüyor. Ancak sanatçı, dansın kendisinin ve sahnenin seçilmiş sanatçılarına hediye ettiği hislerin tamamen tadını çıkarabildiğini itiraf ediyor.

Gerzmaa, “Sahne benim için her şey! Hatta özel hayatımın bile önüne koydum onu. Bu başka bir gezegen, başka bir hayat. Koreografın sana verdiği dansa, tarihe doğru uçuyorsun ve artık orada Maya değilsin, seyirciye hissettirmen gereken, dönüştüğün kahramanın kendisisin. Bu benim için büyük bir mutluluktu. Sahne – mutluluktu”, diye toparlıyor sözlerini.

Ve bu kelimeler evrensel olarak tanınan “Abhaz dansının kraliçesi” ni mükemmel bir şekilde karakterize ediyor.

Doğum gününüz kutlu olsun Maya Cguat-pha! Size uzun ve sağlıklı bir ömür ve güzel ailenize huzur dileklerimizi sunuyoruz!